Yalçın Akdoğan: Derya Sazak'ın yaptığı ayıp

Yalçın Akdoğan: Derya Sazak'ın yaptığı ayıp
 Söz Bitmeden'de Elif Çakır'ın bugünkü konuğu Başbakanın siyasi başdanışmanı ve Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan oldu. Akdoğan 'Derya Sazak...


 

Söz Bitmeden'de Elif Çakır'ın bugünkü konuğu Başbakanın siyasi başdanışmanı ve Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan oldu. Akdoğan 'Derya Sazak (Milliyet gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni)'AK Parti'nin, çözüm sürecinin arkasındayız deyip Öcalan'la ilgili tutanak yayınladı' dedi.

İşte Yalçın Akdoğan'ın açıklamalarından satır başları;

HÜKÜMETİN POZİSYONUNDA DEĞİŞİKLİK YOK

Bu son gelişmeler üzerine (özellikle Ergenekon davası) 'hükümetin pozisyonunda bir değişiklik mi var?, meseleye bakış açısı değişti mi?' gibi bir takım değerlendirmeler yapılıyor. Bir kere şunu ifade etmek lazım. AK Parti 10 yıldır darbeci anlayışın karşısında mücadele veren, bu işin mağduru olan, türlü türlü saldırılara maruz kalan bir partidir. AK Parti hem bu saldırıların mağduru hem de karanlık odaklarla mücadele eden, demokratikleşme mücadelesi veren aktördür. AK Parti'nin tavır, poziyon değiştirmesi, yeni ve yanlış ittifak arayışlarına girmesi söz konusu değildir.. Olamaz.. AK Parti bugün de darbeci anlayışın karşısındadır. Vesayetçi odak kim olursa olsun bunun karşısındadır. Bizim söylediğimiz başka birşey. Burada siz ilgili-ilgisiz bir sürü insanı cezaevine doldurursanız, bunların yargılanması yıllarca sürerse, bu insanlar büyük mağduriyetler yaşarlarsa, kariyerleri sona ererse, medya üzerinden bir itibarsızlaştırma operasyonu yapılırsa, yaşla kuru ve sapla saman birbirine karışırsa ve kamu vicdanında 'burada yanlış giden birşeyler var' düşüncesi oluşmaya başlarsa bizim söylediğimiz budur..

DAVALARIN ÇOĞUNDA MÜDAHİL OLDUK

Biz bu davaların birçoğunda müdahil olarak bu davalara taraf olduk ve net bir pozisyon ortaya koyduk. Ergenekon'da da tavrımız aynıdır.. Sayın Başbakanımız bunları da eleştirmişti. Sayın Babuğ'un tutuklanması meselesinde de böyleydi. Genelkurmay başkanlığını yapmış bir kişiyi tutuklu yargılamanın doğru olmadığını da ifade etti. Yani bugün pozisyonu değişmiş değil..

Yargılamada makul süreler olmalı. Bundan kimin yararlanacağına bakamayız. Yalan yanlış delillerle insanlar tutuklandıysa bunu gözden geçirmek zorundayız.

YENİDEN YARGILAMADA GRİ ALAN MI BIRAKILDI?

Ben gri alan bırakıldığını sanmıyorum ama burada herkesin kendine göre farklı bir içtihad ürettiğini farklı bir teammül oluşturduğunu, farklı bir anlam çıkararak amel ettiğini görüyoruz. Mesela 13. Ağır ceza mahkemesi kalkıp 'Ben Meclis'i tanımam' diyor. HSYK 'Sen yoksun zaten' diyor. Böyle bir mahkeme kalmadı. Sen kimsin de konuşuyorsun? Buna Meclis karar verir!

MEDYAYLA İLİŞKİLER

Bugün medyaya baktığımızda hükümetin bunlar üzerinde bir etkisinin veya bir baskısının olmadığı çok bariz görülüyor. Derya Sazak meselesine gelince, ben bunu çok ayıp birşey olarak görüyorum. Gerek iş ahlakı gerekse basın ahlakı açısından ayıp birşey olarak görüyorum. Demek ki bundan sonra yayın yönetmenleri ile anlaşma,sözleşme yaparken işten ayrıldıktan sonra 2 yıl şirket bilgilerini veya bir takım mahrem bilgileri paylaşmama maddesi koymak lazım. Burada Derya Sazak sanki biz yönlendirmişiz, baskı yapmışız gibi bir görüntü veriyor. Bunları çok fazla konuşmak istemem doğrusu ama şunu söyliyeyim, burada beni arayan onlar. Beni davet eden de onlar.. Birlikte oturduk, Derya Bey de vardı ve yemek yedik. Bu yemekte kendileri bana şunu söyledi. Kendileri ulusal ve Türkiye'nin milli menfaatini gerektiren konularda arkamızda olduklarını ve duruşlarının belli olduğunu söyledi. Bunu ben medya ahlakı açısından problem olarak görmüyorum. Her medya kuruluşunun bir takım politikaları olabilir. Ülkenin de bir takım hassasiyetleri vardır. Örneğin şehit cenazelerinde ajitasyon yapmamak. Sonra çözüm sürecinin arkasındayız deyip Öcalan'la ilgili tutanak yayınladılar.

BAŞBAKAN ERDOĞAN 3 DÖNEM KURALININ ARKASINDA DURUYOR

Yalçın Akdoğan, Başbakan?ın 3 dönem kuralındaki duruşunun çok net olduğunu ve bu kurala sahip çıktığını söyledi.

Başbakanımız 3 dönem kuralını benimsemektedir, sahip çıkmaktadır, bunun doğru olduğunu inanmaktadır ve bunun arkasında durmaktadır. Burada Genel Kurul?un iradesine ipotek koyacak halimiz elbette yok. Demokratik bir yapı içerisinde, kimse bunu Genel Kurul?a getiremez denilebilir mi? Ama Sayın Başbakanımızın şahsi kanaati ve tutumu bu konuda bellidir. Ve ben bunun genel bir beklenti olduğunu da düşünüyorum.

İHA 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.