'Yaşamak ise bir san?attır...'
YAŞAMIN ÖNÜMÜZE ÇAKIRDIĞI
ZORLUKLAR VE KOLAYLIKLAR;
KARAMSARLIKLAR VE UMUTLAR?
İnsan doğur, büyür, yaşar ve ölür?
Yaşamak ise bir san?attır, beceri işidir, hünerdir, ustalıktır. Ne var ki hiç kimse bu niteliklere doğuşta sahip değildir. Yani dünya gelen hiç kimse yaşam san?atını öğrenmiş olarak gelmez. Herkes, her insan bu san?atı yaşamı yaşayarak, deneyimleyerek, düşerek ve kalkarak, yanlış yaparak, hata ederek öğrenir. Elçileri bile Yüce Tanrı üstelenecekleri ağır göre için bizzat eğitmiş, içine atılacağı zor ve çetin mücadeleye hazırlamıştır.
İsterseniz bu konularda çeşitli düşünür ve bilginler tarafından söylenmiş özlü ve güzel sözlere kulak verelim:
?Felaket, hep yanında bir imkan vaadiyle gelir.? (Yunanlı Sklotus.M.Ö. 200)
?Her zaman bir yol vardır. Öğrendiğim tek bir şey varsa,o da bu dünyada imkansız bir şey olmadığıdır.? (Glenn Meade. 8.Gün, Doğan Kitapçılık A.Ş. , İst. 2002, sayfa:306)
?İnsanlar ulaşmak istediklerini elde etmek etmekten çok, korkularının başlarına gelmemesi için daha büyük tehlikeleri göze alırlar.? (age. s:295)
?Tanrı verir ve yine Tanrı alır.? (age.s:455)
?Derin olan kuyu değil, kısa olan iptir.? (Çin atasözü).
?Hayatın çeşitli güçlüklerine karşı üç şey hediye edilmiştir: ÜMİT, UYKU ve GÜLMEK? (Emmanuel Kant)
?Hiçbir zaman kaderin darbeleri neşemizi öldüremeyecek.? (Maksim Gorki).
?Herkes kolayca çöker, önemli olan direnebilmektir.?
?Acı,insanı fazla üzmez.?
?Ne olursa olsun, elinden geleni yapmalısın.? (John Steinbeck).
?Tehlikesiz yollar sadece güçsüz kişiler içindir.? (Herman Hesse Boncuk Oyunu,s:80).
?Hayatta hoşa gidecek, insanı sevindirecek hiç bir şey bedava ele geçirilemez.? (age.s:418)
?Kolay çıkış yolu genellikle tekrar içeriye girmeye yol açar.? (Peter Senge)
?Allah?ın bana verdiği kuvvetle her türlü güçlüğün üstünden gelebilirim.? (Norman Vincent Peale).
?Engeller beni ezemez. Her engel, azmimi biraz daha güçlendirir. Bir yıldıza odaklananlar, kolay vazgeçmezler.? (Leonardo da Vinci)
?Binlerce kilometrelik bir seyahat bir adımla başlar.? (Anthony Robbins)
?Zafer, ilk adımla başlar.? (Anonim)
?Karşılaştığın her zorlukta daha çabuk büyürsün.? (Red Kit-Çizgi film)
?Maddi musibetleri büyük gördükçe büyür, küçük gördükçe küçülür.? (Saidi Nursi)
?Korkmak ayıp olur. Madem ki böyle bir adım attınız artık katlanmanız gerek.? (Fyodor M. Dostoyevski. Age. C:2 s:248)
?Her tuzakta, her kuşatmada ve her sınırda tüm bir kaçış deliği vardır.? (Thomas R.P. Mielke. Tanrının Kırbacı Attila, Yurt Yy. Ankara,2000, c:1 s:43)
?Herhangi bir çıkış yolu bulunmayan hiçbir durum yoktur.? (Lev Tolstoy. Anna Karanina.Engin Yy. 1991, İst., c:2 s:109)
?Yıkılmayacaktınız, ancak üstün olmaktı işe yarayan şey.? (Knut Hamsun.Son Bölüm, Tur Yy. İst., 1980, s:178)
?Bizler acılarımıza katlanmak zorundayız.? (age. s:420)
?Sıkıntılar, cennetin mücevherlerini parlatmak için kullandığı elmas tozlarıdır.? (Leighton).
?Bolluğun verdiği doygunluktur zevkimizi en fazla körleten; zevkimizi en fazla bileyen, coşturan şeyse özlediğimizi az ve zor BULMAKTIR.? (Montaigna, Denemeler. s.331)
?Her şeyin zevki, bizi itmesi gereken tehlikeyle artar.? (Seneca)
?Her işte görülen şudur: ZORLUK DEĞER KAZANDIRIYOR HER ŞEYE? (age.s:332)
?Acı çeken insanın yüreği soylulaşır.? (Henri Charriere.Kelebek, E Yy.İst., 2005,s:501)
?Karanlık ormanda Algido?nun
Dalları baltayla budanan meşe gibi
Bu belalar, bu cefalar, bu zincirler
Yiğitliğine yiğitlik katar onun? (Horatius)
?Kolaydır ölümü küçümsemek başımız dertteyken,
Daha yiğittir başına gelene katlanan? (Martialis)
?Dünya parçalanıp yerle bir olsa
Yiğitçe katlanır yıkılmasına.? (Horatius)
?Büyük acılar daha önemsizlerin hissedebilmesini engeller ve tersine, büyük acıların yokluğunda en küçük dertler ve sıkıntılar bile bize büyük acı verir.? (Arthur Schopenhauer.)
?Bir olayı iyi bir şekilde sonuçlandırmak için bazı çirkinliklere katlanman gerekir.? (Ernst W. Heine.Alamut?a Dönüş, Yurt Yy. Ankara,2002, s:34)
?Hiç bir şey araştırılmayacak kadar zor değildir.? (age.s:107)
?Tüm öfkeler gibi dinecek fırtınalar??(Eyvind Johnson. Saltanat Günleri, Cem Yy.İst., 1974,s:45)
?En zor şartlar altında bile hayatından şikayet etme.? (Cervantes. Don Kişot, Timaş Yy., İst., 2004, s:219)
?Helva ateşte pişe pişe kıvamını bulur, koruk güneşte yana yana üzüme dönüşür. İnsanoğlu da çektiği acılar nisbetinde olgunluğa ulaşır.? (age, s:281)
?Becerikli bir adam iyi günlerde iyidir, çalışkandır; kötü günlerde diretir, dayatır sadece. Kötü günlerde dayatmayan bir adam hiç bir işe yaramaz, varsın ölsün.? .? (Knut Hamsun, Göçebe,s:340)
?İçinde yaşadığımız toplum bizi rahatlık peşinde koşmaya yönlendirir.
Ne var ki gelişmeyi sağlayan şey rahatlık değil, huzursuzluk ve zorlamadır. Yetenek ve becerilerimizi sınayan ve bizi geliştiren şeyler yalnızca bizi zorlayan şeylerdir. Yalnızca zorluklar ve bizi zorlu şeyi alt etmeye yönlendiren çalışıp başarma ve yaratma isteği ve azmi bizi dönüştürebilir, geliştirebilir. Yüz yüze geldiğimiz her zorunlu durum bizi daha yetenekli, daha becerikli kılar.? (Steve Chandler. Kişisel Başarı İçin 100 İpucu, Rota Yy., İst., 2001, s: 17)
?Kelebek bir kere kanatlandıktan sonra bir daha asla tırtıl haline geri dönemez?.Colin Wilson)
?Öyleyse kendi kendimizi yönlendirmek için sürekli zorluklarla yüzleşme imkanları araştırmak, tümüyle size kalmıştır. Ayrıca, bir rahatlık bölgesi içinde diri diri gömüldüğünüzü fark edip etmemek de tümüyle size kalmıştır.Kendi hayatınızı, şair William Olsen?in tasvir ettiği gibi ?ŞİDDETLİ RÜZGAR ALTINDA YAŞAYAN? bir çiçek gibi harcadığınızı fark etmek ya da etmemek de yalnızca sizin bileceğiniz bir şeydir.
Kendi rahatlık bölgenizi yalnızca dinlenmek için kullanın; sürekli içinde yaşamak için değil. Eğer bunun yerine, rahatlık bölgenizi sürekli bir yaşama ortamı olarak belirleyip o bölgeden dışarı hiç çıkmazsanız, rahatlık bölgeniz rock şarkıcısı Sting?in dediği gibi, sizin ?RUHUNUZUN KAFESİ? haline gelecektir. Özgürlüğünüzü seçin; o kafesten uçup kaçın. Düşünür Fichte?nin ?Özgür olmak hiçbir şeydir. Ama özgürleşmek, çok yüce bir şeydir.? Sözleriyle anlatmaya çalıştığı duygunun tadına varın.? (age. s: 17-18)
?Hayatımdaki tüm zorluklar bana her şeyin bir sebep için gerçekleştiğini öğretti.? (?) Hayatta hata yapmanın ve acı çekmenin aslında en iyi dostlarımız olduğunu da öğrendim. Alexander Graham Bell şöyle diyerek bunu çok iyi özetlemiş:
?Bir kapı kapandığında diğeri açılır. Ancak çoğu zaman kapanan kapıya öyye uzun bir süre pişmanlıkla bakarız ki, bizim için açılmış diğer kapıyı görmeyiz.?
Yaralarımız en nihayetinde bize bilgelik verir. Takılıp düştüğümüz taşlar ileride bize birer basamak olur.Ve yaşadığımız gerilemeler bizi güçlü olduğumuz yöne ilerletir. Leighton?un zamanında yazmış olduğu gibi: ?Sıkıntılar cennetin, mücevherlerini parlatmak için kullandığı elmas tozlarıdır.? (Robin Sharma. Aile Bilgeliği, GOA Yy., İst., 2006, s.40)
?Hayatta acı çekmek, yaşanmakta olanların senin umduğundan daha farklı olduğunu görmekten başka bir şey değildir. Eğer, kendi hayatının başkalarının hayatına kıyasla boş oyduğunu düşünmeksizin mevcut hakikatin kutsamalarını kabullenmeyi becerebilirsen, aydınlanmaya doğru önemli bir atılım yapmış olacaksın.Şükran duygusuyla ve olumlu beklentilere sadık yaşayan bir insan olmaya çalış. Büyük hayaller kur, fakat aynı zamanda bulunduğun yerin tadını çıkar.kat ettiğin yol da elde edeceğin sonuç kadar yararlıdır. Bu fikri koruyabilirsen, evren bereketini üzerine yağdıracaktır. Cicero?nun şu sözlerini seviyorum: ?Minnettarlık sadece erdemlerin en büyüğü değil, aynı zamanda da anasıdır?.? (age. s.177)
?Dertsiz hayat olmaz. Dertler bir bakıma mutluluğa giden ve onun meyveleri olan hikmettir. Eğer sabredilirse, zorlukların insanı ne kadar değerli yerlere taşıdığı görülür.? (Abraham Lincoln)
?Bırak her şeyi? Acıları sen değil, acılar seni taşısın?olduğu gibi bırak, gitme üzerine, takma kafayı? (Merkez Efendi)
?Sorunlarıyla dibe vurmuş olan gençler, yaşlılardan daha yalnızdır.?
?Zayıflar düşer, ama geriye güçlüler kalır ve onlar batmazlar!? (Anne Frank?ın Hatıra Defteri.Papirüs yy., İst.,2006,s.262)
? Genç yaşta babamızı kaybettik. Annemize bakabilmek, onun ıstırap veren hastalığına çare olabilmek uğruna evlenemedik. Hayatta yapayalnızdık. Ne bir akrabamız, ne de bize kol kanat gerecek kimsemiz vardı. Ama hiç bir zaman yaşama ve yaratıcıya isyan etmedik. Çünkü anne babamız bize şunları söylemişti: ?Her insan ölecektir. Önemli olan ne kadar yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınızdır. Siz içinizdeki inancı yitirmeyin. Her zorluğunuzda sabırlı olun, Allah?a sığının.?? (Orvilla ve Wilbur Wright)
?Herhangi bir problem karşısında yalnızca iki yola başvuruyor, ya bastırıyor ya da kaçıyoruz. Baskılamak da kaçmakla aynı şey aslında. bütün bir kaçış ağımız mevcut ? son derece girift, entelektüel ve duygusal- ve sıradan gündelik faaliyetimiz. Kaçışın çeşitli biçimleri var.? (J.Krishnamurti. Kendini Bilmek İlişki Üzerine Hazzı Öğrenmek, Sistem Yy. İst., 2006, 66)
?Duygusal, zihinsel, bedensel her problem anında çözülmeli, ertesi güne bırakılmamalıdır; ertesi gün başka problemlerle karşılaşacaksınız çünkü.?
Onun için de öğrenmeniz gerekiyor. Ama bugünün sorunlarını çözmeyip de yarına taşırsanız öğrenemezsiniz. Yani ne kadar karmaşık, zor, çok şey gerektiren olursa olsun her sorun hemen o gün, o an çözümlenmek zorunda. (?) Ele alacak durumda, yetenekte, yoğunlukta olmadığı, öğrenme dürtüsünden yoksun olduğu için bir problemin kök salmasına geçit veren bir zihin bu dünyada gördüğünüz gibi duyarsızlaşır, korku dolu, çirkin, yalnızca kendisiyle meşgul, ben merkezli, merhametsiz bir hale gelir.?(age. S. 68-69)
?Her sıkıntıda dengi kadar veya daha fazla bir kazancın tohumları vardır.? (Napoleon Hill. Huzurlu ve Zengin Olmak, Sistem Yy. İst. 2004, s 23)
?Hayatınızın büyük planını bütünüyle göremezsiniz. Her üzüntü ve yenilgiyi, gelecek daha büyük ve zengin tecrübelere doğru geçiş olarak ele alırsanız onu anlamlı ve ödüllendirici kılabilirsiniz.? (age. s 24)
?EDİSON gençliğinde trenlerde şekerleme satardı. Bir defasında adamın biri onu taşıdığı şekerlemelerle birlikte trene kulaklarından tutarak çekti ve bu, sağırlığının başlangıcı oldu.Tüm hayatını bu sakatlayıcı, zalim tecrübenin üzerine oturtabilirdi. Bir çokları gibi enerjisinin çoğunu kaderine dövünerek harcayabilirdi, ancak bunu yapmadı. Onu ziyarete gittiğimde, günümüz şartlarında ilkel sayılacak bir işitme cihazına bağımlıydı. Birbirimizin düşünce yapısını anladığımızdan emin olduğumda sağırlığını büyük bir engel olarak görüp görmediğini sordum. Cevabı, ?Tam tersine, sağırlığın bana çok faydası oldu. Bir yığın anlamsız gevezelik dinlemekten beni korudu ve bana içimden duymayı öğretti? dedi.? (age. S. 26)
?Bin engel bile, insan bunun kendi yararına olacağına inandığında faydaya dönüşür.? (ae. s 36)
?Zorlukla karşılaştığınızda bunu bir ders olarak görün.Gençliğimde güçlüklerden kaçınırdım. Şimdi, yoluma çıktıklarını gördüğümde, ?Merhaba, küçük arkadaş!?Bana hangi dersi öğretmeye geldiğinizi bilmiyorum ama her neyse, onu çok iyi öğreneceğim ve ikince kere gelmen gerekmeyecek? diyorum. Kendi hayatımı yaşamayı öğrendikten sonra,güçlüklerin sonunda yok olmaya yüz tutana kadar azaldığını ve zayıfladığını gözlemledim. Kendi hayatınızı yaşamak ?ev temizliği? gerektirebilir. Yetişkinliğe eriştiğimizde çoğumuz hayatlarımızda kayda değer bir karışıklık edinmiş olur. Kendinizi tanımaya ve istediğiniz hayatın görüntüsünü çizmeye başladıkça bu karışıklığı fark edeceksiniz. Atın gitsin! Zamanınızı harcayan, çabalarınıza engel olan ve sizi yönetmeye çalışan tanıdıkları bir yana bırakarak işe başlayabilirsiniz. Kurtulun onlardan! Onları düşmana dönüştürmeniz gerekmez ama kendiniz olmak istediğinizde, vazgeçilemez olan kendiniz olma hakkınızı yadsıyan herkesi uzak tutmanın oylarını bulacaksınız. Dünyaya gönderdiğiniz her iyilik size bir şekilde, bir zamanda, belki de binlerce kere katlanmış olarak dönecektir.? (age.s 142)
?Hiç bir şey güç değildir.? (age.s.160)
?Sonsuza kadar çaba gösterin ve asla kuşkuya düşmeyin; hiç bir şey o kadar zor değildir, araştırın yeter.? (Robert Herrick)
?Hayat yolculuğunda her bireyin yalnız geçmesi gereken, kara bir Hayat Ormanı vardır. Kara ormanda kişi düşmanlarını, kendi içsel çelişkilerini ve kargaşasını yener. Kara Orman, insanın ruhunun mücadele ve dirençle arıtmasına yardım eder, öylelikle ruh geldiği Büyük Sonsuzluğa geri dönüp Sonsuz Zekanın bir parçası olabilir. Büyük Okulun rehberliği altındaydın, ancak kendi kendinin ustası oldun. Hayat ormanından rahatlıkla geçtin. Şimdi başkalarının da aynı hayat ormanından geçebilmesi için dünyaya bilgi vermelisin. Ve şimdi yolculukta karşılaşılması ve yenilmesi gereken düşmanları söylüyorum: En önde geleni KORKU. Korkunun ifadesi insanın gerçek düşünce gücünü , her bireyin fiziksel ihtiyaçlarını karşılamasını ve dünyevi kaderini kontrol etmesini sağlayan gücünü kullanmasını engeller. Bir sonraki büyük düşman?, materyal şeylere sahip olma ve bencilce amaçlar için başkalarını kontrol etme AÇGÖZLÜLÜĞÜ. Açgözlülük ve para tutkusuyla dolu hiç kimse, başkalarının haklarını çiğnediğinde Yaratanı incittiği için hayat ormanından geçip Yüce sırra ulaşamaz ve onu kullanamaz. HOŞGÖRÜSÜZLÜK düşmanlar listesinde üçüncü sıradadır. Hoşgörüsüzlük bencilliğin ve cehaletin uğursuz ortağıdır. Aklı ve gerçekleri kapatır. Hayat yolculuğunda ihtiyacı olacak birini değerli arkadaşlıklardan mahrum eder ve başkalarıyla işbirliğini geri püskürtür. BENMERKEZCİLİK insanın dördüncü büyük düşmanıdır. Öz saygı en çok istenen özelliktir, ancak kendini sevmek kendini kandırmaktır ve insanın başkalarına saygısını kaybetmesine neden olur. ŞEHVET beşinci düşmandır. Seks duygusunun doğru bir biçimde dönüştürülmesini ve yönlendirilmesini engeller. Zihin ve beden için çok gerekli olan yaratıcı güçlerini çarçur eden aşırı seksüel ifadelere götürür. ÖFKE altıncı düşmandır, geçici deliliğin bir şeklidir. Kontrollü ve bir sebebin düzeltilmesine yönlendiren haklı öfke genelde gerekliyken, öfkeyle yaşayanlar Yüce Sırrı gerçek anlamıyla bilemez. NEFRET, yedinci düşman, zihni beton gibi sertleştirene kadar yerleşmiş öfkedir. Bireyin düşüncesini hataya saptıran akıl durumudur. Nefreti barındıran, düşünce gücünü kontrol altında tutarak yapıcı sonlara doğru yönlendiremez ve böylece , insanı Yaratan tarafından bağışlanan bu tek gerçek ayrıcalığı yok sayar. İhtiras ve korku karışımı KISKANÇLIK; amacın sonuçta meyve vermesini önleyen SABIRSIZLIK düşmanları? Aldatanı aldatan SAHTEKARLIK; yalancının kendini ruhen astığı ipi dokuyan YALANCILIK; yalancılıkla bağlantılı SAMİMİYETSİZLİK, insanı bayağılaştıran ve uzaklaştırıcı bir güç oluşturan KİBİR düşmanları?İnsanlara tüm öteki düşmanları çeken ACIMAZLIK ile ihtiyacı olanlara sırtını dönen ve ruhu kurutan VİCDANSIZLIK; ADALETSİZLİK, KARALAMA VE DEDİKODU?Başkalarına zarar vermeye kalkışan yüce sırrı kelime anlamıyla bilse de kullanamaz.GÜVENİLMEZLİK, NAMUSSUZLUK, SADAKATSİZLİK ve İNTİKAM düşmanlarını yenemeyenlere, hayat ormanı kapanır. Endişeye sebep olan şeyden daha büyük olmayan ENDİŞE; özellikle inisiyatif ve kendini kontrolü yok eden bir kıskançlık şekli olan ÇEKEMEMEZLİK; aklın vücut tapınağının sürekli sağlıklı olduğunu düşünmesini engelleyen ve böylece, hastalığın ilk adımlarına izin veren ve zihinsel olan HASATALIK HASTALIĞI; içine düşüldükçe güçlenen ve insanın sırtına binip Hayat Ormanında düşüp kaybolana kadar koşturan KARARSIZLIK.? (age.s.188-189-190)
ÖZSÖZ: Hayal edebildiğin her şey gerçektir. (Pablo Picasso)
CUMA ALİ YÜREKLİ. 22.02.2013
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.