'80 vekilin ne kadarı Kürtleri savunuyor'
Bülbülzade Vakfı Başkanı Aldemir, Diyarbakır'da PKK'ya yapılan "silahları bırak" çağrısını değerlendirirken, 'Kürtler için çalıştığını söyleyen 80 vekil var. Bunların ne kadarı Kürtleri savunuyor, ne kadarı Kürt tartışmak gerek' dedi.
GAZİANTEP (AA) - Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesindeki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Diyarbakır'da PKK'ya yapılan "silahları bırak" çağrısını değerlendirdi.
Bülbülzade Vakfı Başkanı Turgay Aldemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu toprakların selameti ve istikrarı için milletlerin kültür ve hassasiyetlerinin gözetilerek yönetilmesi gerektiğini, bu iradeyi geride kalan 14 yıllık süreçte birçok noktada gördüklerini söyledi.
Barış sürecinin kalıcı çözümler üretmeye başlamasıyla bazı kesimlerin bundan rahatsız olduğunu dile getiren Aldemir, "Genç, kadın ve yaşlılarımızın bu meseleye katkı yapması gerek. Her gün nerede bomba patlayacağını bilmeden yaşamak güvenlik kaygılarını ortaya çıkarır ve gelecekten söz edemeyiz. O yüzden güvenliğin sağlanması ve barışın her alanda konuşulması, bu bölgede kaçınılmaz bir gelecek olmalıdır" dedi.
Mecliste Kürtleri temsil eden milletvekilleri olduğuna işaret eden Aldemir, "Kürtler için çalıştığını söyleyen 80 vekil var. Bunların ne kadarı Kürtleri savunuyor, ne kadarı Kürt onu da ayrıca tartışmak ve incelemek gerekir" diye konuştu.
"Bu yaşananlar Kürtlerin savaşı değil"
Aldemir, yaşananlar hakkında halkı bilinçlendirmek istediklerini, bu yüzden bildiriye imza attıklarını kaydetti. Aldemir, şöyle devam etti:
"Terör örgütü PKK, emperyalist odaklar adına bölgede vesayet savaşı yürütüyor. Bu yaşananlar asla ve asla Kürtlerin savaşı değil. Bin 350 yıldır Müslümanlıkla taçlanmış Kürt halklarının savaşı değildir. Bu uluslararası güçlerin savaşıdır. Kürt gençlerin bu kötü niyetli insanların emellerine alet olmaması gerekir. Kürtlerin kendi coğrafyası için silahı elinin tersiyle itmesi ve barışa sahip çıkması lazım."
"Ülkemizin bütünlüğü daim olacak"
Adıyamanlılar Vakfı Genel Başkanı Ramazan Aksoy da son gönlerde ülkede oluşturulmak istenen kaos ortamına tepki gösterdi.
Toplumun, "Çanakkale ruhu" çerçevesinde birleşmesi gerektiğine işaret eden Aksoy, şunları kaydetti:
"Kardeşi kardeşe kırdırmak, iş yerlerini kundaklamak, araçları ve evleri ateşe vermek bütün bu oyunların senaryosunu düzenleyen insanların ekmeğine yağ sürmekten başka kimseye fayda getirmez. Özellikle şehirlerde başlanan gerginlikler karşısında son derece hassas ve titiz olmamız gerekir. Böyle ortamlar, aklın ve sağduyunun olmadığı anlardır. Bu da hem vatandaşlarımıza hem ülkemize yapılacak en büyük kötülüktür. Şu bilinmelidir ki, terör olaylarıyla halkın düzenini bozmaya çalışanlar birlik ve beraberliğe asla gölge düşüremeyeceği gibi, ülkemizin bütünlüğü de her zaman daim olacaktır."
"Teröristler amaçlarına ulaşamayacak"
Şanlıurfa Ruha Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Murat Müjdeci de terör örgütünün derhal silah bırakması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de Kürt, Türk ya da Arap kökenli vatandaşlar arasında bir sorun bulunmadığını belirten Müjdeci, çok büyük bir fedakarlık ortaya koyan hükümetin Çözüm Süreci'ni başlattığını söyledi. Müjdeci, "Ben de bir Kürdüm ama benim ülkemle herhangi bir sıkıntım yok. Diğer vatandaşların da birbirleriyle sorunu bulunmuyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, kimsenin cesaret edemediği bir yaraya el attı. Onun için kendisine ve hükümete destek vermemiz gerekiyor. Türkiye son yıllarda büyük bir atılım gerçekleştirdi ama bundan rahatsız olan çevreler yeniden askere, polise saldırmaya ve ülkeyi kana bulamaya kalkıştılar" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.