Ağlamak güzeldir! Ağlayın da rahatlayın

Ağlamak güzeldir! Ağlayın da rahatlayın
Ağlamanın, psikolojik olarak rahatlatmanın yanı sıra birçok fizyolojik faydaları da var. Ağlamak sinir sistemi için çok zararlı bir madde olan mangenez gibi toksik maddelerin ve stres sonucu biriken bazı zararlı maddelerin de vücuttan atılmasını sağlar.

İşte ağlamanın faydaları:

Çocuk olsun ergen olsun ağlamanın, psikolojik olarak rahatlatmasının yanı sıra birçok fizyolojik faydaları da vardır. Ağlamak gözyaşı bezlerini harekete geçirir ve onların kurumalarını önler. Göz cidarlarında bulunan mikro irritanların temizlenmesini sağlar. Ayrıca göz yaşının antibakteriyel özelliği de vardır, gözlerde enfeksiyon oluşmasını ve özellikle bebeklerde çapağın göze zarar vermesini önler.

 AĞLAMANIN FAYDALARI

Ağlamak sinir sistemi için çok zararlı bir madde olan mangenez gibi toksik maddelerin ve stres sonucu biriken bazı zararlı maddelerin de vücuttan atılmasını sağlar. Endorfin hormonunun da salgılanmasını sağlar. Endorfin hormonunun iki yararlı etkisi vardır. Biri ağrı kesici etkisi ki, bu etki bilinen en güçlü ağrı kesici madde olan morfinden bile yirmi kat daha fazladır.

Diğer etkisi ise endorfinin keyif ve rahatlama vermesidir. Ağlamanın diğer bir hormonal etkisi de çevredeki diğer insanlarda oksitosin hormonunu tetiklemesidir. Böylece ağlama sesi etraftaki insanlarında şefkat duyma ve empati kurma gibi hisleri uyandırır. Oksitosin hormonu en fazla doğum esnasında salgılanır.

Bu hormon bir yandan rahim kaslarının harekete geçip doğumu gerçekleştirirken diğer yandan da annenin yeni doğan bebeğine hiç olmadığı kadar sevgi ve şefkat dolu olmasını sağlar.

AĞLAMANIN BİRÇOK FARKLI SEBEBİ VAR

Ağlamak bebeklikte, erken çocuklukta ve çocuklukta farklı farklı yorumlanmalıdır. Bebeklerin seslerini duyurmalarının tek yolu ağlamaktır. Onlar çevreleriyle ancak ağlayarak iletişim kurabilirler. Bebekler sadece aç kaldıkları, altını ıslattıkları ya da gaz problemi yaşadıklarında değil, çeşitli stres faktörleri nedeniyle de ağlayabilirler.

Örneğin anne-baba uyumsuzlukları, aralarında tartışmalar ya da şiddet gibi faktörler bebeklerde sebepsiz ağlamalara neden olabilir. Dolayısıyla bebeklerde ve küçük çocuklarda görülen ağlama ve öfke nöbetleri bir davranış bozukluğu kategorisinde değerlendirilmemelidir. Bunları çocukların sakin ve sağlıklı kalabilmeleri için başvurdukları bir yöntem olarak düşünülmelidir.

Bebekler ve küçük çocuklar kendilerini ağlayarak ifade etmeye çalışırlar. Bu nedenle ebeveynler, altı temiz, aç değil, gazı yok bu çocuk neden ağlıyor? diye endişelenebilirler. Hâlbuki o bebek biraz önce anne ya da babasının kardeşine gösterdikleri ilgiyi fark edip bu nedenle kendini güvensiz hissetmiş olabilir.

Diğer taraftan genelde çocuklar ebeveynlerini manipüle etmek için ağlamazlar. Ancak ebeveynler öyle olduğunu düşünüp şımarıklık olarak değerlendirebilirler. Hâlbuki çocuklar acı dolu hisleri biriktiğinde, ağlamak için bahane arar ve bulurlar. Daha sonra da sakin rahat ve uyumlu bir şekilde günlerine devam ederler.

Ağlayan bir bebeğe önce ağrısı, sancısı, bir ihtiyacı var mı diye bakılmalı, sonra fiziksel temasta bulunarak ona sarılmalıdır. Bu durum bebeğe güvende olduğunu, ebeveyninin her zaman yanında olduğunu hissettirecektir. Sonra da ağlamasını kabullenip sabırla dinlememiz gereklidir. Böyle davranılan çocuklar zamanla ruh sağlığı açısından problemsiz bireyler haline gelirler.

ÇOCUKLARI TELEVİZYONLA SUSTURMAYA ÇALIŞMAK BEYİN GELİŞİMLERİNİ ETKİLİYOR

Bu noktada ebeveynleri uyarmam gereken çok önemli bir husus var. Kesinlikle ağlayan bir çocuğu televizyon izlesin de sussun diyerek, televizyon karşısına koymayınız. Çünkü dört yaşına kadar çocukların beyin gelişimleri henüz istenilen düzeyde değildir. Televizyondaki akıcı görüntüleri onlar kare kare hızlı geçen fotoğraflar halinde görürler.

Böylece beyin kendisini hızlı hareket etmeye ve hızlı düşünmeye programlar ve karşımıza hiperaktif, dikkat eksikliği olan çocuklar çıkar. Çünkü beyin gereğinden fazla hızlı düşündüğü zaman detaylara odaklanamaz. Haliyle öğrenme kapasitesi ve algı düzeyi düşük çocuklar ortaya çıkar.

Yeni Akit

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.