Yetinmedi kışlada Kur'an yaktı!
28 Şubat'ta TSK'daki sivil memurları 'İnşaallah, maşallah' dediği için fişleten Albay Ali İşçi'nin el koydurduğu Kur'an-ı Kerim'i yaktırdığı ortaya çıktı. İşçi'nin emekli olunca 2004 yerel seçimlerinde CHP'den aday olduğu öğrenildi
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nu şoka uğratan belgeler arasındaki 28 Şubat dönemine ait tutanaklar, dönemin olağanüstü koşullarını fırsat bilen bazı askerlerin Peygamber Ocağı'nda Kur'an-ı Kerim'i irtica delili olarak yaktırdığını ortaya koydu. İstanbul Alemdağ'daki Hava Huvvetleri Komutanlığı'na bağlı dönemin 1. Füze Grup Komutanlığı'nda, Albay Ali İşçi'nin görev yaptığı döneme ait yakılarak imha edilecek evraklara ilişkin tutanakta Kur'an-ı Kerim'in de olduğu açıkça görülüyor. Tutanakta belirtilen yakılacak malzemeler arasında Kur'an'ı Kerim'in yanı sıra Bediüzzaman Said Nursi'nin iki eseri de bulunuyor. Tutanağa imha edilecek malzemelerin 'irtica' ile ilişkili olduğu ve istihbarat biriminden gönderildiği notu düşülmüş. Emri veren 1. Füze Grup Komutanı Albay Ali İşçi'nin 2001'de sivil memurları 'inşallah, maşallah' dedikleri ve çocuklarına Ruveyda ismini koydukları için takip ettirdiği ortaya çıkmıştı. İşçi'nin emekli olduktan sonra 2004 yerel seçimlerinde İstanbul'da CHP Çanta Belde Belediye Başkanlığına aday olduğu öğrenildi.
YOK ETME ŞEKLİ: YAKARAK
18.12.2000 tarihli 1. Füze Grup Komutanlığı, Yok Edilecek Arşiv Malzemesi Tutanağı'na göre İstihbarat Kısım Amirliği'nden Nisan 1999'da gönderilen Said Nursi'nin Sözler ile Kastamonu Lahikası isimli eserleri, Kur'an-ı Kerim ve İslim İlmihali'nin de aralarında bulunduğu 2312 sayfadan oluşan eserlerin yanında irtica notu düşüldüğü görülüyor. 2000/1 numaralı tutanakta Yok Etme Şekli "YAKARAK" olarak yazılmış. TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'na ulaştırılan bu belge, 2004 yılında 1. Füze Grup Komutanlığı'nda meydana gelen 'Kur'an-ı Kerim'e el koyma' işleminin yıllarca devam ettirildiğini de gösteriyor.
Görünce gözlerim doldu
Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu Başkanı Nimet Baş, komisyon çalışmalarına ilişkin Yeni Şafak'a verdiği röportajda, darbe dönemlerine ait ellerine birçok belge geldiği söylemişti. Baş, özellikle Kur'an-ı Kerim'in irtica belgesi sayılmasına ilişkin bir belgenin gözlerini yaşarttığını anlatmıştı. Baş, şöyle konuşmuştu: "Başta 'Kuran-ı Kerim, yasak yayınlar listesinde bulunmadı ancak dini bilgiler muhteva ettiğinden el konulmasının yerinde olduğunu' diyen belgeyi okuyunca gözlerim doldu. Bu milletin değerleri ile hiç de barışık olmayan bir belge. 'Dini bilgiler ihtiva edilen bir Kuran-ı Kerim. Evinizde alenen teşhir edilen tablo yazma eserlerden yılı 1947 Allah ismi. İrtica propaganda kapsamında olduğu' İnsanın kanını donduracak şeylerdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.