Yeni anayasa başkanlık sistemi esaslı olmalı
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Yeni bir anayasayla yeni Türkiye'nin çatısını kurmak zorundayız. Yeni anayasa başkanlık sistemi esaslı bir anayasa olmak durumundadır" dedi.
İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, gelecek 10 yılın yeni Türkiye'nin inşa süreci olacağını belirterek, "Yeni bir anayasayla yeni Türkiye'nin çatısını kurmak zorundayız. Yeni anayasa, başkanlık sistemi esaslı bir anayasa olmak durumundadır" dedi.
Kurtulmuş, Fatih Spor Kompleksi'nde düzenlenen AK Parti Fatih İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, bu kongrelerin 2023 hedeflerine uygun adım ilerlediklerini gösteren güzel gelişmeler olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin 2023'te bambaşka bir ülke olacağını hep beraber göreceklerini ve daha güzel, müreffeh, özgür bir Türkiye'ye ulaşılacağını söyledi.
Yeni Türkiye'nin siyasi istikametinde büyük bir mesafe aldığını, AK Parti kadrolarının yeni Türkiye'nin kurulması özlemiyle siyaset yapan, millet çoğunluğunu temsil eden kadrolar olduğunu belirten Kurtulmuş, yeni Türkiye'nin, eski Türkiye'nin tasfiyesiyle yoluna girdiğini ve bu anlamda çok büyük mesafeler aldığını aktardı.
Kurtulmuş, yeni Türkiye'nin bir ideal olmaktan çıktığını ve hükümet politikası haline geldiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Yeni Türkiye'nin kurulması, hayallerde, uzakta olan bir hedef olmaktan çıkmış, adım adım gerçekleşen geleceğin güçlü Türkiyesi'nin adı ve adresi olmuştur. Çok büyük işler, hizmetler yapıldı. Türkiye'nin borçları ödendi. Türkiye, uluslararası alanda itibarlı bir ülke haline geldi. Ülkenin ve milletin refahını sağlayacak önemli adımlar atıldı. Ancak bunların hepsinden daha yukarıda, önemli olan şey, geçtiğimiz 12 yılda Türkiye'de devletin zihniyeti değişmeye başladı. Türkiye'de devletin zihniyeti ceberut devletten, kerim devlete doğru dönüşmeye başladı. Türkiye'de o derin devletin millete tepeden bakma anlayışından, millete hizmet etmeyi ibadet olarak gören bir devlet anlayışına doğru geçiş gerçekleşti."
- "Bizim defterimizde Dersim halkının bütün inancına saygı vardır"
Kurtulmuş, bir ülkede en zor olan şeyin devletin zihniyetini değiştirmek olduğunu dile getirerek, "AK Parti Türkiye'de zihniyet devrimi gerçekleştirdi, gerçekten büyük bir mesafe almış oldu" dedi.
Numan Kurtulmuş, eskiden başörtü öğrencinin örtüsünden, imam hatiplilerden, vatandaşın ana dilinden korkan bir devlet anlayışı olduğunu, hatta insanların yaşadığı yerlerin isimlerinin değiştirildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Dersim'i, Tunç Eli' yapar ve orada yapılmış olan devlet terörünü, baskısını meşru göstermeye çalışırdı. Son günlerdeki tartışma da eski Türkiye ile yeni Türkiye'nin önemli mücadelelerinden birisinin göstergesidir. Bizler bu memlekette Sünni olsun Alevi olsun herkesin Hz. insan olduğuna inanır, herkese saygı gösteririz. Bizim için devlet, hükümet Alevinin de devleti, Sünninin de devletidir. İşte Başbakanımızın Dersim'de, Tunceli'de göstermiş olduğu ve halkla bütünleşmiş olduğu o görüntülerin ardından eski Türkiye'nin siyasetçileri tekrar sahne aldılar ve dediler ki 'Seyit Rıza teröristti'. Onlara sorsanız Seyit Rıza da teröristti, İskilipli Atıf Hoca da teröristti. Onlara sorsanız Kürtçe konuşan da Lazca konuşan da üniversitelerde başörtüsüyle bulunanlar da teröristtir. Bizim için insanlarımızın her birisi değerli, herkesin farklılığı değerli ve önemlidir. Eski Türkiye vatandaşının kimliğiyle, Alevinin Aleviliğiyle, dindarın dindarlığıyla, başörtülünün başörtüsüyle, sınıfsal farklılıkları olanların farklılıklarıyla barışıyor, bunları zenginlik olarak kabul ediyor ve bu zenginliklerin Türkiye'nin geleceğinin teminatı olduğunu biliyor. Onun için bizim defterimizde ayrımcılık yazmaz. Bizim defterimizde Dersim halkının bütün inancına saygı vardır, Fatih halkının da inancına saygı vardır."
- "Bir daha bu ülkede despotlara hürmet etmeyecek"
Kurtulmuş, hem insanı yaşatacak hem de adaleti mülkün temeli haline getirecek bir iradeyle yollarına devam ettiklerini ve bu perspektifi bozmayacaklarını aktararak, ülkenin bütün insanlarını bir ve beraber olarak göreceklerini, ülkeyi güçlü hale getirebilmek için bütün potansiyelini harekete geçireceklerini ifade etti.
Bunları da 2023'e gelmeden gerçekleştireceklerine işaret eden Kurtulmuş, ülkede hiç kimsenin herhangi bir gerekçeyle ikinci sınıf vatandaş olarak hissetmeyeceğini, herkesi kendisini güçlü Türkiye'nin güçlü vatandaşı olarak göreceğini belirtti.
Kurtulmuş, tarihteki bazı ülkelerin ve medeniyetlerin insanını yaşatmayı başaramadığı için çöktüğünü dile getirerek, eski Türkiye'nin de sadece ekonomik güçsüzlüğü nedeniyle değil, farklılıkları bir kenara koyduğu için tarihin derinliklerinde kaldığını, hiç kimsenin bir daha eski Türkiye'yi diriltmeye kalkmaması gerektiğini, eski Türkiye'nin dirilemeyeceğini, bunun insanların gönüllerinde battığını anlattı.
"Bir daha bu ülkede despotlara, 28 Şubatçılara, 12 Eylülcülere selam durmayacak, hürmet etmeyecek, önünü açmayacaktır. Zaten açılmıyor hangi seçime girseler sandıkta kalıyorlar" diyen Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Nereden nereye... Ali Fuat Başgil'in cumhurbaşkanı olmasına bile müsaade etmeyen CHP'den, sizin gayretinizle, milletin iradesiyle, bu milletin gösterdiği istikamet doğrultusunda 10 Ağustos seçimlerinde muhafazakar kimliğini öne çıkardıkları Sayın İhsanoğlu'nu aday olarak gösteren bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne geldi. Camileri ahır yapan bir CHP zihniyetinden kendi gene merkezinde mescit açmak zorunda kalan bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne geldi. Bu milletin zaferidir, yeni Türkiye'nin zaferidir. Öyle bir noktaya geldik ki milletin helal oylarıyla doğrudan doğruya milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olarak seçildi. Sadece Tayyip Erdoğan'ın halkın oyuyla cumhurbaşkanı seçilmesi bile eski Türkiye'nin defterinin nasıl dürüldüğünün en açık göstergesidir."
Kurtulmuş, bütün gelişmelere rağmen işlerinin bitmediğini, gelecek 10 yılın yeni Türkiye'nin inşa süreci olduğunu ve bunun tamamlanması için yeni bir anayasayla yeni Türkiye'nin çatısını kurmak zorunda olduklarını belirterek, "Yeni anayasa başkanlık sistemi esaslı bir anayasa olmak durumundadır. Ayrıca Türkiye'nin başına 30 yıldır büyük çoraplar ören bu çatışma ortamını sona erdireceğiz. Türkiye'de çözüm sürecini başarıyla sonlandıracağız. Bu memleketin her yerinde herkes dilediği gibi seyahat edecek, silahlar toprağa gömülecek, barut kokuları gelmeyecek, insanlar asla ölmeyecek. Alevi yurttaşlarımız başta olmak üzere kendisine ayrımcılık yapılmış hisseden herkesin bütün hakları kendilerine verilecek. İşte bunların yapılabilmesi için önümüzdeki 2015 seçimlerinde buradan çok büyük bir zafer bekliyoruz" diyerek sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.