Yükseliş Gurubu, Konya Gezisi

Yükseliş Gurubu, Konya Gezisi
12 Nisan 2019 Cuma günü Yükseliş gurubu, Ahmet arkadaşımızın davetlisi olarak Konya’ya giderek, Konya’yı yakinen tanımak fırsatı bulduk. Toplantımız’ da Ahmet, nüktedan yorumlar’ da bulundu.

Yükseliş Gurubu, Konya Gezisi

12 Nisan 2019 Cuma günü Yükseliş gurubu, Ahmet arkadaşımızın davetlisi olarak Konya’ya giderek, Konya’yı yakinen tanımak fırsatı bulduk. Toplantımız’ da Ahmet, nüktedan yorumlar’ da bulundu.

Rusya’ da komünist sistem iş başına geldikten iş başına geldikten sonra, Komünist partisinden yetkililer halkın arasına girerek, halkın sistem için düşüncelerini öğrenmek istemişler. Bir köye giderek, kahvesinde halk ile sohbete başlamışlar.

KP.- Köyünüzün muhtarı nasıl?  

Vat- Muhtar bir işe yaramıyor. İş görmüyor.

KP- Muhtarı buraya, Kaymakam atadı. Peki Kaymakamınız nasıl?

Vat- Oda muhtar gibi. Köyümüz ile hiç ilgilenmiyor.

KP- Kaymakamı kazanıza Vali tayin etti. Valiniz nasıl?

Vat- “İyide şimdi olmadı. Siz validen sonra konuyu, liderimiz Lenin’ e dayandıracaksınız. Biz liderimize laf söyletmeyiz “diyerek konuyu kapatmışlar. Buradan çıkan sonuç, propagandanın bir sınırı var. Bunu aşmamak lazım.

Sohbet sırasında, ülkedeki bir kısım sıkıntıları konuştuk. Soru ne yapılacağı idi. Ahmet’ in yorumu devreye girdi.

Üç arkadaş, Avrupa ülkesine gitmiş. Memlekette yaptıkları yanlışları, orada’ da yapmak isterler. Ama kimseyi tanımıyorlar. İçlerinden birisi, ben bu işi hallederim demiş. Doğruca kilisede, günah çıkarma kısmına gitmiş.

Papaza demiş ki” Papaz efendi biz üç arkadaş, birlikte günah işledik. Günahımı affettirmeye geldim” demiş. Papaz -kim o arkadaşların? Deyince, isimlerini hatırlayamadığını söylemiş. Papaz-Kasap Josef’ mi demiş, evet. Terzi Samuelmi? evet diye cevap vererek, kiliseden ayrılmış. Biracı, biracıyı bulmuş. Sorunlarını halletmişler.

İkinci Dünya savaşı yıllarında, Berlin Orkestrası hafta sonu konserini veriyormuş. Salon dolu, büyük dikkatle orkestrayı dinliyorlar. O sırada orkestranın duvarına, bomba isabet etmiş. Yıkılan duvarın yakının’ da bulunan insanların, bir kısmı ölmüş, bir kısmı’ da yaralanmış. Orkestra şefinin bir ara eli hava da kalmış ama, konseri devam ettirmiş. Sonra’ da – “Ey Alman yurttaşlarım, savaş ta olsa Berlin orkestramız susmayacak, devam edecektir. Susarsa o zaman biz kaybederiz.” Demiş. Yani sıkışıkta olsak, çalışmalarımızı devam ettirmeliyiz. 

 

Ahmet bizi çok güzel gezdirdi. Ben Konya’nın, bu kadar güzel olduğunun farkın da değildim.  Mevlâna hazretleri Konya’ya ayrı bir huzur veriyor. Yaşadığı devirde her dinden, mezhepten insan onun kapısını çalar derdini paylaşır, tavsiyesini alırmış. Mevlana hazretlerinin havası, kokusu halen devam ediyor sanki.

 

Arkadaşlar okudukları, okunmasını tavsiye ettikleri kitap isimlerini paylaştılar. Bu kitaplar; DARON ACEMOĞLU nun – Ulusların Düşüşü, MİCHAEL SCHEVER- Usame Bin Ladin, HARVEY MACKAY- İş Hayatında Köpek Balıkları ile Yüzmek, GİOVANNİ PAPİNİ- Cıldırının anaforunda- Mevlâna Hazretleri kitabı.

Konya’yı, Ahmet’ in anekdotlarını, tavsiye edilen kitapları sizlerle paylaştım.

Mustafa Yolcu- 16.04.2016

 

 

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.