Ahmet Bulut: Toplumun Düzelmesinde Maneviyatın Önemi

Ahmet Bulut: Toplumun Düzelmesinde Maneviyatın Önemi
Fert, aile ve toplumun ıslahı, düzelmesi, zararlı ve kötü alışkanlıkları bırakıp her türlü yararlı ve güzel davranışlara yönelebilmesi, neticede birlikte yaşama bilincine ulaşarak mutlu olabilmesi için, sadece ve sadece yazılı beşerî kurallar, kanunlar ye

Ahmet Bulut: Toplumun Düzelmesinde Maneviyatın Önemi


Fert, aile ve toplumun ıslahı, düzelmesi, zararlı ve kötü alışkanlıkları bırakıp her türlü yararlı ve güzel davranışlara yönelebilmesi, neticede birlikte yaşama bilincine ulaşarak mutlu olabilmesi için, sadece ve sadece yazılı beşerî kurallar, kanunlar yeterli olamamaktadır.
 

Halkın ve Hâlık'ın (Yüce Allah'ın) hoşnud ve razı olacağı İnanç ve Ahlakî Faziletlere, Toplumun her kesiminde nefisleri teskin eden, nesilleri ıslah eden, fertleri birlikte yaşama bilinci ne ulaştıran manevi davranış zarafetlerine de şiddetle ihtiyaç vardır.
Atalarımız, “Kanunlar(sadece)satırlarda değil, Sadr'larda (yani kalplerde, göğüslerde) da olmalıdır"derken, Kalplerdeki imanın insanları dizginleyen, her türlü kötülük ve taşkınlıklara karşı koruyan manevi bir kalkan oluşuna işaret etmişlerdir.

Bugün maalesef, ruhi bunalıma düşmüş genç neslimizin, kavgalı ve mutsuz ailelerimizin, toplumumuzun çılgınca dünyevileşme hırsına, cazibesine kapılışını üzülerek izlemekteyiz.

Dünya nimet, şöhret, imkan ve makamlarını ölçüsüz ve acımasızca kapışma, birbirimize hasım haline gelme, neticede savrulmanın önlenebilmesi; ancak ve ancak hayatın her aşamasının hesabının Ruz-ı Mahşerde verileceği İnancının gönüllere yerleşmesi ile mümkündür.
Pek çoğumuz farkında olmasak da, ciddiye almasak da, “Bana ne, bu benim derdim değildir “diyerek umursamasak da, her geçen gün, manevi ve ahlaki değerlerden uzaklaşma zaafiyetimiz, maalesef pek çok insanımızı maddeye hakim olma yarışında, kanun, nizam, kural tanımaz hale getirmektedir.
Neticede her şeyin bir yolunu kaçamağını, hilesini bulma, halk tabiri ile "alaveresini, dalaveresini yakalama yarışı adeta hız kazanmaktadır.
Mutlaka, bu manevi erozyonun, içten içe çöküşün, bozuluşun, Toplumu daima bir arada tutan ve yaşatan Din, İlim, Ahlak, Örf-Adet ve Milli Değerlerĺetimizle ıslahı, tedavisi ve telafisi gerekir. Bu, milletçe diriliş ve varoluş seferberliğimizdir. Bu hususta, Toplumuzun Manevi Dinamiklerine, Gönül Doktorlarına, İlim ve Din Alimlerine, Diyanet ve tüm Eğitim Camiamıza, Aile ve Devletimize çok ciddi, hayati görev ve sorumluluklar düşmektedir.

Rahmet Elçisi Sevgili Peygambetimiz (s.a.s):
"Hikmetin-Her türlü hayrın, iyiliğin, güzel davranışların, ahlakı zerafetin -başı Allah korkusudur.” buyurmuştur.
Umur görmüş, hayatın çemberinden, tecrübelerin cenderesinden geçmiş Dedelerimiz de:
"Vicdanların karardığı yerde, kanunlar sukut eder.” demişler.

Yani, sakatlanmamış bir vicdanın, insanları kötülüklere karşı koruyan sağlam bir imanın, insana yararlı, olgun bir insan olmayı telkin eden güzel ahlakın caydırıcı güç oluşuna işaret etmişlerdir.

Çağdaş dünyanın en etkili imkan ve vasıtaları ile, neslimizi ikna etmek, gönüllere sevgi ile nüfus etmek, dinimiz ve dünyamızla ilgili hayatî önemdeki inanç, düşünce, ilim, ve tecrübeyi onlara aktarmak İnsanî ve İslami sorumluluğumuzdur. Bu onlar için hayat boyu koruyucu siper olacaktır İnşaallah.

Ahmet Bulut

Emekli Müftüsü

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.