Yargı sürecini bizimle ilişkilendirenler hezeyan içinde?

Yargı sürecini bizimle ilişkilendirenler hezeyan içinde?
Başbakan Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz'la ilgili yargı süreçlerini hükümetle ilişkilendirenlerin 'hezeyan' içinde olduğunu söyledi. Herkesi yargıya saygılı...



Başbakan Erdoğan, Ergenekon ve Balyoz'la ilgili yargı süreçlerini hükümetle ilişkilendirenlerin 'hezeyan' içinde olduğunu söyledi. Herkesi yargıya saygılı olmaya çağıran Erdoğan, aksi ispat edilmedikçe herkesin masum olduğu kaidesini hatırlattı. Başbakan, bu sürecin TSK için de bir fırsat olduğuna dikkat çekti ve ordunun buradan güçlenerek çıkacağını savundu.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Balyoz ve Ergenekon'la ilgili devam eden yargı sürecini dikkatle izlediğini belirterek, 'ak ile karanın ortaya çıkması, sürecin hassasiyetle ilerlemesi ve kamuoyunu tatmin edecek kararların verilebilmesi' için herkesin yargıya ve yargı süreçlerine saygı duyması gerektiğini söyledi. Partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Başbakan, bu sürecin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) için de bir fırsat olacağına işaret etti:

"Bu yargı süreci sonucu ne olursa olsun TSK'yı daha da güçlendirecek, bütün iddialara net bir şekilde son verecek, zihinlerdeki soru işaretlerini ortadan kaldıracak bir süreçtir. Hukuka güvenmek, yargıya güvenmek Türkiye Cumhuriyeti'ne inanan, güvenen herkes için, her vatandaşımız için tek çıkar yoldur, en doğru olandır."

Başbakan Erdoğan, hakkında kesin hüküm bulunmadıkça hiç kimseye suçlu gözüyle bakılamayacağını da vurguladı. Gelişmelerin tamamen yargı süreci içinde cereyan ettiğinin altını çizerken, meseleyi hükümetle ilişkilendirenleri 'hezeyan içinde' olmakla suçladı: "Bizim yürütme olarak görevimiz bellidir, yetkimiz bellidir. Kimse hükümeti bu tür spekülasyonlara alet etme yanlışına düşmesin. Başta anamuhalefet partisinin genel başkanı olmak üzere, herkesi bu noktada sağduyulu ve özellikle de sorumlu davranmaya davet ediyorum. Yargıyı töhmet altında bırakacak, çalışmasını engelleyecek girişimler, adaletin tecellisine katkı sağlamayacağı gibi, şüphelerin aydınlığa kavuşmasını da engelleyecektir.''

Başbakan, CHP'nin son günlerdeki söylemine de sert eleştiriler yöneltti. Anamuhalefetin Anayasa Mahkemesi'nin yolunu 'su yolu' haline getirdiğini belirten Erdoğan, son başvuruların partide hiçbir şeyin değişmediğini ortaya koyduğunu savundu. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun haziran seçimleri sonrasına ilişkin 'hayali bir tablo' kurguladığını ve 'kaos senaryoları' ürettiğini dile getiren Erdoğan, "Belli ki, CHP, bizzat genel başkan düzeyinde haziran seçimlerinde başarı sağlayamayacağını artık kanıksamış durumda.'' ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın eleştirilerinden MHP lideri Devlet Bahçeli de nasibini aldı. Bahçeli'nin, "İktidara geldiğimizde, TOKİ'nin bütün çalışmalarını didik didik inceleyeceğim, AK Partililerin mal varlıklarını inceleyip fitil fitil burunlarından getireceğim." dediğini hatırlatan Başbakan, şöyle devam etti: "Bu beyefendi, daha önce TOKİ'nin bağlı olduğu başbakan yardımcısıydı. Adama sormazlar mı, sen kaç konut yaptın? Önce bunun hesabını ver. Bir de adama sormazlar mı 450 bin konut, kibrit kutusu değil bunlar. Bunlar nereden, nasıl yapılıyor? Eğer geçmişte olduğu gibi yolsuzluklar devam etmiş olsaydı bunlar yapılabilir miydi?"

Gazzeli ailenin dramı vekilleri ağlattı

Başbakan Erdoğan, Mısır rejiminin yıllardır Filistin sınırındaki Refah Kapısı'nı kapalı tutmasını eleştirdi. Bu çerçevede, Gazze'deki bir ailenin dramını anlatırken hem kendisinin gözleri doldu hem de bazı vekilleri ağlattı: "Kendinizi bir an olsun başkalarının yerine koymanızı istiyorum. Allah kimseye vermesin. Düşünün, dünyanın en büyük açık hava hapishanesinde Gazze'de bir baba, annesin... Beş tane çocuğunuz, yavrunuz dışarıda, evin önünde cıvıl cıvıl oynarken, havadan yağan fosfor bombalarıyla oracıkta düşüp ruhlarını teslim ediyorlar. Bu, bizim ülkemizde de yaşandı. Bahçeye çıkıyor, 5 yavrunun kanlı bedenleri önünde, boğazınız düğümlenmiş, göğsünüz sıkışmış, kalbiniz adeta durmuş şekilde neye uğradığınızı anlayamaz şekilde, sıkılı yumruklarla 5 yavruya bakıyorsunuz. İstiyorsunuz ki kardeşiniz gelsin, sizi kollarınızdan tutsun. Gözyaşlarınızı silsin ama gelemiyor. O yavruların cansız bedenlerini alıp, siz kardeşlerinize gitmek istiyorsunuz, Refah Sınır Kapısı'nı geçip kardeşinizle kucaklaşmak istiyorsunuz.

Yavrularınızın bedenini Nil Nehri'nde yıkayıp, kardeş bir toprağa, Kahire'nin mezarlıklarına defnetmek istiyorsunuz ama Refah Sınır Kapısı'nı geçemiyorsunuz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.