Yiğit Bulut: İngilizler Yunanistan'a bakan atadı: Öklid Çakalatos
Yunanistan'daki referandumu yorumlayan Yiğit Bulut, Yunan halkının aslında doğru karar verdiğini, ancak referandumun hemen ardından eski bakanın apar topar çekip gittiğini, yerine gelen Öklid Çakalatos'un da İngiltere tarafından atandığını söyledi.
star.com.tr-Özel
İlgili Videolar
Derin Analiz - 07.07.2015 1.Bölüm
Derin Analiz - 07.07.2015 2.Bölüm
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğu Derin Analiz programında, Yunanistan'da yapılan referandumu ve sonrasındaki gelişmeleri yorumladı.
Referandumda Yunan halkının "hayır" diyerek en doğru kararı verdiğini ifade eden Bulut, "evet" çıkması halinde istifa edeceğini açıklayan Maliye Bakanı'nın "hayır" çıkmasına rağmen apar topar istifasını verip şehirden ayrılışının düşündürücü olduğunu belirtti.
Yiğit Bulut, Yunanistan'ın yeni Maliye Bakanı Öklid Çakalatos'un İngiltere tarafından ülkeye atandığının altını çizerek " Yerine kim geldi? Öklid Çakalatos geldi. Yani Türkçesiyle söylemek gerekirse Öklid "Çakaloğlu". Geldi ama Öklid Çakaloğlu'nun bir özelliği var: Made in England... Her anlamda made in England" dedi.
Yiğit Bulut şöyle konuştu:
YUNAN HALKI GAYET MANTIKLI BİR CEVAP VERDİ
Avrupa Birliği'nin Yunanistan'ın kanını emme paketine Yunan halkı "hayır" dedi. Bence gayet mantıklı bir cevap. Ben de olsam "hayır" oyu verirdim. Ben zaten defalarca söylemiştim, Yunanistan'daki gazetelere de söylemiştim. "Yunanistan parselleniyor, malınıza, mülkünüze, geleceğinize sahip çıkın" demiştim. Yeter, daha verecekleri bir şey yok bence. Avrupa Birliği alabileceği her şeyi aldı.
YUNANİSTAN'A MADE IN ENGLAND MALİYE BAKANI: ÖKLİD ÇAKALOĞLU
Ama çok ilginç bir gelişme oldu orada. "Evet" çıkarsa istifa edeceğini söyleyen Maliye Bakanı "hayır" çıkmasına rağmen istifa etti. Ve aniden Maliye Bakanlığı'nın binasını terk ederek ayrıldı gitti.
Yerine kim geldi? Öklid Çakalatos geldi. Yani Türkçesiyle söylemek gerekirse Öklid "Çakaloğlu". Geldi ama Öklid Çakaloğlu'nun bir özelliği var: Made in England... Her anlamda made in England.
1900'lerin başlarında Yunan ordusu İngilizlerle birlikte Anadolu'da ne arıyordu? Öyle değil mi?
ESKİ BAKAN ÖNÜNE KONULAN DOSYALAR SONRASI APAR TOPAR BİNADAN ÇIKIP GİTTİ! İLGİNÇ...
Her şeyin şakası bir yana; İngiltere tarafından beğenilen, sevilen, desteklenen bir ismin Yunanistan'ın maliye bakanı olması ilginç. Diğer taraftan, Amerika'da eğitim almış olmasına rağmen milli duruşu destekleyen veya Yunanistan'ın başbakanla birlikte milli bir duruşu olduğunu pekiştirmeye çalışan maliye bakanının, önüne konulan dosyalar sonrası aniden binadan çıkıp gitmesi çok daha ilginç. Apar topar, beklenmedik şekilde binadan çıkıp gidiyor.
Dolayısıyla, bunların hepsinin aslında anlayanlar için çok önemli mesajları var.
Dikkat ederseniz özellikle Anglo-Sakson ekonomilerin dayattığı ülkelerde, IMF baskısının olduğu ülkelerde maliye bakanları, başbakanlar, siyasetçiler, devlet adamları gibi önemli yerlerde olanlar hep İngiliz baskısıyla, İngiltere kökenli adamlar tarafından doldurulan makamlar. Anglo-Sakson baskısıyla oralara yerleştirilen tipler.
KEMAL DERVİŞ DE ANGLO-SAKSON EKOLÜNÜN TEMSİLCİSİ
2001 krizinde hatırlarsanız, üç partili koalisyon vardı. Üç partinin içinde bakan yapacak kimseyi bulamadılar, dışarıdan Kemal Derviş'i ithal ettik. Amerika'dan geliyordu ama Anglo-Sakson ekolünün temsilcisiydi. Dünya Bankası'ndaki onlarca başkan yardımcısından biriydi. Dünya Bankası sistemi böyle çalışıyor.
KÜRESEL EMPERYAL SİSTEM VARLIĞINI BU ŞEKİLDE SÜRDÜRÜYOR
Nasıl Sayın Cumhurbaşkanımız "dünya beşten büyüktür" diyor, yani dünyadaki aslında 1945'ten sonra ortaya çıkan yapının çarpıklığını net bir şekilde ortaya koyuyor, burada da Dünya Bankası'nın başkan yardımcılığı kadrolarında yetiştirilen birçok isim gerekli hallerde ülkelere "bakan" olarak, "merkez bankası başkanı" olarak atanıyorlar. Ve küresel emperyal sistem varlığını bu şekilde sürdürmeye devam ediyor. Anlayanlara her şey çok açık, ama anlamayanlara ve görmek istemeyenlere her şey çok kapalı.
ÜÇ TANE PARTİ BAKAN YAPACAK BİR TANE ADAM BULAMADI
2001 krizinde Türkiye'de üç partili koalisyon hükümeti vardı. Bugün aynı partilerin hepsi sahada, bir kısmının adı değişmiş. O partiler o gün de iktidarda, bugün de iktidar olma şansları var, koalisyon ortağı olma şansları var. Ve üç partili koalisyon hükümetinden bir tane bakan bulamıyorsunuz, gece gidip Güneş Taner'e yalvarıyorsunuz, evinden getiriyorsunuz. Güneş Taner'i Merkez Bankası ekranının başına oturtuyorsunuz. Güneş Taner bana kendisi anlattı. Kimseden dinlemedim ben bunları.
GÜNEŞ TANER'İ YALVAR YAKAR EVİNDEN GETİRDİLER
Güneş Taner'i gidip evinden yalvar-yakar getirdiler. Ve ilk geldi, 10-15 dakika onun söylediklerini yapmadılar. "Ben giderim" deyince onun söylediklerini yapmaya başladılar. Ve ertesi gün o da yetmedi, İngiltere'ye Londra'ya telefon edildi, Londra'daki aracı kurumlardan, bankalardan akıl alındı. O da yetmedi, Türkiye'ye Merkez Bankası Başkanı olarak yola çıkan, ama yolda Süper Yetkili Bakan olarak atanması emredilen Kemal Derviş uçağa bindirilerek Türkiye'ye gönderildi.
O günlerden bugünlere geldik. Yunanistan'ın durumundan bugünlere geldik. Herkesin bunları bilmesi lazım. Bugünkü Yunanistan 2001 Türkiye'sinden 20 kat daha kötü. Yunanistan Türkiye'nin NATO standartlarına göre 1/7'sidir. Yunanistan'ın 2001 krizinde bizim aldığımız borçla kıyasladığınız zaman onların borcu bizimkinden 20 kat daha büyük. Yani Türkiye'nin 7'de 1'i bir ülkenin, Türkiye'nin 7 katı borcu var 2001 kriziyle kıyasladığınız zaman.
YUNANİSTAN'IN O BORCU ÖDEMESİ MÜMKÜN DEĞİL
2 buçuk milyarlık taksitler var. Ve bunlar aylık ödemeler. Yunanistan'ın bunları ödemesi mümkün değil. Bunu döndürmesi mümkün değil. Yunanistan resmen iflas etmiş bir ülke şu anda.
Ve, iflas etmiş ülkenin Maliye Bakanlığı'na İngilizler memur atıyor. İşte İngilizlerin atadığı memur: Öklid Çakalatos. Anlayanlara çok önemli bir şey söylüyorum. Söyleyebildiğim kadarını söylüyorum.
500 sene siz Osmanlı topraklarında kalmışsınız. 1876'da Osmanlı'da Duyun-u Umumiye'ye memur atadığı gibi, hala Osmanlı İmparatorluğu'nun bakiyesine İngilizler memur atıyor. İşte o memur, Öklid Çakalatos.
Şimdi oturup bir düşünün. 2008 yılında Recep Tayyip Erdoğan'ın tek başına 1876'da bu coğrafyaya giren IMF'nin ilk versiyonu olan Duyun-u Umumiye'nin devamı olan IMF stand-by anlaşmalarına tek başına karşı çıkmasının bu coğrafya için ne kadar büyük bir eylem, ne kadar büyük bir kararlılık, ne kadar önemli bir adım olduğunu bir kere daha lütfen bu Ramazan akşamı oturun ve idrak edin.
DÜŞÜNÜN... NEDEN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A BU KADAR SERT SALDIRIYORLAR?
Ve bir kere daha düşünün. The Guardian neden Recep Tayyip Erdoğan'a bu kadar sert saldırır? The Times niye bu kadar sert saldırır? Neden Londra basını bu kadar sert bir şekilde itibarsızlaştırmaya çalışır? Neden Alman basını bu kadar sert bir şekilde itibarsızlaştırmaya çalışır?
Osmanlı'dan ayrılan toprakların tamamında kan, gözyaşı ve sömürü var. Bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde biz burada rahatız.
Bakın Osmanlı coğrafyasına. 100 yıl geçti.
Yunanistan: Gözyaşı, emek hırsızlığı, faiz, iflas etmiş bir ülke.
Irak, Suriye, Ortadoğu, Afrika... Hepsinde kan, gözyaşı, emek hırsızlığı.
Star
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.