Yiğit Bulut, alacağı parayı açıkladı

Yiğit Bulut, alacağı parayı açıkladı
 Başbakan Erdoğan'ın Ekonomi Başdanışmanı olan ve geçtiğimiz günlerde Türk Telekom'un yönetim kurulu üyeliğine atanan Yiğit Bulut canlı yayında...

 

Başbakan Erdoğan'ın Ekonomi Başdanışmanı olan ve geçtiğimiz günlerde Türk Telekom'un yönetim kurulu üyeliğine atanan Yiğit Bulut canlı yayında ne kadar maaş aldığına dair soruları yanıtladı.

Türk Telekom'un yönetim kuruluna giren Yiğit Bulut'un, aylık 40 bin TL maaş alacağı iddia edilmişti. A Haber'de canlı yayın konuğu olan Yiğit Bulut, iddialara cevap verdi, alacağı maaşı açıkladı.

"TÜRK TELEKOM'DAN 40 BİN DEĞİL, 8 BİN TL MAAŞ ALIYORUM"

Yönetim kurulu üyeliği başlı başına bir görev değildir. Başbakan başdanışmanı kadrosunda bulunduğunuz zaman, devletin kamudaki paylarına yönelik olarak, yönetim kurullarına zaten girersiniz. Bu eskiden beri devam eden bir süreçtir. Başbakan başdanışmanlığının yanında ek olarak verilmiş, bağımsız yönetim kurulu üyesi sıfatıyla kamu kontenjanından girilmiş bir görevdir. Bazı basın yayın organlarının iddia ettiği gibi bunun ücreti aylık 40 bin lira, yıllık da 400 bin lira değildir. Her şeyi abarttıkları gibi, her şeyi bir karalama kampanyasına, bir itibarsızlaştırma dönüştürdükleri gibi, bunu da aynı şekilde kullandılar. Aylık yönetim kurulu ücreti 8000 liradır. Yıl sonunda da yönetim kurulu üyesine hiçbir ödemesi yoktur. Halka açık bir şirkettir, bütün ödemeler şeffaftır, dolayısıyla takip edilebilir.

Başbakan'ın Ekonomi Başdanışmanı Yiğit Bulut, A Haber'de Banu El'in sunduğu Aklın Yolu'na konuk oldu.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ İLE ÇANKAYA'NIN DUVARLARI YIKILACAK

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde 2003 yılına kadar ekonomik, siyasal, askeri, finansal ve medya vesayeti vardı. Bu vesayet duvarlı yavaş yavaş yıkılmaya başlandı. Bu vesayet duvarlarının çoğunun kendine güç bulduğu arkasına saklandığı, dönem dönem yerleştiği yerler maalesef halkın içinden çıkması gereken makamların bulunduğu binalardı. Cumhurbaşkanlığı makamı da zaman zaman Türkiye'de vesayetin desteklendiği makam olarak tecelli etti. Hiçbir makam halkın içinden çıkmadan, halka rağmen, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde vesayet aracı olamaz.

Genelkurmay Başkanlığı da olamaz, Başbakanlık da olamaz, Cumhurbaşkanlığı da olamaz, bakanlıklar da olamaz. 2003'ten sonra bunların yıkıldığını gördük. Şimdi son bir adım, son bir aşama, son bir kale; Cumhurbaşkanın halkın içine inmesi. Aslında bu Çankaya'nın duvarlarının yıkıldığı bir seçimdir.

"BAŞKANLIK SİSTEMİ ZARURİ"

Türkiye başkanlık sistemine geçmek sorundadır. Türkiye'nin başkanlık sisteminden başka çıkışı yoktur. Bugün sistemin eksikliklerini Recep Tayyip Erdoğan liderlik özellikleriyle tamamlıyor olabilir. Her tür saldırıya göğüs geriyor olabilir. Ama sistemler şahıslar üzerine kurulmuyor. Sayın Başbakan var gücüyle savaşıyor. Son dönemde yaşananlar başka bir ülkede olsaydı, o ülkede hükümet ve başbakan dümdüz olmuştu. Ayakta durma şansı yoktu. Ama başbakan Türkiye için direndi, küresel ve yerel saldırıya boğun eğmedi ve bu süreçten çıktı. Ama sayın başbakana daha
30 yıl bu işi yap, bizi koru diyemeyiz. Kendimizi sistemsel olarak koruyacak bir dönüşüme girmemiz lazım. Bu ne demek: Başkanlık Sistemi. Başkanlık sistemine geçtiğinizde koalisyon hükümeti yok demek. Kim başkan olursa olsun 50,01 ile seçilecek. 50.01 ile seçilmiş bir başkan gerek küresel gerek yerli her zaman güçlü durabilecek bir başkandır. Hangi siyasal partiden olursa olsun. İçerideki yerleşik düzenin patronları ve dışarıdaki küresel efendileri güçlü lider mi ister yoksa %25 ile başta duran koalisyon mu ister? Koalisyon ister. Eğer koalisyon hükümetinin başbakanıysan medya patronları seni eli cebinde karşılar ve sana sürekli akıl veriri. İki milletvekilini çeker koalisyon düşer. Geçmişte bunları gördük. Defalarca düşürdüler,defalarca çıkardılar.

"KILIÇDAROĞLU'NUN KÖŞK'E ADAY OLABİLMESİ GEREKİYOR"

Eğer bir siyasi partinin lideri kendisinin en çok oy alacağına inanmıyorsa, kendilerini oraya aday olarak görmüyorlarsa, o partinin başında durmamalı. Kılıçdaroğlu Köşk'e aday olabilmeli. Ben bir partinin başkanı olacağım ve cumhurbaşkanlığında iddiam olmayacak. O partinin başında duramam ben. Aday olsun ya da olmasın, adının dahi geçmemesi ilginç. Normal olarak bir partinin başkanı, cumhurbaşkanı adayıdır. Olmak istemeyebilir. Ama ne kamuoyunda, ne halkın nezdinde ne basında adı geçmiyor. Sonuçta seçilmiş cumhurbaşkanlığı da halkın seçtiği bir erktir. Ve muhalefet partisi liderlerinin de bu erke aday olabilmesi gerekir. Kazanır, kazanmaz ama aday olabilmesi gerekir.

"İSLAMİ BANKACILIĞIN MERKEZİ LONDRA"

Bazı ülkeler Türkiye'de altın çıkmaması için savaş verdiler. Altın dosyası hazırlayan Hablemitoğlu'nun ölümünü şüpheli buluyorum. Türkiye'nin altın çıkarmaması için kimler ne kadar uğraştı? Türkiye'de altın borsasını yok ettiler. Bu hatalı kararı kim aldırttı, kim uygulattı. Biz İslami bankacılık yapacağız diyoruz, metal borsamız yok. İslami bankacılık, metal borsası olmadan olur mu? Türkiye'deki İslami bankacılık, Londra üzerinden metal borsası üzerinden yapılıyor.

"ASYA MENKUL KIYMETLER BORSASI KURULMALI"

Borsa İstanbul'un yapısını geçmişte de eleştirdim. Bugünkü Borsa İstanbul'un yapısını anlamış değilim. 600'den fazla personel, günde 2 saat öğle arası, 17:30 sonrası hiçbir seansın yapılmadığı ölü saatler varken kalkıp İstanbul finans merkezi olacak, Borsa İstanbul'da bu merkezin kalbi olacak deniliyor. Böyle bir şey yok. Bizim böyle bir borsaya ihtiyacımız yok bana göre.

Eğer Türkiye bugün "ben Ortadoğu'nun , Balkanların, bu coğrafyanın lideriyim" diye ortaya çıkıyorsa bunu destekleyecek finansal enstrümanları olması lazım. Bir metal borsası olması lazım, Borsa İstanbul haricinde (Avrasya Menkul Kıymetler Borsasını acilen kurarak bu bölgedeki bütün şirketleri işlem gördüğü yeni bir platformu hayata geçirmesi lazım.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.