ABD, 3 siyasi lideri de analiz etti?

ABD, 3 siyasi lideri de analiz etti?
ABD'deki düşünce kuruluşu Heritage Vakfı'nda "Türkiye'deki Seçimler: ABD Dış Politikasına Etkileri" başlıklı panel düzenlendiABD'deki düşünce kuruluşu...



ABD'deki düşünce kuruluşu Heritage Vakfı'nda "Türkiye'deki Seçimler: ABD Dış Politikasına Etkileri" başlıklı panel düzenlendi

ABD'deki düşünce kuruluşu Dış ilişkiler Konseyi'nin Ortadoğu Çalışmaları uzmanı Steven Cook, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Anayasa Mahkemesi'ndeki kapatma davası sonucu ile 2007 ve 2009 yılındaki seçimlerde olduğu gibi 12 Haziran seçimlerinden de 'yanlış ders' çıkarması ve Anayasa yazımı sürecinde, muhalefete, TSK'ye ve tüm rakiplerine 2007 yılından bu yana gösterdiği yaklaşımı devam ettirmesi durumunda, partisinin Türkiye'nin daha liberal ve demokratik düzene geçişini sağlamlaştırma yolunda bir fırsatı kaybedeceğinden kaygı duyduğunu" söyledi.

Panelde konuşan Cook, AK Parti'nin Türkiye'de popülerliğini koruduğunu, ama 2007 seçimlerindeki yüzde 47 oy oranını aşmasını beklemediğini ileri sürdü.

AK Parti'nin seçimi kazanacağının şüphe götürmediğini, ancak Türkiye'de sorulan sorunun, partinin seçimden sonra ne yapacağı olduğunu belirten Cook, Türkiye'de birçok insanın AK Parti'nin 2002-2003 yıllarındaki haline geri dönmesini arzuladığını kaydetti. Cook, o dönem AK Parti'nin geniş koalisyona öncülük eden, kapsayıcı bir yönelim izleyen daha pragmatik bir parti olduğunu ifade ederek, ancak partinin bugün pragmatik olma özelliğini kaybettiği görüşünü savundu.

Cook, "Eğer, Başbakan Erdoğan, tıpkı Anayasa Mahkemesi'nin partisini kapatma davasından kurtulduğundaki gibi veya 2007 ve 2009 yılındaki seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerden de yanlış ders çıkarırsa, kaygım şu ki, Anayasa yazımı sürecinde muhalefete, TSK'ya, iş dünyası ve tüm rakiplerine 2007 yılından bu yana yaklaştıkları gibi yaklaşırlarsa, AK Parti Türkiye'nin daha liberal ve demokratik düzene geçişini sağlamlaştırma yolunda bir fırsatı kaybedecek" dedi.

Bir soru üzerine Cook, Türkiye ile İsrail'in Washington üzerindeki "etki mücadelesinde", kazananın yüzde 99,9 oranla İsrail olacağını, ancak Türkiye'nin Washington'daki en iyi dostunun Beyaz Saray olduğunu bilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin Arap dünyasındaki ayaklanmalara yönelik tutumunda, bölge liderliğine oynamasına rağmen, diğer ülkelere göre farklılıklar yaratamadığını ifade eden Cook, Türkiye-ABD ilişkilerinde önümüzdeki dönemde en çok İran'ın sorun olacağını kaydetti.

"SEÇİMLER KONUSUNDA İYİMSER DEĞİLİM"

Heritage Vakfı'nın Rusya ve Avrasya Çalışmaları uzmanı Ariel Cohen de, "Atatürk döneminden bu yana hiç kimsenin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kadar Türk politikasında kendi etkisini hissettirmediğini" belirterek, bu nedenle seçimlerin "tarihi" önemde olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'de bazı kesimlerce Rusya Başbakanı Vladimir Putin ile karşılaştırıldığını kaydeden Cohen, çünkü Başbakan Erdoğan'ın, "sadece politik sistemi değil, medyayı da hakimiyeti altına aldığını" ileri sürdü.

Cohen, seçim sonuçları ve bunun Türk-Amerikan ilişkilerine yansımaları konusunda iyimser olmadığını ifade ederek, üçüncü dönem tekrar seçilmesiyle, Erdoğan'ın Anayasa değişikliğiyle Başkanlık sistemini getireceği ve böylece daha uzun süre iktidarda kalmayı garantileyeceği yönünde Türkiye'de yaygın söylentiler bulunduğunu belirtti. Cohen, böyle bir sistemin Erdoğan'ı kendinden çok daha emin hale getireceğini ifade etti.

Türkiye'nin geçmişte olduğu hale gelmesini istediğini belirten Cohen, "sıfır sorun politikası"nın beklenen etkiyi yaratmadığını, Türkiye'nin İran ile ilişkilerinin de rahatsız edici ve tehlikeli olduğunu savundu.

Cohen, Türkiye'de medyanın "saldırı" altında olduğunu, Türkiye'deki medya sahipliğinin çok değiştiğini ve Başbakan Erdoğan destekli medyanın güç kazandığını öne sürdü.

Gazze'ye yeni yardım filosu gönderilmesi ve Türk hükümetinin bu konuya dair açıklamalarının sorulması üzerine Cohen, bu açıklamaların aslında Gazze'deki durumdan çok, Arap sokaklarında popülerliğini artırma, İslam dünyasında kredibilite kazanma ve oy toplama ile alakalı olduğunu iddia etti.

"KILIÇDAROĞLU, CHP'NİN KİMLİĞİNİ YENİDEN CANLANDIRMADA BAŞARILI"

ABD Kongresi için çalışan Kongre Araştırma Servisi'nin eski Ortadoğu uzmanı Carol Migdalovitz ise seçimler nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın ve hangi yönetim gelirse gelsin, coğrafik ve stratejik önemi nedeniyle Türkiye'nin her zaman ABD için önemli bir ülke olduğunu söyledi.

Konuşmasında seçim sonuçlarına dair tahminde bulunan Migdalovitz, AK Parti'nin seçimden birinci parti olarak çıkacağını, onu CHP'nin takip edeceğini belirterek, MHP'nin de barajı geçeceğini, parlamentodaki diğer bir partinin ise BDP olacağını öngördü.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başa gelmesinin ardından partinin "evrim geçirdiğini" ifade eden Migdalovitz, Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin kimliğini yeniden canlandırmaya çalıştığını ve bunda da başarılı olduğunu kaydetti.

Migdalovitz, Kılıçdaroğlu'nun Atlantik ittifakı ve AB konusuna önem verdiğini dile getirerek, Kılıçdaroğlu'nun, partisini tüm ulusu kucaklayan bir parti haline getirmeye çalıştığını dile getirerek, "Ege'den çıkıp ulusal bir parti olup olamayacağını zamanla göreceğiz" dedi.

MHP ile ilgili kaset skandalına da değinen Migdalovitz, partinin belli bir ulusal programı bulunmadığını savundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ise "renksiz bir karakter" olarak nitelendiren Migdalovitz, BDP'nin ise Kürt sorunu konusunda yerel özerklik, kültürel haklar gibi konularla, açık bir ajandasının bulunduğu görüşünü dile getirdi.

Migdalovitz, seçimden sonra da AK Parti yönetimindeki Türkiye'nin dış politikasında bir değişim olacağını sanmadığını belirterek, Türkiye'nin İran karşıtı politika izleyeceğini ve İran'ı savunacağını, İsrail ile Türkiye ilişkilerinin de, İsrail'in, Mavi Marmara olayı nedeniyle Türkiye'nin beklediği özrü dilemeyeceğinden gelişme göstermeyeceğini ileri sürdü. Migdalovitz, bu nedenle olası bir İsrail-Filistin barış müzakerelerinde de Türkiye'nin herhangi bir arabulucu rol oynamasını beklemediğini ifade etti.

Bir soru üzerine Migdalovitz, Türk hükümetinin istemesi halinde Gazze'ye yeni filo gönderilmesini engelleyebileceğini kaydetti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.