Vesayetçi ve darbeci odaklarla mücadele edeceğiz

Vesayetçi ve darbeci odaklarla mücadele edeceğiz
Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Milletin iradesine tasallut eden bütün vesayetçi odaklarla, darbeci odaklarla mücadele edeceğiz ve bunlara...


Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Milletin iradesine tasallut eden bütün vesayetçi odaklarla, darbeci odaklarla mücadele edeceğiz ve bunlara müsamaha göstermeyeceğiz" dedi.

 

ANKARA (AA) - Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Her biri ister din kisvesi altında olsun, ister ideolojik olsun, ister etnik olsun, hangi anlayış olursa olsun, milletin iradesine tasallut eden bütün vesayetçi odaklarla, bütün darbeci odaklarla aynı şekilde mücadele edeceğiz ve kesinlikle bunlara müsamaha göstermeyeceğiz" dedi.

 

Akdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmaya, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler'e teşekkür ederek başladı ve İşler'in Kızılcahamam'ın meselelerini çok yakından takip ettiğini söyledi.

 

İşler'in hükümette de önemli görevler yaptığını belirten Akdoğan, "O Kızılcahamam'a hep sahip çıkıyor. İnşallah sizler de ona sahip çıkacaksınız. Geçen seçimdeki başarılarda, hem 30 Mart ve hem 10 Ağustos sonucunda, onun gayretli çalışmalarının etkisi olduğunu vurgulamamız ve teşekkür etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı.

 

"Biz bu davanın neferleriyiz" diyen Akdoğan, meselenin koltuk olmadığını, büyük, ulvi amaç ve hedef çerçevesinde herkesin bu davanın neferleri olarak hizmet etme gayretinde bulunduğunu vurguladı.

 

AK Parti davasının Türkiye'yi yüceltme ve güçlendirme davası olduğunu dile getiren Akdoğan, salondakilere "Sizler her zaman bu davaya sahip çıktınız. Her bir kardeşimi yürekten kutluyorum. 2002'de yüzde 49'la sahip çıktınız. 2004'de yüzde 53'le bize sahip çıktınız. 2007'de yüzde 62 ile AK Parti'ye sahip çıktınız. 2011'de yüzde 65'le sahip çktınız" sözleriyle seslendi.

 

Siyasi partilerin bir, iki seçim yükselişe geçtikten sonra aşağı doğru indiğini anlatan Akdoğan, ancak AK Parti'nin öyle bir hareket olmadığını belirterek, "10 Ağustos'ta yüzde 73 oranında Tayyip Erdoğan'a sahip çıktığınız için, bu kutlu davaya sahip çıktığınız için her birinize gönülden teşekkür ediyorum" diye konuştu.

 

Akdoğan, AK Parti'nin iktidarda olduğu 12 yılda siyaseti hizmet ve reform kavramıyla, projeyle, icraatla vizyonla buluşturduğunu dile getirdi.

 

Partinin, bu hizmetleri yaparken bir taraftan çetelerle, mafyayla, karanlık ve vesayetçi odaklarla mücadele ettiğini anlatan Akdoğan, bu nedenle siyasetin bir mücadele alanı olduğunu vurguladı.

 

Siyaset yaparken milletin iradesine el uzatanlara karşı bir mücadele ortaya koymak gerektiğine işaret eden Akdoğan, "Bu yüzden siyaset kolay iş değildir, bir bedel ödettirler insana. Biz o bedeli ödeye ödeye geldik. Milletin iradesine ve emanetine kim el uzatıyorsa ona karşı bir mücadele ortaya koyarsınız. Kimseye boyun eğmedik. İster dışardan gelsin, ister içerden gelsin kim siyaset mühendisliğine soyunduysa milletin emanetine kim el uzatıyorsa hepsine karşı dik duruş sergiledik" dedi.

 

"Milletin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız"

 

Akdoğan, konuşmasında paralel devlet, illegal devlet yapılanmasına da değindi. Bu konunun yeni bir şey olmadığını dile getiren Akdoğan, şöyle devam etti:

 

"Bu bir zihniyettir, bir yöntemdir. Milletin iradesine, demokrasiye, hukuk sistemine meydan okuyan, devlet gücünü kullanarak milletin iradesini çiğnemeye çalışan birtakım şebekelerin adıdır bu.

 

Geçmişte derin devlet yapılanmaları oldu, çeteler oldu. Ergenekonvari birtakım yapılanmalar oldu, darbeci zihniyet oldu. Ama o bir versiyonuydu. İkinci versiyonu hangisi? İşte son dönemde ortaya çıkan yine devletin gücünü ortaya koyarak, seçilmiş iktidarları devirmeye çalışan 'ülkeyi millet değil, ben yönetirim' şeklinde çaba gösteren odaklar. Bu da paralel devlet yapılanmasıdır.

 

Üçüncüsü de KCK türü terör örgütünün uzantısı olan, devlete alternatif otorite tesis etmeye çalışan yapılanmalar. Bunların her biri ister din kisvesi altında olsun, ister ideolojik olsun, ister etnik olsun, hangi anlayış olursa olsun, milletin iradesine tasallut eden bütün vesayetçi odaklarla, bütün darbeci odaklarla aynı şekilde mücadele edeceğiz ve kesinlikle bunlara müsamaha göstermeyeceğiz. Bugüne kadar göstermedik, eyvallah etmedik, bundan sonra da eyvallah etmeyeceğiz. Milletin emanetine sonuna kadar sahip çıkacağız."

 

"Bunların dinini değiştirebilir miyiz diye bakmıyoruz"

 

Gazze'de çocukların, Bosna'da yaşlıların, Somali'de muhtaçların AK Parti için, hükümet için dua ettiğini dile getiren Akdoğan, "Bu Türkiye'yi aşan bir mücadeledir, bir harekettir. Çünkü onlar, darda kaldığında, zor duruma düştüğünde yanlarında Türkiye'yi görüyorlar. Türkiye'den başka darbe yapana darbeci diyen, katile katil diyen yok, teröriste terörist diyen yok, zalime zalim diyen yok. Hakikati haykıran bir Türkiye var. Yardım elini uzatan bir Türkiye var" dedi.

 

Pakistan'a, Somaliye yapılan yardımları dile getiren Akdoğan, "Buranın altını var mı, petrolü var mı diye bakmıyoruz. Bunların dinini değiştirebilir miyiz diye bakmıyoruz. Birileri gibi misyonerlik için yapmıyoruz, Allah rızası için yapıyoruz. Bunu vicdani ahlaki bir görev olarak biliyor ve yapıyoruz. İşte bundan dolayı insanlar Türkiye'yi takip ediyorlar. Grup konuşmasında Ahmet Davutoğlu ne diyecek diye bakıyorlar. Türkiye'nin lideri Recep Tayyip Erdoğan hangi açıklamayı yapacak diye bakıyorlar? Onlardan başka kimse sahip çıkmıyor."

 

"İddia sahibi, sevda sahibi bir hareketiz"

 

"Biz iddia sahibi bir hareketiz, sevda sahibi bir hareketiz" diyen Akdoğan, bu sorumluluğun çok iyi idrak edilmesi gerektiğini söyledi.

 

Meselenin, sadece bir parti ya da Türkiye'nin geleceği meselesi olmadığını ifade eden Akdoğan, "Bütün bu bölgedeki gelişmeleri çok yakından takip etmek durumundayız. Ortalık yangın yeri. Etrafımızdaki bütün ülkelere bakın. Nasıl bir karmaşa var, iç çatışma çatışma var, savaş var. Ama ortada istikrar abidesi bir Türkiye var. Kaçanlar nereye kaçıyor? Suriye'den kaçan Araplar, Türkmenler, Kürtler, Irak'tan kaçanlar nereye kaçıyor? Bulgaristan'dan kaçanlar nereye kaçıyor? Türkiye'ye kaçıyor. Al bayrağın gölgesi altındaki huzura barışa geliyor. Biz bu huzuru, barışı sonuna kadar korumak zorundayız. "

 

"Dersim meselesinde Sayın Cumhurbaşkanımız özür diledi. Hemen rahatsız oldular"

 

Başbakan Vekili ve Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Dersim meselesinde Sayın Cumhurbaşkanımız özür diledi. Hemen rahatsız oldular. Dersim'i hangi zihniyet yaptı? Bizim zihniyetimiz mi yaptı? Bizden birileri mi vardı? Hangi zihniyet yaptı? Başkaları yaptı. Bugün kuyruğuna takıldıkları yaptı ama biz özür diledik" dedi.

 

Akdoğan, AK Parti'nin Kızılcahamam İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, işlerinin kolay olmadığını söyledi.

 

Çok çalışmak durumunda bulunduklarını, 2015 seçimlerinin çok önemli olduğunu anlatan Akdoğan, "Bu bir eşik, bu eşiği aşmamız lazım" diye konuştu.

 

Türlü türlü oyunlar ortaya konulduğunu belirten Akdoğan, "İşte MİT Müsteşarı'na yapılan saldırıdan tutun Gezi olaylarına, 17 Aralık komplosuna. 'Bir şekilde Tayyip Erdoğan'dan kurtulursak bunların hepsinden kurtuluruz' dediler. Bütün şer odakları bir araya geldi. Her türlü oyunu denediler, her türlü tuzağı kurdular, her türlü kumpası kurdular. Ama millet bizim yanımızdaydı, hiçbiri tutmadı" ifadelerini kullandı.

 

"Türkiye ne zaman şaha kalksa birileri, bazı mahfiller harekete geçiyor" diyen Akdoğan, şöyle devam etti:

 

"Geçen gün hatırlayın, dev projeleri yaptık, üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, Marmaray'ı açtık. Çözüm süreciyle kronik bir sorunu çözmek için adım attık. Hemen harekete geçtiler. 'Gezi olaylarıyla nasıl bir başkaldırı meydana getiririz'i aradılar. Arkasından 17 Aralık komplosu devreye girdi. Demokratikleşme Paketi'ni çıkardık, ümitler yeşerdi. 'Aman Türkiye şaha kalkmasın.' 17 Aralık komplosu yaşandı. Arkasından 30 Mart'ta, 10 Ağustos'ta denemedikleri oyun kalmadı. Hiçbiri tutmayınca dediler 'Bu kez AK Parti'nin içini karıştıralım. Buradan nasıl fitne çıkarabiliriz.' Ama onu da yapamadılar."

 

Cumhurbaşkanı ve başbakan adaylıkları, genel başkan değişimi gibi sınavları AK Parti'nin başarıyla geçtiğini vurgulayan Akdoğan, "Bu Tayyip Erdoğan'ın liderlik başarısıdır. Bu sürecin başarıyla tamamlanması, tıkır tıkır işlemesi, en ufak bir sıkıntı yaşanmadan gerçekleşmesi Tayyip Erdoğan'ın başarısıdır. Sizlerin, hepimizin, her bir kardeşimin ahlaki duruşudur. Bu davaya sahip çıkmanız, mirasa sahip çıkmanız, emanete sahip çıkmanızdır" değerlendirmesinde bulundu.

 

"AK Parti zarar görsün diye her kirli yola başvurabilir"

 

AK Parti'nin çeşitli partilere benzetilmek istendiğini, "ANAP'ın başına gelen AK Parti'ye de gelir. Doğru Yol'a şöyle oldu, öbürüne böyle oldu" yaklaşımında bulunulduğunu dile getiren Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

Hiçbiri olmadı evelallah. AK Parti kitlesi, ailesi bunların hiçbirine pirim vermedi. Ahlaki bir duruş sergiledi. Bu yüzden her bir kardeşimize özellikle teşekkür ediyorum. Ama bundan sonra da 2015 seçimlerine de aynı ruhla girmek zorundayız, aynı heyecanla girmek zorundayız ve bu seçimlerde büyük bir başarı kazanmak durumundayız. Biz sorumluluk mevkisindeyiz. Birileri 'AK Parti kaybetsin de Türkiye ne olursa olsun' diye düşünebilir, sorumsuzca davranabilir, türlü tuzaklar kurabilir, provokasyonlara yeltenebilir. Aman işte 'Terör olayları tırmansın' diyebilir. AK Parti zarar görsün diye her kirli yola başvurabilir. Biz böyle düşünemeyiz. Biz 'Eğer Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye razıyız' anlayışıyla hareket ediyoruz. Farkımız bu."

 

Kendilerinin birlik siyaseti yaptığını anlatan Akdoğan, "Türkiye'nin her yerinde olan, bütün şehirlerinde, bütün ilçelerinde, bütün beldelerinde var olan, siyaset yapan tek parti biziz. Bu yüzden Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünün sigortasıyız" diye konuştu.

 

AK Parti'nin siyasi anlamını çok iyi kavramak durumunda olduklarını ifade eden Akdoğan, "Bugün AK Parti'yi denklemden çekip alın, geriye Türkiye'nin bütünlüğünü koruyacak başka bir siyasi hareket kalmaz" değerlendirmesinde bulundu.

 

Bu birlik siyasetini her türlü tehdide, baskılara, tuzaklara rağmen devam ettireceklerini dile getiren Akdoğan, siyasetin zor, mücadele işi olduğunu vurguladı.

 

"Terör örgütlerine ezdirmeyiz"

 

"Doğu'da, Güneydoğu'da siyaset yapan arkadaşlarımız, çok kolay yapmıyorlar" ifadesini kullanan Akdoğan, şöyle devam etti:

 

"Çocukları kaçırılıyor. Kardeşleri vuruluyor. Parti binaları yakılıyor. Ortada ceberut bir örgüt var. Bir terör örgütü var. Dibinde ot bitirmiyor. Farklı olan her anlayışa karşı. Her partiye, her STK'ya, her işadamına, destek vermeyen her esnafa zulmeden bir örgüt. Bu yüzden işte ne dedik, gelinen noktada kamu düzeninden ve güvenliğinden asla taviz vermeyiz. Tek bir kardeşimizi kimseye ezdirmeyiz. Kürtleri de ezdirmeyiz, bölgede yaşayan hiç kimseyi de terör örgütlerine, bu şer odaklarına ezdirmeyiz ve bundan sonra da ezdirmeyeceğiz."

 

Bu zor zamanda, hep birlikte, dayanışma içinde siyaset yapacaklarını kaydeden Akdoğan, partililere "Sizler de oralara gidin, ziyaret edin, bu birlik siyaseti, böyle kaynaşmayla, dayanışmayla olur. Bunu biz yapmazsak hiç kimse yapmaz" diye seslendi.

 

"Birileri milliyetçilik taslıyor"

 

"Birileri ahkam kesiyor, milliyetçilik taslıyor. Bu sorunu sizin zihniyetiniz üretti. Bu sorunu sizin zihniyetiniz kangren haline getirdi" ifadelerini kullanan Akdoğan, "On binlerce insan, vatan evladı hayatını kaybetti. Yüz milyarlarca dolar sizin cebinizden, kaynak heba oldu. Bu oyuna 'dur' demek zorundayız. Sabırlı bir şekilde bu süreci devam ettirmek durumundayız" dedi.

 

Milliyetçiliğin laf üretmekle olmadığını, hizmet üretmekle, bu millete sahip çıkmakla olduğunu belirten Akdoğan, şunları kaydetti:

 

"Siz Türk lirasının değerini ne kadar yükseltiyorsunuz? Türk pasaportu ne kadar itibarlı oluyor? Siz buna bakacaksınız. Sizin döneminizde mi öyleydi, bizim dönemimizde mi böyle? Bir ülkenin uydusu olmayabilir, füzesi, roketi olmayabilir, piyade tüfeği de mi olmaz ya? Piyade tüfeği, piyade. Kim yaptı peki bunları. Bunları biz yapıyoruz, AK Parti iktidarı yapıyor. Bugüne kadar sadece konuşmuşlar. Altay muharebe tankını biz yaptık. ATAK taarruz helikopterini biz yaptık. ANKA insansız hava aracını biz yaptık. Milli gemiyi biz yaptık. Milli helikopteri biz yaptık. Milli tankı biz yaptık. Milli ne varsa savunma sanayinde biz yapıyoruz. Uydumuzu gönderdik, şimdi ikincisinin hazırlığı var. Seyir füzelerini, tanksavar füzelerini, güdümlü roketleri biz yapıyoruz. Ve savunma sanayinde kapanmak üzere olan şirketler, şu anda dünyada ilk yüzde 2 şirketimiz var. Bunun yüzde 80'i Ankara'da yapılıyor. 2016'ya kadar 80 milyar burada ciro yapılacak, savunma sanayinde. Bunun 6 milyarı Ankara'da kalacak, Ankara'da yapılacak. İşte milliyetçilik budur. Milliyetçilik, yol yapmaktır. 6 bin kilometre yol yapmışlar, biz 17 bin kilometre yol yaptık. Kıtaları buluşturduk. Marmaray'ı yaptık. Şimdi yeni yeni tüneller açıyoruz."

 

"Dünyada öncü ülkeler arasına gireceğiz"

 

Akdoğan, millete hizmet etmeyi sürdüreceklerini ifade ederek, "Ama bunun zemini nedir, 2015 seçimleri. Bu seçimlerde elimizden gelen gayreti göstermek durumundayız" diye konuştu.

 

Bugüne kadar Ankara'ya 50 milyarlık yatırım yaptıklarına işaret eden Akdoğan, bundan sonra Ankara'nın tüm ilçeleri ile büyüyeceğini söyledi. AK Parti'nin 2023 vizyonunu ortaya koyduğunu aktaran Akdoğan, "Ne var bunda? Demokrasiyi daha da geliştireceğiz, siyasi toplamsal normalleşmeyi sağlayacağız, toplumsal refahı yükselteceğiz, dünyada öncü ülkeler arasına gireceğiz" dedi.

 

"Yapılan ne varsa AK Parti iktidarı yaptı"

 

Son dönemde Alevilik meselesinin de "kaşınan" konulardan bir tanesi olduğuna dikkat çeken Akdoğan, şöyle devam etti:

 

"Bakınız, çok samimi bir hasbıhal yapalım. Böyle bir problem var mı? Var. Peki, bu sorunda bugüne kadar yapılanları bugüne kadar kim yaptı? Olumlu adımları kim yaptı? Eskiden insanlar, 'Aleviyim' diyebiliyor muydu? Gizli kapaklı yaşanmıyor muydu bunlar? Korkulmuyor muydu, bastırılmamış mıydı? Peki kimin döneminde bunlar, yani dışlanan, inkar edilen, yok edilmeye çalışılan, yok sayılan kim varsa, hangi etnik köken, mezhep, anlayış, müslimi gayrimüslimi, burada paradigmayı biz değiştirdik. Kabul eden, tanıyan biz olduk. Burada yapılan ne varsa AK Parti iktidarı yaptı."

 

AK Parti iktidarında Alevi klasiklerinin basıldığını, din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine 100 sayfa Alevilikle ilgili ilave konulduğunu, 7 çalıştay ile konuşulamayan bir konunun konuşur hale getirildiğini ve farkındalık yaratıldığını anlatan Akdoğan, şunları söyledi:

 

"Söyleyecek sözü olan kim varsa bir araya getirdik. Hacı Bektaş Üniversitesinin ismini biz koyduk. Şimdi bir enstitü kurduk, orada dedelerin eğitimi de yapılabilecek. Muharrem ayı iftarları daha önce kaçak göçek yapılırdı, şimdi devlet nezdinde biz yapıyoruz. Muharrem iftarları, artık bizim ortak değerimiz, ortak paydamız, bu anlayışla yapıyoruz. Madımak'ı kim kamulaştırdı?

 

"Stockholm sendromu diyorlar ya"

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Dersim meselesinde özür dilediğini hatırlatan Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Hemen rahatsız oldular. Dersim'i hangi zihniyet yaptı? Bizim zihniyetimiz mi yaptı? Bizden birileri mi vardı? Hangi zihniyet yaptı? Başkaları yaptı. Bugün kuyruğuna takıldıkları yaptı ama biz özür diledik. Şimdi rahatsız oldular, 'Bunu karıştırmayalım' diyorlar. Niye karıştırmıyorsunuz? İsyan eden varsa hukuk içinde gereken yapılır elbette ama çoluk çocuk insanları katletmek. Bunun ortası yoktur, ya zalimden yana yer alırsın ya mazlumdan yana. Burada hakikati savunmak da bizim görevimizdir.

 

Biz bunu yaparken birileri celladına aşık oldu. Stockholm sendromu diyorlar ya, kim zulmediyorsa onun peşine takılmak. Bunu da çok iyi görmemiz lazım. Bundan rahatsızlık duyuyorlar. İçlerinden bir tanesi özür diledi, adamı bir katranlı tüye bulamadıkları kaldı. Yerden yere vuruyorlar. Niye rahatsız oluyorsunuz? Bu kadar mı demokratsınız, niye tahammül edemiyorsunuz?"

 

"O zaman nasılmış Tunceli, bugün nasıl bir Tunceli var"

 

CHP'nin 1996'da Tunceli raporu açıkladığını anımsatan Akdoğan, "Açıp baksınlar kendi raporlarına. O zaman nasılmış Tunceli? Bir yerden bir yere gıda sevk edilemiyordu, okulların çoğu kapalıydı, nasıl zulümler yaşanıyordu. Bugün nasıl bir Tunceli var? Kamu yatırımlarıyla devlet nasıl sahip çıktı, nasıl kucak açtı? Onların döneminde ne yapıldı, bizim dönemimizde ne yapıldı? Bu farkın çok iyi görülmesi gerekiyor" diye konuştu.

 

Akdoğan, sorunların çözülmesi için AK Parti'nin büyük bir şans olduğunu belirterek, "Bu yüzden el birliğiyle bu davanın neferleri olarak, aşkımız, sevdamız azalmadan, inşallah 2015 seçimlerine de gireceğiz ve büyük bir başarıyla, yüzde 50'leri aşan bir başarıyla bu hareket yoluna devam edecek" dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.