AFFEDİCİ OLMAK

AFFEDİCİ OLMAK
Muhterem Müslümanlar !İnsan zayıf bir yaratılışa sahip olduğundan bazen yanılarak, bazen öfkesine yenik düşerek bazen de bu zaafını unutarak gurur...


Muhterem Müslümanlar !

İnsan zayıf bir yaratılışa sahip olduğundan bazen yanılarak, bazen öfkesine yenik düşerek bazen de bu zaafını unutarak gurur ve kibire kapılarak hata yapabilir. Eskilerin değimiyle hatasız kul olmaz.

Dünya ve ahiret mutluluğunu hedefleyen yüce dinimiz, huzurlu bir toplum oluşturabilmek için hata ve kusurları affetmeyi, bağışlamayı bize tavsiye etmiştir. Bunu yapmadığımız zaman küçücük meseleler küskünlüğe, dargınlığa, kine, nefrete, düşmanlığa ve kan davalarına neden olmaktadır. Kan davalarının geri planına baktığımız zaman affetmekle rahatlıkla çözebileceğimiz problemler olduğunu göreceğiz. Affetmekle ve bağışlamakla toplumumuzdaki bir çok meseleyi çözerek birlik, beraberlik ve kardeşliğimize katkı sağlayacağımızı unutmayalım.

Değerli Kardeşlerim !

Bizler Yüce Allah?ın çok bağışlayıcı anlamına gelen ?Afüvv, Gafur ve Gaffar? isimlerinden birer hisse alarak, O?nun bu affedici isimleriyle ahlaklanmış olarak kendimize bir haksızlık veya bir kötülük yapıldığı zaman, kötülüğe kötülükle karşılık vermek yerine bağışlama ve affetme yolunu tercih etmeliyiz. Çünkü Kur?an-ı Kerimde Allah bizi böyle tanımlamaktadır: ?Onlar en öfkeli oldukları zaman dahi affederler?(1) Rabbinizin bağışlamasına ve takva sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun! O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Unutmayın ki Allah güzel davranışta bulunanları sever?.(2)

Kardeşlerim !

Peygamber Efendimiz, insanların en affedicisi idi. O, kendisine ve ashabına yıllarca işkence eden Mekke müşriklerini affetmiş, en yakınlarını katleden insanları dahi büyük bir gönül genişliğiyle bağışlamıştır. Amcası Hz. Hamza'yı şehit eden Vahşiyi, onun ciğerini dişleyen Hind'i, hatta kızı Zeyneb'i devesinden düşüren ve bir süre sonra onun vefatına sebep olanları dahi affetmiştir.

Bizler için örnek şahsiyetler olan sahabe efendilerimizin büyüklerinden Hz. Ebu Bekir efendimiz, Hz. Aişe annemize iftira atıldığı zaman daha önce yardım ettiği, elinden tuttuğu bazı insanların da münafıklarla beraber ileri geri konuştuğunu duyunca çok kızarak bundan sonra bu gibi insanlara yardım etmeyeceğine dair yemin etmiştir. Bunun üzerine Rabbimiz onu şöyle uyarmıştır: ?İçinizden fazilet ve servet sahibi kimseler akrabaya, fakirlere, muhacirlere yardım etmeyeceklerine dair yemin etmesinler; affetsinler, feragat göstersinler. Allah'ın sizi affetmesi hoşunuza gitmez mi? Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir. (3)

Değerli Kardeşlerim !

Affetmek insanlardaki teşekkür duygusunu harekete geçirirken affeden kişinin toplumdaki izzet ve şerefini de artırır. Şunu unutmayalım ki affetmenin insana verdiği mutluluğa cezalandırma yoluyla ulaşamayız. Bundan dolayı affetmek, İslâm'da bütün faziletlerin temelini teşkil eden takvaya en yakın Ahlak kurallarından sayılmıştır.

Kıymetli Müslümanlar!

Hutbemi bir hadisiyle bitiriyorum: "Sana zulmedeni affet. Sana küsene git, sana kötülük yapana iyilik yap, Aleyhine de olsa hakkı söyle. (4)

Cenabı Allah Peygamberimizin öğrettiği bu ahlaki kuralları hayata yansıtabilmeyi hepimize nasip etsin.


Ahmet ARIKAN

Başvaiz/Yüreğir

____________________________

1- Şura42/37

2- Ali İmran 3/133-134

3- Nur 22/22

4- Canan, İbrahim, Kütüb-i Sitte 16/317

İL : ADANA

AY-YIL : ŞUBAT - 2013

TARİH :01.02.2013 ? (1. Hafta)

Şura 42/37

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.