Yiğit Bulut: Bir hiç olduklarını gördüler, kimse onların yüzüne bakmadı

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, G20 Zirvesi'yle ilgili izlenimlerini anlatırken, bu zirvenin Türkiye'deki yerleşik düzen unsurların büyük bir ders olduğunu, kimsenin onların yüzüne bakmadığını söyledi.

star.com.tr-özel

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut, TRT Haber TV'de Hasan Kurtulmuş'un sunduğuDerin Analiz programında G20 Zirvesi'ni ve Türkiye'nin prestijinin geldiği noktayı yorumladı.

Türkiye'nin G20 Zirvesi'nin organizasyonundan alnının akıyla çıktığını, hatta Türkiye'nin, şimdiye kadar yapılmış en iyi organizasyonu yaptığını ifade eden Bulut, "yüzde 99 değil, yüzde 100  mükemmellik vardı" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "gerekirse bir az kazanın ama yanınızda çalışanlara daha fazla ücret ödeyin" sözlerini değerlendiren Yiğit Bulut, bunu G20'nin en çarpıcı konuşması olarak niteledi. Bulut, şimdiye kadar kendini 'solcu, emekçi' diye niteleyenlerin dahi kapitalist düzenin karşısına geçip de böyle bir konuşma yapmaya cesaret edemediğini vurguladı.

G20'den en büyük dersi, Türkiye'deki yerleşik düzenin aldığının altını çizen Yiğit Bulut, " Türkiye'deki yerleşik düzen G20 Zirvesi'nde yerle yeksan oldu. Çünkü şunu gördüler ki, bir hiçler. Hiçler. Ne bir lider onların yüzüne baktı, ne bir liderin olduğu bir otelin kapısından dahi girebildiler.  Bırakın randevu almayı, konuşmayı... Aynı kampüse dahi giremediler"ifadelerini kullandı.

Yiğit Bulut şöyle konuştu:

G20'NİN EN ÇARPICI KONUŞMASI

Bana göre G20'nin en çarpıcı konuşmalarından biri buydu. Sayın Cumhurbaşkanımız B20'de yaptığı konuşmada "gerekirse daha az kazanın ama yanınızda çalışanlara daha fazla ücret ödeyin" dedi. Açık ve seçik.

Çok önemli bir mesaj verdi Sayın Cumhurbaşkanı bu sözlerle. Çok kısa bir konuşmaydı ama çok önemli mesajlar içeren bir konuşmaydı.

Özellikle, hırsla bazı işlere girişenler, yüksek faize doymayanlar, faaliyet dışı kâra doymayanlar, yanındakilerin emeğini çalanlar bu konuşmadan çok ciddi anlamda rahatsız oldular. Yanlarında çalıştırdıklarını en düşük ücretle çalışmaya zorlayanlar ve onların düşük ücretiyle kendi rantlarını maksimize edenler bu konuşma karşısında çok ciddi rahatsızlık yaşadılar. Sayın Cumhurbaşkanımız'a ben bir vatandaş olarak teşekkür etmek istiyorum.

KAPİTALİST DÜZENİN KARŞISINA GEÇİP DE BUNU SÖYLEMEK CESARET İSTER

Çünkü kendini bugüne kadar "solcu, emekçi, emekçinin hakkını savunan" diye tanıtan hiç kimse  bu cesarette bir konuşmayı yapmadı Türkiye'de. Kendilerine "sol parti" diyenler, "emekçi" diyenler, "sosyalist" diyenler Sayın Cumhurbaşkanı'nın söylediği açıklıkta, hem de Türkiye'de değil bütün dünyanın gözleri önünde bu kadar açık ve net bu mesajı vermemişti.

Ben ülkemizin insanlarına gerçekten net olarak söylemek istiyorum. Böyle bir Cumhurbaşkanımız olduğu için Yüce Allah'a şükredelim. Neden şükredelim? Çünkü bunları söylemek cesaret ister. Bunları söyleyenleri değil, bunların onda birini söyleyenleri küresel düzen yok etti. Söyletmedi.

Orada dünyanın kapitalist düzenin karşısına geçip de "gerekirse biraz az kazanında, yanınızdakiler de nefes alsın" diyebilmek, sistemi bu kadar net bir şekilde eleştirebilmek cesaret ister.

TÜRKİYE YÜZDE 100 MÜKEMMELLİKTE BİR ORGANİZASYON YAPTI

Sayın Cumhurbaşkanımız'ın liderlerle yaptığı görüşmelere katıldım. Onlarla ilgili bilgi vermem mümkün değil ama şunu söyleyebilirim. Ben yurtdışında öğrenci olarak bulundum. Türk pasaportuyla gidip ev kiralayamıyordum. Fransa'da bana ev vermiyorlardı. Başka arkadaşlardan rica ediyordum, onlar kiralıyordu bizim adımıza. Bizim kendi büyükelçiliğimiz vize işlemlerini yapmak için bizi işkenceyle içeri alıp, işkenceyle dışarı çıkarıyordu. Bize parya muamelesi yapıyorlardı.

O günlerden, bugün dünyaya liderlik etme yolunda giden bir Türkiye'ye gidiyoruz.

Avrupalı başbakanlar karşısında titreyen başbakanlar gördüm ben bu ülkede. Bırak Avrupalı başbakanlar, cumhurbaşkanları karşısında titreyen Türk başbakanlarını, Avrupalıların Türkiye'deki taşeronları önünde ceket ilikleyen başbakanlar gördüm ben bu ülkede.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan bu G20'de bütün dünyaya Türkiye'nin nasıl bir lider ülke olma yolunda ilerlediğini gösterdi.

Amerikalılardan Fransızlara, İngilizlere, Almanlara kadar... Bütün katılımcılar G20 zirvesinin mükemmelliği noktasında birleştiler. 24 saat kesintisiz hizmet veren Cumhurbaşkanlığı personeli, başta Özel Kalem Müdürlüğü olmak üzere, bizden önce gidip orayı hazırlayan devlet personeli, güvenlik personeli, koruma personeli, tesislerin personeli ve bu zirveye katılan herkese sonsuz teşekkür etmek istiyorum.

Yüzde 99 değil. Yüzde 100 mükemmellikte gerçekleşti zirve. Başkan Obama'dan, Angela Merkel'e, İngiltere Başbakanı'ndan Kanada Başbakanı'na herkes yüzde  100 mükemmel bir organizasyon olduğunun altını defalarca çizdiler.

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ "LİDERLİK NEDİR"İN CEVABINI VERDİ

Doğanın güzelliği, tesislerin kusursuzluğu, organizasyonun mükemmelliği... Yediğiniz tatlıdan, içtiğiniz suya kadar her şeyin çok net bir şekilde düşünülmüş olması... Kimse demesin ki "insanlar orada yedi, içti, eğlendi" diye. Hayır. Türkiye bir devrim yaptı bu G20 zirvesinde. Sayın Cumhurbaşkanımız bütün dünyaya şunu gösterdi: Liderlik nedir...

Arkanızda nükleer silahlar olmayabilir. Nükleer denizaltılar olmayabilir. Binlerce uçak olmayabilir. Ama arkanızda inanmış bir millet olduğu zaman, inanmış bir ülke olduğu zaman bir liderin neler yapabileceğini bütün dünyaya gösterdi.

Katıldığımız bütün oturumlarda, Sayın Cumhurbaşkanımız'dan daha net bir tez ortaya koyan bir lider yok.

O kadar mutluyum ki... Allah bana bunu nasip etti. Bu liderliği yaşadım, gördüm. Tekrar ediyorum, öğrenci olduğum dönemde Türk pasaportuyla Fransa'da ev kiralayamayan bir vatandaşım. Bugün dünyaya liderlik eden bir Türkiye görüyorum. Dünyada sözü dinlenen, dünyada liderinin söyleyecek sözü olan bir Türkiye görüyorum. Bu çok önemli. İnsanların bunu düşünmesi gerekiyor.

YERLEŞİK DÜZEN YERLE YEKSAN OLDU! BİR HİÇ OLDUKLARINI GÖRDÜLER

Bu Türkiye kolay ortaya çıkmadı. İrade kolay ayağa kalkmadı. Çok önemli bir şey daha var. Türkiye'deki yerleşik düzen G20 Zirvesi'nde yerle yeksan oldu. Çünkü şunu gördüler ki, bir hiçler. Hiçler. Ne bir lider onların yüzüne baktı, ne bir liderin olduğu bir otelin kapısından dahi girebildiler.  Bırakın randevu almayı, konuşmayı... Aynı kampüse dahi giremediler.

Türkiye'de herkes şunu gördü ki, Türkiye'de en güçlü aygıt devlettir. Devletin üstünde başka hiçbir güç yoktur. Dernek kurarak devlete ders verme yetkisi kimsede değildir. Cebinde para olanın devlete nüfuz etme hakkı yoktur. Herkes bunu çok net olarak gördü.

Ben bir Türk vatandaşı olarak, Sayın Cumhurbaşkanımıza buradan tekrar teşekkür ediyorum. Ben ölmeden, Türkiye'nin dünyanın liderlerinden biri olduğunu orada gördüm, hissettim, yaşadım. Bunu bana yaşatan Allah'a şükrediyorum, Sayın Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ediyorum. 

YİĞİT BULUT'UN AÇIKLAMALARININ TAMAMINI AŞAĞIDAN İZLEYEBİLİRSİNİZ: