Yarı Başkanlıkta Büyük Risk

Yarı Başkanlıkta Büyük Risk
Türkiye, gelecek yıl cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle fiili olarak yarı başkanlık sistemine geçecek. TBMM Araştırma Merkezi, yaptığı...


Türkiye, gelecek yıl cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle fiili olarak yarı başkanlık sistemine geçecek. TBMM Araştırma Merkezi, yaptığı araştırmada yarı başkanlık sisteminin Türkiye?ye uygun bir model olmadığını ortaya koydu.

Türkiye, gelecek yıl cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle fiili olarak yarı başkanlık sistemine geçecek. Yarı başkanlık sistemini araştıran TBMM Araştırma Merkezi, yarı başkanlık sisteminin Türkiye?ye uygun bir model olmadığı ortaya koydu.

ÇİFT BAŞLI YÜRÜTME YAPISI RİSKLİ

Yarı başkanlık konusundaki düşüncelerini kamuoyu ile paylaşan Siyaset bilimci akademisyenler Ergun Özbudun, Erdal Onar, Serap Yazıcı, Levent Gönen, Bülent Yücel ve Yusuf Şevki Hakyemez, yarı başkanlık sisteminin Türkiye?de bunalımlara, aşılamayacak siyasi krizlere dönüşebileceği endişesini taşıyor. Sistemin temel özelliği olan çift başlı yürütme yapısının, özellikle cumhurbaşkanı ve başbakanın farklı partilere mensup oldukları dönemlerde ciddi ihtilaflara ve siyasi bunalımlara neden olacağı vurgulanıyor.

BUNALIMLAR SİYASİ KRİZLERE YOL AÇABİLİR

Araştırmada, uzlaşı kültürünün tam olarak yerleşmediği Türkiye?de bu bunalımların aşılamayarak siyasi krizlere dönüşebileceği dile getirildi. Siyaset bilimci akademisyenler, yarı başkanlık sisteminin Türkiye için uygun bir sistem olmadığı görüşünde olduklarına dikkat çekildi. Bu akademisyenlere göre, sistem değişikliğinden ziyade parlamenter sistem içerisinde kalınarak bir takım iyileştirmelerin yapılması gerektiği ifade edildi.

RUSYA?DA OTORİTER YAPIYA DÖNÜŞTÜ

Araştırmaya göre uzun yıllar bu sistemi başarıyla uygulayan ileri demokrasiye sahip ülkeler olduğu gibi, cumhurbaşkanı ile başbakanın farklı partilerden olduğu dönemlerinde askerin siyasete müdahale ettiği Afrika ülkeleri de bulunuyor. Rusya ve Belarus örneğinde olduğu gibi, başkanın yasama ve yürütme karşısında asimetrik yetkilerle donatıldığı kimi ülkelerde ise sistemin, otoriter bir yapıya dönüşebildiğine işaret ediliyor. Araştırmada yarı başkanlık konusunda pek çok çalışması bulunan Robert Elgie?nin Türkiye?de katıldığı bir seminerde açıkladığı görüşlerine de yer verildi. Elgie, Türkiye?de zayıf bir devlet başkanlığı kurumunun öngörüldüğü bir parlamenter sistem ya da zayıf bir başkanın olduğu bir yarı başkanlık sisteminin tercih edilmesini öngörüyor.

BAŞKAN ÖNEMLİ YETKİLERE SAHİP

Yarı başkanlık sistemini ilk kez kavramlaştıran Maurice Duverger sistemi şu şekilde tanımlıyor: ?Bir siyasi rejim, Anayasasında üç unsuru içeriyorsa yarı başkanlık olarak kabul edilir: 1. Başkan halk tarafından seçilmektedir. 2. Başkan oldukça önemli yetkilere sahiptir. 3. Yürütme ve idari yetkilere sahip başbakan ve bakanlar vardır. Parlamento karşı çıkmadığı sürece görevde kalırlar.? Duverger?e göre Avusturya, Finlandiya, Fransa, İrlanda, İzlanda, Portekiz, Polonya ve Romanya yarı başkanlık sistemi ile yönetiliyor.

YETKİ PAYLAŞIMINA İMKAN VERİYOR

Yarı başkanlık modelini savunanlara göre bu sistemin temel avantajı, iki başlı yürütme yapısının rekabet halindeki güçler arasında bir dereceye kadar yetki paylaşımına imkân vermesi olarak gösteriliyor. Bir güç başkanlığı, diğer güç ise başbakanlığı elinde tutabiliyor. Ayrıca halk tarafından sabit bir süre için seçilen devlet başkanı, parlamento bölünmüş ve hükümetler istikrarsız olsalar bile, sistemin istikrarını ve meşruiyetini devam ettirebilme potansiyeline sahip bulunuyor. Dolayısıyla yarı başkanlık demokratikleşme sürecine saf parlamentarizme göre daha fazla katkı sunabiliyor.

BAŞKAN-BAŞBAKAN ARASINDA ÇEKİŞME YAŞANABİLİR

Yarı başkanlık modeline yönelik önemli eleştiriler de bulunuyor. Başkanın halk tarafından seçilmesi nedeniyle siyasi sürecin kişiselleşmesine neden olabileceği, kendini olağan süreçlerin üzerinde görmeye başlayabileceği belirtiliyor. Başkan ve başbakan arasındaki çekişme, kaçınılmaz olarak karar almayı geciktirebileceği, çok sayıda siyasi manevra ve entrikayla sonuçlanacağı ve birbiriyle zıt politikalara neden olacağı vurgulanıyor. Cumhurbaşkanı ve başbakanın farklı partilerden olduğu dönemlerde yürütme içinde siyasi tıkanıklığa neden olabileceği ve bu durum demokrasisi tam olarak yerleşmemiş sistemlerde demokrasi dışı müdahalelere zemin hazırlayabileceğine dikkat çekiliyor. Başkanın, başbakanın ve herhangi bir siyasi partinin veya parti koalisyonunun parlamentoda çoğunluğa sahip olmadığı durumlarda karşılaşılacak ?bölünmüş azınlık hükümeti?nin ciddi tehlike içerdiğine dikkat çekiliyor.

Habervaktim.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.