Yaşar Cengizoğlu,hastalarını ney ve Kur'an sesiyle tedavi ediyor

Silivri'de Yaşar Cengizoğlu, psikolojik sorunları olan hastalar için sıkça kullanılan ney, Kuran-ı Kerim ve su sesi ile hastaları tedavi ediyor.

Silivri?nin Gazitepe Mahallesinde ikamet eden Yaşar Cengizoğlu, Osmanlı zamanında psikolojik sorunları olan hastalar için sıkça kullanılan ney, Kuran-ı Kerim ve su sesi ile hastaları tedavi ediyor.Silivri?nin Gazitepe Mahallesindeki villasını unutulmaya yüz tutmuş Osmanlı zamanında uygulanan Bimerhane?ye dönüştüren Yaşar Cengizoğlu, ney, Kuran-ı Kerim ve su sesi ile hastaları tedavi ediyor. Cengizoğlu ilki Edirne?de kurulan Bimerhane?de yapılan uygulamaların aynısını kendisinin uyguladığını söyledi.

Tıbben tedavisi mümkün olmayan hastaları tedavi ettiği belirten Yaşar Cengizoğlu villasında hastalarına uyguladığı terapiyi anlattı. Cengizoğlu, ?Geniş bir bahçemiz var. İçinde şelaleler var, hastalar, orada sus sesi, ney, kuş sesi, Kur-an-ı Kerim ve ezan dinler. Bir insan gerek psikolojik boyutta olsun gerek manevi boyutta olsun rahatsızlık hissettiği zaman mutlak suretle önce doktora gitmesi gerekir diyoruz. Bütün tıbbi imkânları kullanması gerekir diyoruz ?dedi.

Cengizoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: ?Kuran şifadır diyorum, suçsa suçumu kabul ediyorum. Ahmet Melih isimli çocuğumuz bize 5 ay önce geldiği zaman su içmeyen, yemek yemeyen, anne babayı tanımayan, af buyurun pisliğini sağ sola yapan, hiçbir tepki vermeyen bir çocuğumuzdu. Ahmet Melih?e biz o Bimerhane?deki uygulanan bütün uygulamaları yaptık. Şu anda Ahmet Melih ?Allah? diyor, artık üstünü soyunmuyor, yemek yiyor, tepki veriyor, konuşmaya başladı. İnşallah çok yakın zamanda yürüyecek bu insan. İnsanlar inanamıyorlar. Bu şifayı veren Allah-ü Teala?dır. Kaynağı hazreti Kuran?dır. Bizde hiçbir şey yok ancak kul vesile olur, kul ben şifacıyım derse sümme haşa, kafir olur yani Allah'a şirk koşmuş gibi olur.?

?PARA ALMIYORUZ?
Para almadıklarını ifade eden Cengizoğlu, ?Allah ve Allah resulünü anlatan, Kuran?ın mealini anlatan, sahabenin hayatını anlatan hocalarımız tabiri caizse bir ay program yapar dünya parayı götürürler. Televizyonlarda Kuran okurlar ücretli okurlar, parayı götürürler. Fetva verirler, mezarda Kuran okuyan adama sakın ücret ödemeyin derler. Bu işle ilgili bize sordukları zaman hocam ücret alıyor musunuz diye sordukları zaman bende almıyorum diyorum. Ama bu işin ücreti sorulacak olursa mutlak suretle gören bir göz var, bakan bir göz var, gelen hastanın tedaviden sonraki çıkışı hastayı ve aileyi mutlu ediyorsa karşı tarafın gönlüne bırakıyoruz? dedi.

YUSUF EKER
İSTANBUL