Yurtta milli irade Ortadoğu?da milli irade...

-Kahire-

Amr Musa, Muhammed Baradey Muhammed salim El Awwa, Ebulfutuh, Hamdin Subari, Hişam Bestavisi, Papa Şenuda... Müslaman kardeşler, Tahrir meydanının genç liderleri, Müslüman ve Kıpti önderler...

Bütün bu isimler ve gruplar Yeni Mısır?ın yeni güç odakları... Tahrir?in yaktığı ateşi demokrasiye onlar geçirecekler. Kimi cumhurbaşkanlığına, kimi hükümeti kurmaya, kimi de devrim sonrası ülkede bir herhangi bir rol üstlenmeye aday...

Hepsi bugün sabahtan akşama kadar Başbakan Erdoğan?la ayrı ayrı görüşecek.

Peki, ?Erdoğan? kim?

Herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken Mısır?ın başında 30 yılı deviren Hüsnü Mübarek?e ?Artık git? diyen ve Tahrir?e doğrudan konuşan tek lider...

Yeni Türkiye?den Yeni Ortadoğu?ya ses veriyor.

Türkiye Başbakanı bugün Mısır, Libya, Tunus, Fas, Suriye sokaklarında alkışlanıyorsa her şeyden önce zamanın ruhunu yakaladığı içindir. Zaman demokrasi zamanı...

Zaman halk iradesinin zamanı...

Zaman zengin bir zümrenin fakir çoğunluk üzerindeki egemenliğine ?dur? deme zamanı...

Zaman mesela İsrail?e de ?dur? deme zamanı...

Erdoğan bu ruhu özümsedi, politikaya dönüştürdü ve halklara ifade etmeyi başardı.

Eski dostluklarının hatırına, halkların eziyet çekmesine göz yummadı.

Özetle, yurtta ve Ortadoğu?da milli irade prensibinden şaşmadı. Ve bu yüzden daha havaalanından başlayarak gittiği her yerde Kahireliler onu saatlerce alkışladı. O yüzden, herkes İsrail?le didişirken onun sözleri diğerlerinden bir adım öne çıktı.

Arap Ligi bakanlarına konuşurken coşkulu ama vizyoner ve tutarlı sözler sarf etti.

Şu cümleyi not ettim:

?Gizli mihrakların gücü bahane ederek çözümler ertelenemez.?

Bu ancak, ülkesinde ?gizli? ve ?derin? unsurlarla hesaplaşıp galip çıkan bir liderin verebileceği bir tavsiyedir. ?Gizli ve derin? deyince İsrail?in bütün zihinleri kuşatan gizemine de ustaca bir gönderme var elbette... ?Bu korkular bahane değil? diyor özetle.

Erdoğan, Araplar?dan Müslümanlar?dan ?bahanesiz? demokrasi ve hukuk istiyor.

Türkiye ilk kez gerçekten elle tutulur, gözle görülür, başı sonu bir model olarak tarih sahnesine çıkıyor.

İçeride başarılan; denenmiş ve uygulanmakta olan bir model olarak Arap Baharı?nın rüzgarına katıyor.

Ankara, bölge için çıkar hesaplıyor.

Ama, Türkiye?nin de Ortadoğu?nun da çıkarı İslam-Arap dünyasının demokratikleşmesindedir. Serbest seçimler başlayacak, sistem oturacak, kurumlar ve zihinler de demokratikleşmeye başlayacak. Zor ve zaman istiyor ama başka seçenek yok...

Ne mutlu ki artık geri dönüş de yok.

Mustafa KARAALİOĞLU