Yarın akşam inşallah bu millet kendi bayramını yapacak

Yarın akşam inşallah bu millet kendi bayramını yapacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Yarın akşam inşallah bu millet kendi bayramını yapacak. Bazıları şöyle diyor, 'evet' diyen de 'hayır' diyen de, kardeşim 'hayır' diyeni anlayışla karşılarım ama evetle hayırı aynı kefeye koyamam." dedi.

İSTANBUL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın gerçekleştirilecek halk oylaması öncesi Tuzla'da halka hitap etti. 

Tuzla'nın, İstanbul'un giriş kapısı ve aynı zamanda tersanecilikte önemli bir merkez olduğunu aktaran Erdoğan, burada imal edilen deniz araçlarının ülkeyle birlikte dünyanın dört bir yanında hizmet verdiğini anlattı. Tuzla'nın aynı zamanda eğitim merkezi de olduğunu kaydeden Erdoğan, böyle öncü bir ilçeye 16 Nisan'da da öncü olmanın yakışacağını söyledi. 

Erdoğan, "Tuzla yarın ki büyük tercihe hazır mı? Tuzla anayasa değişikliğini rekor bir evet ile çıkarmaya hazır mı? Bazı şehirler vardır Arap atı gibidir sonradan açılır. Tuzla da sonradan büyüyen, gelişen bir yerleşim merkezimiz. Bütün bunlara rağmen gerçekten kısa zamanda büyük mesafe katetti. Bugünkü Tuzla ile ilk ilçe olduğu zamanlardaki Tuzla arasında dağlar kadar fark var. Bunu çok iyi bilirim. Nereden nereye geldik." ifadesini kullandı.

Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin geleceğine doğru atılacak adımı en iyi anlayacak yerlerden birinin Tuzla olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin koalisyonlarla nasıl zaman kaybettiğinin, tek parti iktidarlarıyla nasıl şaha kalktığının en yakın şahidi Tuzla'dır, Tuzla. Çok daha eskileri bir kenara bırakıyorum. En son 7 Haziran seçimleriyle 1 Kasım seçimleri arasındaki dönemi hatırlıyorsunuz değil mi? Hiçbir parti tek başına hükümet olamayınca bir anda hava nasıl değişti? Kendilerini hemen buğday ambarında sananlar oldu. Saldırdılar. Sadece Diyarbakır'da 53 kardeşimiz ne yazık ki öldürüldü. Ölenler Kürt'tü, öldürenler de Kürt'tü. Ama onlar kendileri için büyük bir fırsat var zannediyorlardı. Şimdi bedel ödüyorlar. Ben de diyorum ki benim o Kürt kardeşlerime zulmeden bu zalimlerin hiçbir zaman bu ülkeye faydaları olmadı. İşte şimdi onlar ne diyor? 'Hayır' diyor. Kandil ne diyor? 'Hayır' diyor. İmralı ne diyor? 'Hayır' diyor. Pensilvanya'daki o şarlatan ne diyor? 'Hayır' diyor. Kardeşlerim, şimdi kişi sevdikleriyle beraberdir değil mi? Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Dolayısıyla yani Kandil 'hayır' diyorsa, bölücü başının olduğu İmralı 'hayır' diyorsa, Pensilvanya'daki şarlatan 'hayır' diyorsa, demek istikametimiz doğru değil mi? Yarın bir de sandıklar var ya yarın sandıklar Allah'ın izniyle 'evet' ile patladığı zaman ne olacağını düşünün."

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan sahneye getirilen bir çocukla ilgilendi.Cumhurbaşkanı Erdoğan sahneye getirilen bir çocukla ilgilendi.

"Sandıklara yükleneceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, halk oylamasının yarın yapılacağını hatırlatarak, "Buna hazır mıyız? Bak fazla bir şey kalmadı. Şu anda kapı kapı, artık saatleri konuşuyorum, bütün dost, ahbap, yaren. Hem Tuzla İstanbul'dakileri hem de Anadolu'daki hemşerilerimizi ne yapacağız? Arayacağız. İhmal yok, sandıklara yükleneceğiz, rehavet yok. Yükleneceğiz, hafife almayacağız. Çünkü yarın akşam inşallah bu millet kendi bayramını yapacak." dedi.

Bazılarının "evet diyen de, hayır diyen de aynı." dediğini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Kardeşim 'hayır' diyeni ben anlayışla karşılarım. Ama evet ile hayırı aynı kefeye koyamam. Aynı kefede, aynı torbada nasıl durur? Olur mu böyle şey? Anlayışla karşılarız o ayrı mesele. Niye? Demokrasi bu. Ama eğer bunlara, hepsini aynı yerde tartacak olursak niye bu kadar mücadele veriyoruz ki, değil mi? Bu ülkenin geleceği için, bu ülkede bugüne kadar her önemli işte. İşte 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapıldığı zaman 'hayır' dediler mi? Hatırlayın. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ne 'hayır' dediler mi? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Bu zihniyet 'hayır' dedi mi? Marmaray ya Marmaray. Boğazın altından geçen o muhteşem esere bu zihniyet 'hayır' dedi mi? Üç senede o Marmaray'dan 200 milyon insan geçti. Şimdi o sayı daha da yükseldi. Avrasya Tüneli'ni yaptık, 'hayır' dediler. İşte şurada yanı başınızda Osmangazi Köprüsü. Ona da 'hayır' dediler. Ya helal olsun be, ne güzel işler yaptılar, biz bunlara teşekkür etmeyeceğiz de kime teşekkür edeceğiz? Ne diyorlar? Kalıp aynı, 'Görevleriydi, yaptılar.' diyorlar. Tamam da bizden önce gelenlerin görevleri değil miydi? Onlar niye yapmadı? Sizin cinsiniz, cibilliyetiniz, onlar da bu ülkede iktidar oldular. Niye yapmadılar? Bu ülkede çakılı bir güzel işi var mı bunların? Yok. Niye? Bunlar sadece fitne fesat. Ama hiç önemli değil. Biz bunlara rağmen bu eserleri yapıyoruz değil mi? Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Nedir o? 18 Mart Çanakkale Köprüsü. Yani Asya'yı Avrupa'ya, Avrupa'yı Asya'ya birçok yerden bağlıyoruz. Türkiye'nin ayrıca terör örgütlerinden nasıl kurtulmaya başladığını, onlara karşı nasıl bir mücadele vermeye başladığını görüyoruz değil mi? İşte pazar günü yarın, aynı zamanda terör örgütüyle mücadele de bir dönüşüm noktası olacak. Buna hazır mıyız? 16 Nisan'da, 15 Temmuz'da başlattığımız işi bitireceğiz. Tuzla 16 Nisan'da büyük Türkiye için 'evet' mi? Tuzla, 16 Nisan'da güçlü Türkiye için 'evet' mi? Tuzla, 16 Nisan'da müreffeh Türkiye için evet mi? Tuzla, 16 Nisan'da istikrarlı Türkiye için evet mi?"

Yarın herkesin mutlaka sandığa gidip oy kullanmasını isteyen Erdoğan, "Mutlaka, mutlaka sandığa. Oyumuzu kullanıyoruz. İlgili arkadaşlarımız bu oylar resmi sonuçlara yansıyana kadar her aşamayı titizlikle takip edecekler. Unutmayın. Oy namusumuzdur. Artık orada partilerin amblemleri yok. Bir tarafta beyaz, ak var. Beyaz, ak. Orada ne var? Orada 'evet' var. Öbür tarafta kahverengi 'hayır' var. Dolayısıyla beyaza inşallah mührü vuracak, inşallah 16 Nisan'da ak yürüyüşü devam ettirmiş olacaksınız." diye konuştu. 

"Neye hayır dediklerini bilmedikleri için de sürekli saçmalıyorlar"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz darbe girişimi için "Kontrollü darbe" dediğini hatırlatan Erdoğan, "Kontrollü darbe diyor ya 15 Temmuz akşamı için... Havalimanına biz indik, saat 23.10. O oradan özel bir ekip geldi, ışıldaklı araçla darbecilerle konuşuyor, anlaşıyor, o da orada kaçıyor, Bakırköy'e belediye başkanına gidiyor. Hani sen diyordun ki 'Darbe olursa tankların önünde önce ben dururum.' Ne oldu? Niye o akşam kaçıp gittin? Her şey artık kayıtlarda. Yalan makinesi olan Kılıçdaroğlu, tutmuyor artık, tutmuyor" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun "Eğer Erdoğan bana haber verseydi gelirdim" dediğini ifade eden Erdoğan, "Ben millete çağrımı yaptım. Milletim geldi ama sen gelemedin." diye konuştu. 

Tuzlalı seçmenlerin sandıklara sahip çıkacağına inandığını dile getiren Erdoğan, "Anayasa değişikliği ile milletimize, hem kendisinin hem çocuklarının geleceği için çok önemli bir yönetim sistemi teklif ediyoruz. Buna karşı çıkanlar, dikkat ediniz kendileri hiçbir teklif getirmiyor. Sadece 'olmasın, yapılmasın, değişmesin' diyorlar. Siz bu kafayı çok iyi tanırsınız. Bunların ülkenin ve milletin hayrına dikilmiş bir tek ağaçları, üst üste konmuş iki tuğlaları yoktur. Her şeye karşı çıkmayı, her şeye şimdi olduğu gibi 'hayır' demeyi siyaset sanıyorlar. Neye hayır dediklerini bilmedikleri için de sürekli saçmalıyorlar." dedi.

"Türkiye adeta sıçrayarak geleceğe yürüsün"

Parlamentonun, gençler için çok kutsi bir görev olduğunu ifade eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hitaben, "Niye onu hafife alıyorsun? Gerekirse onlar da bedelli olarak ödemesini yapar, gerekirse bu noktada daha önce çıkarılmış, yapılmış düzenlemeler ne ise bu düzenlemeler yapılır. Bunlar çözülür. Bunlar problem değil. Dert, kafaları karıştırmak. Ama ona fırsat olmayacak. 18-25 yaş arası gençler, parlamentoya niçin girmesin? Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde sadece 18-25 yaş arasındaki erkekler değil, kızlar da parlamentoya girebilecek. Onların da önünü açıyoruz. Genç, dinamik bir parlamento kuruyoruz. Niye rahatsız oluyorsun? Bunu engelleyemeyeceksin." diye konuştu.

Gençlere de seslenen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Gençler çok koşacaksınız. Sandıklara da iyi sahip olacaksınız. AK Parti'ye, MHP'ye, BBP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum, CHP'ye, Saadet Partisi'ne, HDP'ye gönül verenlere sesleniyorum, gelin bu reformu yarın sandıklardan çıkartalım, Türkiye adeta sıçrayarak geleceğe yürüsün. Tabii yalanın ölçüsü yok. Freni yok, onun için hızı alamıyorlar. İşi meclise, muhtarlıkları, lokantaları kapatacağımıza... Okumamış, dersini çalışmamış, böyle bir şey yok. Milletimiz bunlara 16 Nisan'da hak ettikleri dersi verecektir.

Güneş balçıkla sıvanamayacağı gibi gerçeklerin üzeri de yalanlarla örtülemez. Bunlar ne yaparlarsa yapsınlar Allah'ın izniyle kaybetmekten kurtulamayacaklar. Biz çok çalıştık. 81 vilayetin tamamına gittik. Bunlar gitti mi, bunlar dolaştılar mı? Sadece düğün salonlarında, şurada, burada yaptıkları toplantılarla, kampanya yürüttüler. Niye? İnanmıyorlar meselelerine. Biz davamıza inanıyoruz. Onun için de çok koştuk. Sayın Başbakan çok koştu, aynı şekilde Bahçeli çok koştu. Beraberce dertli olduğumuz bu ülkede, aşık olduğumuz bu millete yeni yönetim sistemiyle cumhuriyet tarihinin en büyük reformunu yapalım istedik. Onun için çok çalıştık."

Muhabir: Arif Yakıcı,Etem Geylan,Sefa Mutlu

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.