4. Uluslararası Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali’nin Kazananları Belli Oldu
Festivalin ödül töreninde En İyi Film Ödülünü, Death Locked Out filmi ile İranlı yönetmen Amir Karami kazandı.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü destekleriyle Balkon Film’in organize ettiği bu yıl Hacı Bektaş-ı Veli anısına düzenlenen 4. Uluslararası Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali’nin bu akşam (5 Aralık) Grand Pera Emek Sahnesi’ndeki kapanış ve ödül töreninde kazanan isimler belli oldu.
Pandemi kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen festivalin ödül törenine T.C. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Festival Onursal Başkanı ve Kızılay Başkanı Kerem Kınık, Halk Bankası Daire Başkanı Ahmet Sami Pancaroğlu, İranlı ünlü yönetmen Majid Majidi, Festival Direktörü Faysal Soysal, Festival Genel Sanat Yönetmeni Mehmet Lütfi Şen ile sponsor kuruluşlar, film ekipleri, basın mensupları ve çok sayıda davetli katılım gösterdi. Sunuculuğunu Ezgi Büşra Çınar’ın üstlendiği gecede Hemhal Ol’anlar müzik grubu dostluğun nefesinden doğan melodilerle sahne aldı.
“Dostluk adına buradayız, hepimiz kazançlıyız”
Gecede törenin açılış konuşmasını Festival Direktörü Faysal Soysal yaptı. 448 film başvurusu aldıklarını belirten Faysal Soysal, filmleri elemekte zorluk çektiklerini ve yarışma seçkisine sadece 19 filmi kabul edebildiklerini belirtti. Neredeyse tüm seçkilerde ödül olduğunu söyleyen Faysal, festivaldeki eserlerin yapımcılarına ve yönetmenlerine, festivali ilgi ile takip eden izleyicilere teşekkür etti. Ödül alamayan eserler olsa da “Bütün filmler kazanmıştır. Dostluk adına buradayız, hepimiz kazançlıyız” dedi.
“Böyle bir festivale ev sahipliği yapmaktan onur duyuyorum.”
Açılış konuşmasının ardından Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız konuşma yaptı. Türk sinemasının film festivalleriyle gelişeceğine inandığını söyleyen Haydar Ali Yıldız, Beyoğlu Belediyesi olarak böyle bir festivale ev sahipliği yapabilmenin büyük bir onur olduğunu belirtti. Majid Majidi ile görüşmeleri doğrultusunda ilerleyen zamanda Türk- İran ortak yapımı merhamet temalı bir film çekilebileceğinin müjdesini veren Haydar Ali Yıldız, ellerinden gelen desteği vereceğinin altını çizdi ve “Her anlamda dostluğun, birliğin beraberliğin ve sevginin kazandığı, sinemanın da buna zemin hazırladığı bir dünya önümüzde.” dedi.
“Yaptığımız işlerden en önemlisi sanata ve sanatçıya destek olmak”
Kızılay Başkanı Kerem Kınık da sanata ve sanatçıya destek olmanın önemini vurgulayan bir konuşma yaptı ve “Bizim işimiz insan. Bizim işimiz insanın onurunu korumak. İnsanı düştüğü yerden kaldırmayı amaç edinen insanlar olarak bence yaptığımız işlerden en önemlisi sanata ve sanatçıya destek olmak” dedi. Başta Kültür Bakanlığı olmak üzere Beyoğlu Belediyesi gibi festivale destek veren bütün sponsorlara, jüri üyelerine ve Faysal Soysal’a teşekkür etti.
“Kültür anlamında birinci önceliğimiz sinema…”
Gecede Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan da konuşma yaptı. Kültür Bakanlığının hedefinin kültürü anlatmak olduğunu vurgulayan Demircan, Türkiye’de gerek diziler gerek filmler gerekse de festivaller açısından bakıldığında buna uygun bir zemin olduğunu belirtti. Kültür anlamında birinci önceliğin sinema olduğunun altını çizen Ahmet Misbah Demircan, “Çünkü sinema hem aktarıyor hem eğitiyor hem de öğretiyor” dedi.
"En İyi Film Ödülü” Death Locked Out filminin oldu
Festivalin dördüncü yılında 50 farklı ülkeden 448 eser yarışmaya başvuru yaptı. Yarışma kapsamında toplamda 110 Bin lira ödül dağıtıldı. Bu yıl başkanlığını yönetmen Atalay Taşdiken’in üstlendiği Kosovalı yönetmen Isa Qosja, Gürcü yönetmen George Ovashvilli, oyuncu Serdar Orçin ve akademisyen Nazlı Eda Noyan’dan oluşan jüri üyelerinin değerlendirdiği "Yarışma Kategorisi”nde "En İyi Film " ödülünü "Death Locked Out" adlı yapımıyla Amir Karami aldı. Ödülü jüri başkanı Atalay Taşdiken verirken ödül gerekçesini “Zor bir temayı aşkla harmanlayan, yüreğimizi ısıtan güçlü sinematografisi ve olağanüstü oyunculuğu” olarak açıkladı
20 bin lira değerindeki "Özel Jüri" ödülünü "The Bathtub" filmiyle Sergi Marti Maltas verild. Ödülü filmin oyuncusu Abel Folk aldı. Folk’a ödülünü Kosova sinemasının değerli yönetmeni Isa Qosja ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız takdim etti.
“Kızılay İnsani Bakış” ödülünü “The Poor People” filmiyle Lolita Naranovich ile “Koçber” filmiyle Murat Kılıç aldı. Ödülü takdim eden Majid Majidi dostluğun varlığının öneminden bahsederek, festival için temennilerini iletti.
Hacı Bektaş-i Veli Dostluk Ödülü ise “Street Poet” filmi ile Samgar Rakym’e, Lütfi Şentarafından takdim edildi. Lütfi Şen çağın vahşiliğinden bahsederek, “İnsan olmak için tabiata ve toprağa dost olmak lazım, kendimize dost olmak lazım. Bunu yapmazsak bu güce tapınmanın sonu olarak insan kendi kendini yok edecek” dedi.
Festivalde ayrıca “Mansiyon Ödülleri” “Nina” filmiyle Hristo Simeonov ve “Emergency” filmiyle Maryam Esmikhani’ye verildi.
Yarışma bölümündeki bir Türk filmi yönetmenine sonraki filminde kullanılmak üzere verilen 20 bin lira değerindeki “Post-Prodüksiyon Destek Ödülü’ ise “Lal” filmiyle Gökalp Gönen’everildi.
Onur Ödülü Selda Alkor ve Engin Ayça’ya Takdim Edildi
Uluslararası Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali’nin dördüncü yılında, Onur ödülü Türk sinemasının yıldızlarından Selda Alkor’a Danışma Kurulu üyesi Aybars Bora Kahyaoğlutarafından takdim edildi. Ödülünü alan Selda Alkor iki yıl pandemi arasından sonra kendisini ilk kez evden çıkaranın “dostluk” olduğunu belirterek, “Dostluk benim için çok önemli. Sosyal medyadan güne “Günaydın gönül dostlarım” diye başlarım. Benim hiç tanımadığım çok gönül dostum vardı. Dostluk son zamanlarda kaybettiğimiz çok önemli bir değer. Çok arkadaşınız olur ama dostunuz azdır” dedi ve dostluk ödülünü almaktan büyük onur duyduğunu söyledi. Alkor sözlerini Yunus Emre’nin şu sözleriyle tamamladı; İncitme dostun kalbini, tamir edecek usta yok. Soldurma gönül gülünü; sulamaya ibrik yok.
Uluslararası Kızılay Dostluk Kısa Film Festivali’nin diğer Onur Ödülü ise Engin Ayça’ya Danışma Kurulu üyesi Gülnaz Gökçen tarafından takdim edildi. Ödül alan Engin Ayça birlikte yaşadığımız her şey ile dostluk içinde olmak gerektiğini belirterek, ödülü özellikle yakın çevresi, ailesi ve can dostu eşi Gülsen Tuncer için aldığını dile getirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.