Adana'da ruhsat alımında rüşvet davası başladı..

Adana'da petrol istasyonu açma ruhsatı alımında belediye meclis üyesi ile iş takipçisi bayan arasında 260 bin dolar rüşvet pazarlığı yapıldığı iddiasıyla açılan dava başladı.

Adana 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Fatma Arzu Yeniçeri ve görevinden uzaklaştırılan Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak müşteki olarak hazır bulundu.

Belediye meclis üyesi olan tutuksuz sanık Mehmet Esendemir ise mazereti nedeniyle mahkemeye katılmadı.

"Rüşvet alıp?vermeye teşebbüs" iddiasıyla haklarından 12'şer yıl hapis cezası ismiyle açılan davanın sanıklarından Fatma Arzu Yeniçeri, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.
Onurunu kurtarmak amacıyla Belediye Meclis Üyesi Mehmet Esendemir ile arasında geçen konuşmayı cep telefonda kayıt altına aldığını belirten Yeniçeri, daha sonra bu kayıtları cumhuriyet savcılığına vermesi için Aytaç Durak'a teslim ettiğini kaydetti.

Mahkeme başkanının "Niçin kendin savcılığa başvurmadın?" şeklindeki sorusunu Yeniçeri, "Dört ay boyunca Mehmet Esendemir devamlı beni tehdit ve taciz ediyordu. Bu yüzden CD'ye kaydedilen cep telefonu konuşmalarını savcılığa sunması için Durak'a verdim.

Zaten iddia edilen 260 bin doları verecek gücüm yoktur. Hatta kimseye verecek rüşvet gücüm yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum." şeklinde konuştu.

BANA SÜREKLİ BASKI YAPILDI

Esendemir'in 650 bin dolardan başlayan rüşvet isteğinin daha sonra 260 bin dolara düştüğünü ileri süren Yeniçeri, şunları söyledi: "Sanık Esendemir, bana devamlı 'Petrol istasyonu ruhsatı dosyasının alınması için meclis üyelerine bir şeylerin vermesini sağlayın. Aksi halde dosyayı unutun' diyordu. Ben durumu meclis üyelerine bildirdim.

Hiçbiri onaylamadı. Ama Esendemir sürekli telefonla konuyu patronuma götürüp götürmediğimi soruyordu. Ben bu teklifi asla kabul etmedim. Patronuma anlattığımda o bile ilk başta buna inanmadı."

Bir soru üzerine Yeniçeri,"Esendemir ile rüşvet konusunda bir anlaşmam olmadı. Ama devamlı beni zorladı. Patronumla görüşmem noktasında baskı yaptı. Esendemir en az 100?150 defa beni telefonla aradı. Artık psikolojim bozuldu. Patronumu da aynı şekilde aramış. Kendimi kanıtlamam için bu ses kaydını aldım." cevabını verdi.

DURAK: DAVAYA MÜDAHİL OLMAK İSTİYORUM

 Davaya müşteki olarak katılan Aytaç Durak ise belediyelerde rüşvet meselesinin yaygın bir şekilde döndüğüne işaret etti. Adana Büyükşehir Belediyesi'nde böyle bir şeyin yaşanmaması için gayret gösterdiğini anlatan Durak, "Bazı meclis üyelerinin iş çevreleri için dosya takip ettiğini, yasal olmayan paralar talep ettiğine dair bilgiler kulağıma geldi.

Arzu Hanım, 'Belediye Meclis Üyesi Mehmet Esendemir'in yasal bir hak olan ruhsat alımı işini engellediğini' bildirip, bu hususta elindeki ses kayıtlarından bahsetti. Cep telefonunu getirdi.

47 dakikalık ses kayıtları dinledikten sonra çözümünü yaptım. Savcılığa suç duyurusunda bulunduktan sonra kayıtların 4 dakikasını meclis üyelerine dinlettim. Belediyedeki rüşvet dedikoduları manevi olarak beni zarara uğrattı. Davaya müdahil olmak istiyorum." diye konuştu.

Rüşvet alan ile verenin aynı şekilde değerlendirilmemesi gerektiğini aktaran Durak, rüşvet CD'si ile ilgili bilirkişi raporuyla mahkemeye sunduğu yazıda ise söz konusu suçtan zarar gördüğünü tekrarladı.

Durak, şu görüşlere yer verdi: "Söz konusu CD'de 260 bin dolarlık rüşvet pazarlığının geçtiği bölümlerde ismi geçen belediye meclisi üyeleriyle 'imar partisi' kurulduğu haberleri kamuoyunda yer alıyor.

Savcılığa vereceğimiz yeni bilgi ve belgeler vardır. 'Meclis Üyesi Esendemir ile aralarında 260 bin dolar bahsi geçmekte. Muhtemelen bu para adı geçen şahıslarla ortak olarak paylaşılacağı CD içindeki konuşmalardan anlaşılmaktadır.' şeklindeki bilirkişi raporu bize ulaştı. Diğer bilgi, belge ve CD'ler yan yana getirildiğinde rüşvet iddialarını güçlendirmekte.

Bu iddialar tek kişi ile değil, organize olarak yapıldığı kanaatini ortaya çıkarmaktadır. Zaten Belediye Meclisi'nde kişisel ve çok sayıda (yaklaşık 76) imar değişikliğinin artarak gündeme getirilmesi bu kanaatimizi güçlendirmektedir. Meclis üyesi bu kişilerin değil oy kullanmaları tutuklanmaları gerekir."

Durak'ın avukatlarından Necil Topuz ise rüşvet olaylarının devamlı gerçekleştiğini ileri sürerek, sanık Mehmet Esendemir'in tutuklanmasını talep etti.

AYTAÇ DURAK DAVAYA MÜDAHİL OLAMAZ

Sanık Mehmet Esendemir'in avukatı Yusuf Akıncı ise Aytaç Durak'ın hukuken suçtan zarar görmediğini; dolayısıyla davaya müdahil olamayacağını ifade etti.

Söz konusu rüşvet CD'sinin yasalara aykırı bir şekilde elde edildiğini ve buna ilişkin davanın 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde sürdüğünü anlatan Akıncı, CD esas alınarak yargılamanın yapılamayacağını savundu.

İş takipçiliği yapan Fatma Arzu Yeniçeri'nin yasadışı bir şekilde elde ettiği CD'deki orijinal olmayan seslerin müvekkiline ait olmadığını açıklayan Akıncı, CD'nin Adli Tıp Kurumu'nda incelenmesini istedi.

Duruşmada CHP Meclis Üyesi Hüsnü Karadeli ise tanık olarak dinlendi. Mahkeme heyeti, olaydan zarar görmeyen Durak'ın davaya katılma ve Mehmet Esendemir'in tutuklanma talebinin reddine karar verdi.

Sanık Mehmet Esendemir'in yanı sıra Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, Meclis Üyeleri Mustafa Tuncel ile Bekir Sıtkı Özer'in tanık olarak dinlenmesine karar veren heyet, duruşmayı erteledi.

DURAK: HERŞEY BU CD İLE BAŞLADI

Duruşma çıkışında basın mensuplarına açıklama yapan Aytaç Durak, her şeyin söz konusu 'rüşvet CD'si ile başladığını vurguladı.

Belediye Meclis Üyesi ile işveren temsilcisi arasında geçen rüşvet pazarlığını önce savcılığa sonra meclise dinlettiğini hatırlatan Durak, "Kasette adı geçenlerin yaygarası ve iftiraları basında fazlasıyla yer buldu.

Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı beni görevden uzaklaştırdı. Ama bu benim işime geldi. Hiçbir şey gizli kalmaz. Kasette adı geçen birisi hakkındaki iddiaları yerinde bulan savcı dava açtı. Ben müdahil olarak davaya katıldım. CD'de adı geçen kişinin ceza almasını talep ettik. Hiçbir şey cezasız kalmaz. Zaman en büyük hakemdir." ifadesini kullandı.