Yalancının mumu 10 yıldır yanıyor
Irakın işgalinin üzerinden 10 yıl geçti, ülkenin bağrına öyle bir hançer saplandı ki; bu hançeri çıkarmak pek mümkün görünmüyor.
Kimyasal silah yalanları ve düzmece senaryolarla işgal edilen Irak?ta ekilen fitne tohumları iyice yeşerdi. Geride kalan 10 yılda yalancılar yalanlarını defalarca itiraf etti, aranan kimyasal silahlar hâlâ bulunamadı ancak işgal altındaki ülke bir türlü huzur ve sükuna kavuşamadı. ?Yalancının mumu yatsıya kadar yanar? atasözü de yalan oldu. Koskoca bir ülke mum gibi eridi gitti.
Türkiye?yi batağa çekmek isteyen tezkere
Bundan tam 10 yıl önce ABD?nin Irak?ı işgal etmek için Türkiye topraklarını kullanmasını öngören 1 Mart tezkeresi TBMM?ye geldi. AKP iktidarı tarafından meclise dayatılan bu tezkere, tartışmalara ve itirazlara neden oldu. AKP hükümeti tarafından 25 Şubat 2003?te TBMM?ye sunulan tezkere Meclis tarafından reddedildi. Yapılan oylamaya 533 milletvekili katıldı. Oylamanın sonunda 250 ret, 264 kabul, 19 çekimser oy kullanıldı. Ancak, Anayasa?nın 96. maddesinde öngörülen salt çoğunluğa ulaşılamadı. Bu durumda, tezkere kabul edilmemiş sayıldı.
Erbakan reddedilmesi için çok uğraşmıştı
Milli Görüş Lideri, Prof. Dr. Necmettin Erbakan da tezkerenin reddedilmesi için yoğun çaba sarf etti. Eğer o gün tezkere geçseydi Türkiye, bugün Irak?ta yaşanan vahşetin, kan ve gözyaşının doğrudan müsebbibi olacaktı. Tezkerenin Meclis?ten geçmesi halinde 62 binden fazla yabancı asker Türkiye?ye konuşlanacak, Irak?a düzenlenecek hava ve kara saldırılarında Türk topraklarını kullanacaklardı.
Bir yalan, milyonlarca mazlum!
11 Eylül saldırılarının ardından Müslümanları ?terörizm? yalanıyla düşman olarak yaftalayan ABD ve yardakçıları, 10 sene önce Irak?ı ?Kitle imha silahları var? yalanıyla işgal etti. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, işgalden önce BM Güvenlik Konseyi?nde yaptığı konuşmada Irak?ta kitle imha silahları olduğu yalanını söylemişti. Dönemin İngiltere Başbakanı Tony Blair gibi bu yalanı itiraf eden Powell, ?Verilen bilgiler hatalıydı, üzerinde oynanmış ve gerçek olmayan bilgilere dayanıyordu? itirafında bulunurken, bu yalan 1 milyonu aşkın insanın canına mal oldu, 600 bini sokaklarda yaşayan 4.5 milyon çocuğu yetim bıraktı, yüzbinlerce kadının namusunu kirletti ve evlerinden olan 500 bin kişiyi olumsuz koşullarda yaşamaya mahkum etti.
ABD öncülüğündeki işgal güçlerinin 20 Mart 2003 tarihinde başlattığı işgalinin 10. yıldönümünde Irak hala işgal ve savaşın derin izlerini taşıyor. ABD eski başkanı George Bush ve İngiltere Başbakanı Tony Blair?in öncülüğündeki Haçlı ittifakının, 11 Eylül?ün ardından kendisine düşman olarak seçtiği İslam dünyasına ilk saldırıyı Afganistan?ı işgal ederek yaparken, ikinci hedef ise Irak oldu. ?Irak?ta kitle imha silahları var? yalanıyla durumdan vazife çıkartan ABD ve baş yardakçısı İngiltere?nin öncülüğündeki işgal güçleri, 20 Mart 2003?te Irak?ın başkenti Bağdat?ı bombalayarak kirli işgali başlatmıştı.
İşgal nedeniyle ülkede 86 bin kadın eşini kaybederken, 4,5 milyon çocuk babasından mahrum yaşamak zorunda kaldı. Bir milyondan fazla Iraklı ise doğup büyüdüğü topraklarına geri dönmeyi bekliyor. Irak?taki Saddam Hüseyin rejimini devirmek için harekete geçen ABD ve İngiltere, tamamen sembolik katkılar da alsalar 40 ülkeden oluşturdukları koalisyonla 20 Mart 2003?te Irak?ta saldırılarını başlattı. Yaklaşık 8,5 yıl süren işgalin ve çatışmaların ardından ABD Başkanı Barack Obama?nın talimatıyla 15 Aralık 2011?de ülkedeki son askeri birliklerini de çekti.
ABD ve koalisyon askerlerinin ülkeyi terketmesine rağmen, iç çatışmalar, mezhepsel gerginlikler, intihar saldırıları ve iktidar çekişmelerinin halen devam ettiği ülkede, işgalin etkilerinin devam ettiği belirtiliyor. Uluslararası Af Örgütü?nün son raporuna göre Irak?ta işgalin 10?uncu yılında hala sivillere yönelik şiddet eylemleri, mahkumlara işkence yapılması ve usulsüz yargılamalar gibi insan hakları ihlalleri yaşanıyor. Örgütün Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Hasibe Sahraoyi raporda, ?Ne Iraklı yetkililerin ne de işgal güçlerinin uluslararası hukukun kendilerine zorunlu kıldığı standartlara uyum sağlamadıklarını ve Irak halkının bu hataların bedelini ödediği? tespitinde bulunuyor.
Buna rağmen işgalin insani maliyetinin net bir dökümü yok. İşgalin maliyetine ilişkin yapılan değerlendirmeler genelde ölen Amerikan askerleri, Amerika?ya finansal veya stratejik maliyetleri ile sınırlı kalıyor. İşgalin hem Iraklılar hem de işgal güçleri için yol açtığı can kayıpları hakkında veri sunan birkaç bağımsız araştırma kuruluşu bulunuyor. Genelde işgalin başladığı Mart 2003 ve bittiği Aralık 2011?e kadar geçen süreyi kapsayan veriler, Irak?ta toplam can kaybının 150 bin ile 600 bin arasında değiştiğine işaret ediyor.
İşgalin mağduru kadın ve çocuklar
İşgal boyunca hayatını kaybeden sivillerin yüzde 44?ünü kadın, yüzde 42?sini ise çocuklar oluşturuyor. ABD güçlerinin hava saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 49?u, ülkedeki intihar saldırılarında hayatını kaybedenlerin yüzde 16?sı, terör kaynaklı patlamalarda hayatını kaybedenlerin ise yüzde 28?i kadınlardan oluşuyor.
Savaş ve patlamaların bir diğer kurbanları ise çocuklar. İşgal kuvvetlerinin hava saldırılarında atılan bombalardan dolayı ölenlerden yüzde 39?u, intihar saldırılarında hayatını yitirenlerden yüzde 12?si, terör saldırılarında hayatını kaybedenlerden ise yüzde 21?i çocuklar.
İşgalin insani maliyeti konusunda Massachusetts Teknoloji Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar Merkezi?nin internet sayfasına göre işgal sürecince eşlerini yitiren 86 bin kadın Irak Hükümeti?nden mali destek alıyor. Dul kalan her kadının hükümet desteği almadığı düşünüldüğünde, eşini kaybeden kadınların daha fazla olduğu tahmin ediliyor. İşgal süresince 4.5 milyon çocuk ise yetim kaldı ve bunların 600 bin?i sokakta yaşıyor.
ABD;nin Irak işgalinin insani maliyeti konusunda çalışan Brookings Enstitüsü uzmanı Elizabeth Ferris, yaptığı açıklamada, savaş nedeniyle yerlerinden edilen dul Iraklı kadınların en savunmasız grup olduğunu, sosyal çevreleri ve aileleri olmadan iş bulup geçinmelerinin çok zor olduğunu ifade etti.
Evlerini terk etmek zorunda kalan Iraklılar
Ferris?e göre istatistikler işgalin sonuçlarını anlatmakta yetersiz kalıyor. Çok sayıda Iraklının hayatının alt üst olduğunu vurgulayan Ferris, ?Ailelerini kaybettiler ve evlerine de dönemiyorlar? diyerek, işgalin en dramatik yanlarından birinin evlerini terk etmek zorunda kalan Iraklılar olduğunu ifade etti.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği?nin (BMMYK) Ocak 2012 tarihli verilerine göre, 1 milyon 428 bin Iraklı, Suriye başta olmak üzere bölge ülkelerine göç etti. Bu ülkelerde mültecilik veya oturum hakkı tanınmayan Iraklılar, eve döndüklerinde ise evlerini yıkılmış buluyor ya da evlerinde başkalarının yaşadığını görüyor. Bu yüzden Iraklıların eve dönüşü bir çözüm yolu olarak görmedikleri belirtiliyor. /AA
Amerika en çok can kaybı veren işgalci
Irak işgalinin 10 yıllık bilançosu hakkında veri sağlayan ?icasualties? internet sitesine göre koalisyon güçleri, en fazla 2007?de olmak üzere, işgal süresince 4 bin 804 kayıp verdi. İşgalin ABD için toplam insani maliyeti, diğer koalisyon ortaklarının yüzde 72?sini oluşturuyor. Ölen ABD?lilerin sayısı 4 bin 486?iken, diğer ortakların toplam 316 can kaybının 179;unu İngiliz askerleri oluşturdu. Lancet isimli Amerikan sağlık dergisinin 16 Mart tarihli sayısında yer verdiği ?Irak Savaşı;nın Doğurduğu Sağlık Sorunları? raporu, ?31 bin;den fazla ABD;li askeri personelin yaralandığı ve askerlerin büyük bir kısmının travma sonrası stres bozukluğu, travmatik beyin yaralanması, nöropsikolojik bozukluklar ve beraberinde gelen psikososyal problemler yaşadığını? belirtiyor.
Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.