“20 Yanvar” Şehitleri Anıldı

“20 Yanvar” Şehitleri Anıldı
Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar: “‘Tek millet, iki devlet’ olmak için hem tasada hem sevinçte bir arada olmak lazım”

post.jpg

Sovyet ordusunun 20 Ocak 1990’da Bakü’de gerçekleştirdiği katliamda şehit olan Azerbaycan Türkleri, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçiliği ile Yerli Düşünce Derneğinin birlikte düzenlediği “Karanfilin Ağıdı - 20 Yanvar” adlı programla anıldı.

www.youtube.com/“20 Yanvar” Şehitleri Anıldı

Kültür ve Turizm Bakanlığı Milli Kütüphane Başkanlığının katkılarıyla Milli Kütüphane Konferans Salonu’nda organize edilen program, saygı duruşu ve her iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başladı. Daha sonra konuklara, 20 Ocak 1990 tarihinde yaşanan katliamla ilgili bir sinevizyon gösterisi izletildi.

Türkiye-Azerbaycan Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı, AK Parti Adana Milletvekili Prof. Dr. Necdet Ünüvar, programda yaptığı konuşmada, her yeni yılın bütün milletler için sevinç ve umut kaynağı olduğunu belirterek, “Ancak Türkiye ve Azerbaycan biraz bunun dışında kalıyor. Çünkü ocak, şubat ve mart ayları geldiği zaman bizim gönlümüzde ince bir sızı başlar. Bu aylarda 100 yıla yakın zamana yayılmış pek çok acıları yaşayan iki devlet, tek milletiz. 31 Mart 1918’de Bolşevikler o zamanki Taşnak çeteleri ile birlikte 12 bin kardeşimizi katletti. 20 Ocak 1990’da Bakü’de 133 kardeşimiz hayatını kaybetti. Basit bir gerekçeyi bahane ederek, tanklarla ağır silahlarla saldırdılar. Önlerine gelen herkesi katlettiler. 26 Şubat 1992’de de Hocalı’da 600’ün üzerinde kardeşimizi katlettiler. Asılında Hocalı’da sadece uluslararası haber ajanslarının tespit edebildiği o kadar. Hâlbuki irili ufaklı pek çok farklı noktada başka katliamlar vuku bulmuştur. Onları da tarih belki ileride kaydedecektir” dedi.

Bütün bu olaylara bakıldığında, amacın orada yaşayan insanların hayatına son vermek değil, o topraklara el koymak olduğunun görüldüğünü ifade eden Ünüvar, “Nitekim bu sürecin sonunda 1994’te Dağlık Karabağ’ı işgal ettiler. Dağlık Karabağ, Azerbaycan topraklarının yüzde 20’si. Şu anda yaklaşık 1 milyon insan evlerinden, yurtlarından uzakta yaşıyor. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onlar ebediyete intikal ettiler, ama kıyamete kadar hayırla yad edilecekler” ifadelerini kullandı.

 

“AZERBAYCAN BÖLGENİN PARLAYAN YILDIZI”

Sovyet ordusunun Bakü’ye girmesinin, Hocalı’da Ermenistan kuvvetleriyle birlikte insanları katletmesinin Azerbaycan’ı yolundan alıkoyamadığının altını çizen Ünüvar, “Tam tersi, Azerbaycan şu anda çok daha güçlü. Hamdolsun bölgesinin parlayan yıldızı. Ve parlamaya da devam ediyor. Niye biliyor musunuz? Rahmetli Haydar Aliyev’den bayrağı İlham Aliyev devraldı ve aynen devam ediyor. Türkiye’de de o dönemdeki idarecilerden bayrağı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan devraldı, ülkemiz yoluna daha güçlü devam ediyor. Ve onlar kim birazcık düşmüşse ‘ben sizin yanınızda varım’ diyor. Zaten o yüzdendir ki biz ‘tek millet, iki devletiz’ diyoruz. ‘Tek millet, iki devlet’ olmak için de hem tasada hem sevinçte bir arada olmak lazım” diye konuştu.

 

“İŞGAL GİRİŞİMİNDEN ÖTE, BÜYÜK BİR ACI”

Yerli Düşünce Derneği Genel Başkanı, AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu da 20 Yanvar’ın yakın tarihte yaşanmış en büyük acılardan biri olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

“Bizim burada bir kardeşimizin ayağına kıymık batsa Azerbaycan’da kardeşlerimiz bunu hissediyor. Azerbaycan’da bir kardeşimizin ayağına kıymık batsa biz de burada onu hissediyoruz. 20 Yanvar, işgal girişiminden öte büyük bir acıdır, büyük bir şehadettir. Bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. İnşallah bu tür olaylar bir daha yaşanmaz.”

 

“20 YANVAR HÜZNÜN YANI SIRA GURUR GÜNÜMÜZ”

Programda duygu yüklü bir konuşma yapan Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Hazar İbrahim, 20 Yanvar’ın Azerbaycan için hüzün günün yanı sıra gurur günü olduğunu belirtti.

“Kanımızı döktüler ama bizi sindiremediler” diyen Büyükelçi İbrahim, şöyle devam etti:

“Ben uzun olarak 20 Yanvar’ı size anlatmak istemiyorum. Çünkü hepimiz o günleri yaşadık. Türkiye’de siz televizyonlardan izlediniz. Biz onu da yapamadık. Ne televizyon vardı, ne ışık vardı, ne elektrik vardı. Hiçbir şey yoktu. Benim hayatımda 20 Yanvar bir dönüş noktasıdır. Ben o zaman okuldaydım. Diplomat olmayı düşünmüyordum. Ama o zaman ben şunu gördüm. Türkiye hariç dünyada hiçbir ülke 20 Yanvar’ı olduğu gibi göstermiyor. 20 Yanvar benim hayatımda dönüm noktası oldu. O zaman karar verdim. Düşündüm ki ben devletim ve milletim için çalışmalıyım, ülkemi dünyaya tanıtmalıyım. Ve teşekkür ediyorum Cumhurbaşkanım beni bu göreve atadı. Burada ben 20 Yanvar’da canını vermiş şehitlerimizin hatırasını yüksek tutarak, görevimi tam azimle yerine getirmeliyim ki Azerbaycan’ımız ebedi olarak istikrarlı olsun, özgür olsun. Türkiye’miz her zaman güçlü olsun.”

 

“AZERBAYCAN KIYAMETE KADAR HÜR OLACAK”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu da Türkiye ile Azerbaycan’ın “bir millet, iki devlet”ten öte ikiz kardeş olduğunu söyledi.

Bosna Hersek’in kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in sözlerine atıfta bulunan Topçu, “Bilge lider, ‘Siz eğer size yapılan soykırımı unutursanız bu bir daha tekrarlanır. Ben size kin güdün, onun peşine düşün demiyorum ama asla size yapılanları unutmayın’ diyor. Biz can Azerbaycan’a bundan 28 yıl önce yapılan bu alçakça, zalimce soykırımı unutmayacağız, unutturmayacağız. Tabii ki kanımızı döktük, tanklara gövdemizi siper ettik ama oradan bir azatlık çıkardık Allah’a hamdolsun. Büyük Azerbaycan devleti ve milleti inşallah kıyamete kadar hür olacak ve müstakil kalacak” dedi.

 

Mehmet Emin Resulzade’nin “Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez” sözünü hatırlatan Topçu, “Ermenileri orada var etmek için bu alçak katliamı yapanlar, bunu unuttular. Azerbaycanlı kardeşlerimiz bu ilke doğrultusunda mücadele ederek, ‘o bir kere yükselen bayrağı bir daha indirmeyeceğiz’ dediler. Bu söz orada Azerbaycanlı kardeşlerimizin kanları pahasına gerçek oldu. Ve Azerbaycan’ımızın şerefli üç renkli bayrağı Bakü’de bir daha göndere çekildi. Yasımız ağırdır, oradaki katliam çok ciddidir ama bu yasın neticesi şehit kanlarıyla imzalanan ve kıyamete kadar devam edecek bir azatlıktır. Onun için sevincimiz kadar üzüntümüz, üzüntümüz kadar da sevincimiz vardır” diye konuştu.

 

“BİZLER HER YERE BARIŞ GÖTÜREN VEFALI TÜRKLERİZ”

Okuduğu şiirle salonda bulunanlara duygu yüklü anlar yaşatan Azerbaycan Devlet Sanatçısı Azerin de o gece kendisinin de kardeşiyle birlikte katliamın yaşandığı yerde olduğunu söyledi. O anların gözlerinin önünden hiç gitmediğini belirten Azerin, “O gün benim okuduğum ortaokul 13 şehit verdi. Arkadaşlarımı yitirdim ben o gece. Biz Türk’üz. Her yere barış götüren vefalı Türkleriz. Biz her zaman bu gözle bakıyoruz dünyaya. Nerede ağlayan varsa onun yanında oluyoruz. Benim bir isteğim var. Biz de artık tarihi yüz sene önceden yazmaya başlayalım. 10 sene, 20 sene sonrasını değil, 100 sene sonrasını düşünelim. Ki bu acı olaylar bir daha tekrarlanmasın” dedi.

Programa Azerbaycan Eski Ekonomi Bakanı Necdet Hüneriv, Eski Tarım Bakanı Sami Güçlü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kâtip Üyesi Bayram Özçelik, Dışişleri Bakanlığı İkili Ekonomik İşler Genel Müdürlü Şefik Vural Altay, Milli Kütüphane Müdürü Zülfi Toman ve Azerbaycan Devlet Sanatçısı Azerin katıldı.

 

 

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.