'Yüzyılın projesi tam yüzyılın palavrası'
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Sabah Kılıçdaroğlu yine bir şeyler açıklamış. Yüzyılın projesi, tam yüzyılın palavrası. Yani bunlar, palavracı, üfürükçü siyasetçi" dedi.
ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı, "Türkiye Ekonomik Yükseliş Projesi"ne ilişkin "Bunlar palavra siyasetine başvurdular. Sabah, Kılıçdaroğlu yine bir şeyler açıklamış. Yüzyılın projesi, tam yüzyılın palavrası. Yani bunlar, palavracı, üfürükçü siyasetçi. Benim emekli kardeşim unuttu mu? Bu, SSK Genel Müdürüyken SSK emeklisi, maaş almak için geceden kuyruğa giriyordu" dedi.
Akdoğan, Sincan'daki AK Parti Seçim Koordinasyon Merkezinin (SKM) açılışında yaptığı konuşmada, 7 Haziran seçimlerinin bir referandum niteliğinde olduğunu, eski Türkiye'ye geri dönmek isteyenlerle yeni Türkiye'yi kurmak isteyenler arasında mücadele yaşandığını söyledi.
AK Parti'nin iktidara geldiğinde "üç, beş ay ömrü var" denildiğini belirten Akdoğan, bu düşüncelerin gerçekleşmediğini, kendilerinin bugün sokaklarda milletle kol kola olduğunu vurguladı.
Akdoğan, muhalefet partilerine "Neredesiniz siz? Ey CHP, MHP, HDP neredesiniz? Hani insanları sokağa döküyordunuz, bugün millet sokakta, siz yoksunuz, milletin yanına gidip kucaklaşmıyorsunuz. Milletin gözüne bakan, elini tutan AK Parti'dir" diye seslendi.
Kılıçdaroğlu'nun bugün açıkladığı, "Merkez Türkiye" adı verilen "Türkiye Ekonomik Yükseliş Projesi"ne de değinen Akdoğan, şunları kaydetti:
"Bunlar palavra siyasetine başvurdular. Sabah, Kılıçdaroğlu yine bir şeyler açıklamış. Yüzyılın projesi, tam yüzyılın palavrası. Yani bunlar, palavracı, üfürükçü siyasetçi. Arkadaş, millet unuttu mu, benim emekli kardeşim unuttu mu? Bu, SSK Genel Müdürüyken SSK emeklisi, maaş almak için geceden kuyruğa giriyordu, geceden. Emekliler kuyrukta hayatını kaybediyordu, kuyrukta ölüyordu yaşlılar. Bir hafta, iki hafta maaşını alamıyordu. Millet bunu unutmadı. Şimdi 'ben 3 fazlasını 5 fazlasını veririm' demekle olmuyor bu iş. Bunu, 'Türkiye bir an önce batsın, IMF'nin kapısına gitsin' diye yapıyorlar.
Bizim 2023 vizyonumuz var, bizim 2019'da yani bu dönem yaptıklarımız, yapacaklarımızı '2035'e kadar biz yapacağız' diyorlar. E kardeşim, biz bunu bu dönem yapıyoruz ne 2035'i. Bu vizyonu biz ortaya koyduk, şimdi birileri popülist vaatlerde bulunuyorlar değil mi, çıkıp güya vizyon açıklayacaklar. Bizim iki seçim önce açıkladığımız 'megakentler, dev projeler' sloganımızı almışlar, neymiş megakentler kuracaklarmış. Arkadaş, biz onu kurduk, kuruyoruz. Sizin o 30 yıl sonrası için söylediklerinizi biz yapıyoruz, şu anda yaptık."
"Senin ipin onların elinde"
Yalçın Akdoğan, Türkiye'deki güven ve istikrarın bozulması için birtakım çalışmalar yapıldığına işaret ederek, "Bunlar, iktidarda koalisyon olamayacaklarını gördüler, muhalefette koalisyon oldular, hepsi bir arada. Birlikte şimdi seçim çalışması yapıyorlar. Buna paralel örgütle bölücü örgüt de eklendi" değerlendirmesinde bulundu.
Bölücü örgütün Güneydoğu ve Doğu'da insanlara tehdit mektupları gönderdiğine dikkati çeken Akdoğan, şöyle devam etti:
"Soruyorum şimdi Selahattin Demirtaş'a: Sen de birazcık demokratlık varsa, çık Kandil'e açıklama yap, de ki 'İnsanlara, vatandaşlarımıza tehdit mektupları göndermeyin, haraç mektupları göndermeyin, şu partiden şu partiye geçin' diye, 'şu partiye oy vermeyin' diye, baskı kurmayın' de. Ama sen diyemezsin çünkü senin ipin onların elinde. Millet sana oy veriyor ama Kandil'deki adamın dediği oluyor, silahlı adamın dediği oluyor. O zaman çık şunu de: 'Ey millet, milletin bölge halkı, bu tehditlere itibar etmeyin, gidin hür iradenizle sandığa oy kullanın.' Bunu da diyemiyorsunuz. Niye? Alışmışsınız, örgüt tehdit yapacak, baskı yapacak, şiddet uygulayacak sen de oy alacaksın. Hadi göreyim bakıyım, PKK silah bıraksın da ne kadar oy alıyorsun, etin ne budun ne, o zaman görelim."
"Eşcinsel evliliğini proje diye sunan HDP seni temsil edebilir mi?"
Akdoğan, din dersini ve Diyanet İşleri Başkanlığını kaldırma vaadinde bulunan HDP'nin, milleti temsil edemeyeceğini vurgulayarak, "Eşcinsel aday çıkaran, eşcinsel evliliğini proje diye sunan HDP seni temsil edebilir mi? Şimdi bunlar güya Türkiye partisi olacaklar. Türk askerini kaçıran bir örgütün uzantısı, Türkiye partisi olabilir mi? Eşcinsel evliliği savunan, 'Ermeni soykırımı vardır' diyen HDP, Kürt kardeşimi temsil edebilir mi, Türkiye partisi olabilir mi?" diye konuştu.
Selahattin Demirtaş'ın yüzde 10'u geçtiği takdirde, milleti sokağa dökmeyeceğinin garantisi olmadığını kaydeden Akdoğan, bunun "siyaset kurumunu şantaja açık hale getirmek" olduğunu ifade etti. Akdoğan, AK Parti güçlü olması durumunda Çözüm Süreci'nin devam edeceğini söyledi.
Türkiye'nin koalisyonlar ile krizler dönemine asla dönemeyeceğini vurgulayan Akdoğan, ülkede sorun olduğu zaman bunu sadece AK Parti'nin çözeceğini ifade etti.
Akdoğan, Sincanlılara "Karşımızda büyük bir muhalefet koalisyonu var, bir şer cephesi var, onlar çok sinsi planlar yapıyorlar. CHP-HDP-MHP birbirlerine çalışıyorlar ama biz sadece milletle çalışacağız" diye seslenerek sözlerini tamamladı.
Açılışa, AK Parti bölge milletvekili adayları, Sincan Belediye Başkanı Mustafa Tuna ile AK Parti teşkilatı katıldı.
'Örgüt silahı bıraksın o zaman göreyim senin etin ne budun ne'
Akdoğan, Polatlı'da AK Parti Ankara milletvekili adaylarının tanıtım toplantısındaki konuşmasında da kendisinin bakan değilken Gökpınar Barajı'nı yatırım programına aldırdığını, büyük mücadeleler ettiğini belirterek, Haziran'da yapım ihalesinin gerçekleşeceği bilgisini verdi.
"AK belediyeciliğin", yeni Türkiye'nin inşasının önemli bir parçası olduğunu dile getiren Akdoğan, Polatlı'ya gereken yardımların yapılacağını söyledi.
Yalçın Akdoğan, Turgut Özal'dan sonra ülkenin "fetret dönemi" yaşadığını kaydederek, on yıl boyunca herkesin her şeyini kaybettiğini, 28 Şubat'ta hak ve özgürlüklerin milletin elinden alındığını ve Türkiye'nin uçurumun kenarına getirildiğini ifade etti.
Bu yüzden milletin yönetime el koyup, AK Parti'yi iktidara getirdiğini vurgulayan Akdoğan, Türkiye'nin AK Parti iktidarı sayesinde koşmaya başladığını ve şimdi ise uçuşa geçeceğini belirtti. Akdoğan, bundan birilerinin rahatsız olduğuna işaret ederek, "Suriye'deki zalime 'zalim' diyor, İsrail'deki katile 'katil' diyor, darbeciye 'darbeci' diyor. Çok rahatsız oluyorlar, kukla bir ülke değil Türkiye evet, biz fazla oluyoruz ve fazla olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
"Millete değil Kandil'e hesap veren bir parti"
Şimdi, PKK'nın partisinin peşine takınıldığını belirten Akdoğan, "HDP'nin seçime parti olarak sokulması, barajı geçmesi için uğraşılması bir projedir. Eski Türkiye'ye dönmek isteyenlerin projesidir. Türk askerini kaçıran terör örgütünün uzantısı, Türkiye partisi olabilir mi? Eşcinsel adaylar çıkarıp, eşcinsel evliliği savunan bir parti, Türkiye partisi olabilir mi? 'Ermeni soykırımı vardı, yetmedi şimdi Pontus soykırımı vardır' diyen bir parti Türkiye partisi olabilir mi?" değerlendirmesinde bulundu.
Akdoğan, Kandil'den talimat alan, millete değil Kandil'e hesap veren bir partiden Türkiye partisi olamayacağını belirtti.
Doğu ve Güneydoğu'da insanlara tehdit mektuplarının gönderildiğini belirten Akdoğan, "Sen nasıl demokrasiden bahsedebilirsin ya? Bu örgüt silahı bıraksın o zaman göreyim ben seni, etin ne budun ne, ne kadar oy alıyorsun?" dedi.
Akdoğan, Kürt meselesinde yaşanan gelişmeleri hep AK Parti'nin yaptığını, hizmet edenin Hükumet, tehdit edenin ise örgüt olduğunu vurguladı.
Bölücü örgüt ile paralel örgütün kol kola girdiğini ve bunların "Eski Türkiye'ye geri döneceğiz" dediklerini aktaran Yalçın Akdoğan, kazanmak gibi bir dertlerinin olmadığına sadece AK Parti'yi devirmek istediklerine işaret etti.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı, "Türkiye Ekonomik Yükseliş Projesi"ne ilişkin, "Yüzyılın palavrası bu. Açıkladığımız Türkiye vizyonunu 30 yıl sonra yapacaklarmış. Arkadaş senin söylediğin megakentleri, biz iki seçim önce söyledik, yaptık, yapıyoruz. Sen hiç bunları görmüyor musun? Hızlı trene binmiyor musun? Açtığımız havalimanlarına gitmiyor musun? Megakentleri görmüyor musun? Marmaray'a binmiyor musun? Bunlar üfürükçü, sadece üfürüyor" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.