Yerden Göğe Yerliler
“... gölgeyi uzatıp kısaltana şükürle!”
Yerden Göğe Yerliler
Yerlilerin en temel özelliği var oldukları yerin niteliğini taşımalarıdır. Yerliler nerede var olduysan en çok da o’sun düşüncesiyle yaşarlar.
Yerli isen yolun da iklimin de rengin de bellidir. Yerliyi tanımayanlar, yerliliği bilmeyenler bu duruma eseflenirler. Ne de çok üzülürler seni kendilerine benzetemedikleri için. Ne çok kahırlanırlar gönlünü, zihnini bulandıramadıkları; dilini kirletemedikleri için.
Yolun sonunda bir yerlinin gülümsemesi vardır; bu uğurda yaşayanlar rüzgârı, tipiyi ve gölgeyi önemsemezler. Yerliler bilir ki geçici olanın hükmü sınırlıdır; as’lolan sonsuz ve sürekliye talip olmaktır.
Mevsimin değişmesi; günün geceye, gecenin gündüze dönüşmesi zamana dâhildir; zamanın ölçüleri aynıdır, an değişir. Yerli; ana değil, zamana taliptir.
İnsan diyorum, ne yemiş de acıkmamış ne giymiş de eskitmemiştir. Ne de olsa eskiyecek olana sonsuz hükmü bağlamak yerlinin ruhuna ve duruşuna aykırıdır. Dünyanın gidişatı yerelde ve genelde savrulmalar yaşıyorsa yerliler azalıyor demektir. Toprağın niteliksiz ve bereketsizleşmesi de yerliyi etkiler; çünkü yerliler herkesin beslendiği yerden doymaz. Duymak için de sadece kulağa ihtiyaç duymaz. Hâlden oluşan bir anlayışları vardır, o da değişmez.
Yerliyi korumak; yersiz yurtsuz olanların da tek çaresidir. Yerliler olmazsa misafir olacakları bir yerleri bile olmayacaktır. Yerli olmak ve yerli kalmak; kaderi yerle yoğrulmak...
Göğe bakabilmek için bir yere sahip olmak ve o yerde durabilmek... Yerliler var olsun!
( H. KOCA, İstiklâl Marşı Duruşuyla Cumartesi Yazıları, Karahan Kitabevi, Ocak 2019, s.31)
Ilgaz/ Çankırı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.