Üsküdar Üniversitesi, yeni akademik yıla merhaba dedi

Üsküdar Üniversitesi, yeni akademik yıla merhaba dedi
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Bilimin yeni uzayı beyindir’ diyerek derin öğrenme ile ilgili projeler üretmek istediklerini ifade etti.

Yeni akademik yılın ilk dersini, Dr. Osman Coşkun verdi

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilimin yeni uzayı beyindir”

Üsküdar Üniversitesi 2021-2022 Akademik Yılı açılışı, düzenlenen törenle gerçekleştirildi. Yeni akademik yılın ilk dersini T.C. Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Osman Coşkun verdi. Dr. Osman Coşkun, “Dijital Dönüşümde (Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0) Meslekler ve Eğitimin Geleceği” sunumuyla öğrencilere seslendi. Coşkun, Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın dile getirdiği eleştiriselliğin önemine işaret ederek ilerlemenin ilk şartının eleştiriyi bir hediye gibi görmek olduğunu söyledi. Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Bilimin yeni uzayı beyindir’ diyerek derin öğrenme ile ilgili projeler üretmek istediklerini ifade etti.

Davranış bilimleri ve sağlık alanında ülkemizin ilk tematik üniversitesi olarak yola çıkan, tıp, sağlık, bilim ve teknoloji başta olmak üzere farklı alanlara yönelik pek çok akademik çalışmanın öncülüğünü yürüten Üsküdar Üniversitesi, 2021-2022 Akademik Yılını törenle açtı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen törenin açılış konuşmasını, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan yaptı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Covid yaşam felsefemizi yeniden sorgulamayı öğretti”

Covid dönemindeki krizin, hem ülke çapında hem de üniversite olarak en az zararla ve bazı şeyleri öğrenerek aşma yoluna girildiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Virüs daha kontrol edilebilir hale geldi. Artık dersleri Fi-jital sistem dediğimiz yüzde 40 çevrim içi yüzde 60 sınıfta yer alarak yapabiliyoruz. Covid bize birçok şey öğretti. Aslında yaşam felsefemizi yeniden sorgulamayı öğretti, bazı şeylerin eskisi gibi olmayacağını ve yeni normaller oluşturmamız gerektiğini gösterdi. Bu arada da bilimin ne kadar önemli bir rehber ve bize yol gösterici olduğunu görmüş olduk. Aşı konusunda şu anda yeterli gelişmeler olmasaydı dünyada çok daha fazla kayıp vermiş olacaktık. Aşı konusunda alınan tedbirle ilgili bilincin, farkındalığın evrensel olduğunu bilmemiz gerekiyor.” dedi.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilimin ilerlemesinde eleştirisellik önemli yere sahip”

Bilimin ilerlemesinde eleştirisellik ilkesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Üniversite olarak çok önemsediğimiz için eleştirisel düşünceyi ders olarak koyduk ve 15 Temmuz’dan sonra zorunlu ders haline getirdik. 1890’lı yıllarda Şehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi, yazdığı kitapta eleştiri için ‘Eleştiri ilerlemek ve fikir geliştirmenin temel şartıdır. Eleştiri olmazsa ilim türbeye dönüşür. Toplumun mutlu olup ilerlemesi için dini ve fenni ilkelerin birbirini desteklemesi, yardım etmesi gerekiyor. ’ diyor. İnsanın fen, felsefe ve dine ihtiyacı vardır. Eleştiriselliği ve hesap verilebilirliği yüksek tutmamız gerekiyor. Üniversite vizyonu olarak bunu sık sık vurguluyoruz.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Geçmişe takılıp yaşamak anakronizmdir”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, geleneğe saygı göstermenin iyi fakat gelenekçiliğe takılmanın bir anlamda anakronizm olduğunu dile getirdi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Anakronizm, tarihteki birkaç yüz yıl önceye takılı kalıp o günü yaşamaktır. Anakronik bir yaşantı, insanın yenilikleri ve girişimciliği kaçırmasıyla oluyor. Yenilikçi ve girişimci olmayı PR malzemesi olarak kullanmak değil, içselleştirmek ve inanmak gerekiyor. Zihinsel dönüşüm olmadan sosyal ve bilimsel dönüşüm olmaz. Batı üretir, biz taklit ederiz. Son yıllarda AR-GE ile savunma sanayinde ciddi bir üretim oldu ve hemen meyvesini aldık. Savunma sanayimiz başarı gösterdi ve dünyada herkesin dikkatini çekti. Neden? Çünkü yoğunlukla AR-GE’ye yönelme oldu. Bu bir stratejidir. AR-GE sadece savunma sanayisinde değil, her alanda olması lazım. Örneğin aşıda da olmalıydı. Biz kendi aşımızı daha önce üretebilirdik. İnsanların zihinsel dönüşümünü gerçekleştirmek makinaları değiştirmekten daha zordur. Zihinleri değiştirebilirsek ancak engelleri aşabiliriz. Ama hala geçmişe takılıp o günü bugüne getirmek isteyen, ilmi türbeye çevirmeye çalışan, yeniliğe kapalı anakronik kişilerin çok fazla olduğunu görüyoruz.”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Zihinsel dönüşüm olmadan yol almamız mümkün değil”

Üniversite sisteminin şu anda halkın da gerisinde olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Sistem şu anda yeniliğe kapalı, sadece lafta yenilik var. Zorlayarak AR-GE alanında bazı konularda yeniliğe yönelme olabiliyor. Bir özeleştiri yapmak gerekirse yüksek eğitim sisteminde çok ileride olduğumuzu söyleyemeyiz. Biz de bu eğitimin bir parçasıyız. İğneyi kendimize batırmamız gerekiyor. Üniversitelerde zihinsel dönüşümü yapmadan yol almamız mümkün değil.” diye konuştu.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yapay zeka, yeryüzünün tanrısı yapılmak isteniyor”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Bütün insan vücudunun, sağlığının, davranışının ve her şeyin karar verici organı beyindir’ diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bilimin yeni uzayı beyindir. Derin öğrenme ile ilgili projeler yapmak istiyoruz. Teknoloji transfer ofisi kurduk. Eksikleri tamamlayarak ilerlemeye çalışıyoruz. 2018’de gerçekleşen Davos Zirvesi’nde ‘beyinlerimiz hacklenebilir, dünya dijital diktatörlüğe doğru gidiyor, son özgür nesiliz’ şeklinde bir çıkış oldu. O dönemlerde insan beyninin medeniyetin gelişmesinde yeni bir alan olduğu ile ilgili altyapı olarak biz hazırlıklıydık. Yapay zeka ile sosyal bilimler çok ciddi şekilde birbiri ile örtüşmeye başladı. Davos’ta ayrıca ‘Yeni tanrı yapay zeka’ iddiası ortaya çıkmıştı ki bu perde arkasında konuşulan ve yeni ortaya çıkan bir bilgi. Küresel sermayenin yapay zekayı yeryüzü tanrısı yapma arzusu var. Dijital platformlara hükmederek bunu yapabileceklerini düşünüyorlar.”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Covid dünyayı zorunlu dijitalleşmeye yöneltti”

Covid-19’un dijitalleşmeye direnen dünyanın geri kalanını zorunlu olarak dijitalleşmeye yönelttiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu zorunlu dijitalleşme ile aslında bir anlamda dünyanın geri kalanı bir nesne olarak kullanılmaktan kurtularak daha şanslı hale geldi. Dijitalleşme konusunda genç kuşak çok başarılı. Genç kuşak dijitalleşmenin yerlisi, bizim kuşak ise göçmeni durumunda. Çocuklar daha küçük yaşlarda dijital dünyayı çok güzel okuyup kullanıyorlar ve ebeveynlerini şaşırtıyorlar. Bu zeki olmalarından değil normali olmasından kaynaklanıyor. Çocuk dijitalleşmeyi ana dil gibi öğreniyor. Genç kuşağın yenilikçi olması çok önemli. Yeni deneyimlere açık olmak insanı geliştiriyor.” dedi.

Dr. Osman Coşkun’dan ilk ders: Dijital Dönüşümde Meslekler ve Eğitimin Geleceği

Yeni akademi yılın ilk dersini ise T.C. Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Osman Coşkun verdi. “Dijital Dönüşümde (Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0) Meslekler ve Eğitimin Geleceği” başlıklı bir sunumla öğrencilere seslenen Dr. Osman Coşkun, geleceğin meslekleri, iş dünyasında talep edilen beceriler, eğitimin boyutlarında yaşanan değişimler gibi konulara değindi.

Dr. Osman Coşkun: “Eleştirilebilirliği kültür haline getirmemiz lazım”

Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın açılış konuşmasında belirttiği gibi toplum olarak eleştirilebilirlik özelliğimizi ihmal ettiğimizi ve kendimizin gelişimini sınırlayacak bir tavır içerisinde olduğumuzu söyledi. Ülkemizin dünyadaki gelir pastasından %1 oranında pay aldığını belirten Dr. Osman Coşkun, “Son 300 yıldır böyle. Bunun değişmesi lazım. Bunun önündeki engel, Prof. Dr. Nevzat Tarhan Hocamızın dediği konu. Ben eleştirilmekten hoşlanmıyorum, siz de hoşlanmıyorsunuz. Halbuki tam tersi olmalı. Bunu 84 milyonun çok hızlı bir şekilde kültür haline getirmemiz lazım. Nasıl ki biri bizi övdüğünde çok mutlu oluyoruz, tam tersine bizi eleştirdiklerinde çok mutlu olabilsek ben kendimi geliştireceğim. Yani eleştiriyi övgü gibi algıladığımız an, bunu genetikle mi değiştireceğiz, DNA’mızı mı değiştireceğiz. Bunu yapmamız lazım. 300 yıldır milli gelirimiz, dünya gelir pastasının %1’i. Bunun değişmesi lazım. Bunun için eleştiriye açık olmamız lazım.” dedi.

Dr. Osman Coşkun: “Endüstri 5.0’ı kaçırmayalım”

Dr. Osman Coşkun, insanlığın bugünkü medeniyete uzun bir yolculuğu kat ederek ulaştığını belirterek “Buhar makinasını keşfedenler başarılı oluyor, ileri gidiyor. Keşfedemeyenler hep geri kalıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan hoca söyledi. Endüstri 1.0, Endüstri 2.0, Endüstri 3.0’ı kaçırdığımızı söyledi. Endüstri 4.0’da artık son anda trene bindik ama ayaktayız. Herkes oturmuş biz ayakta kaldık. Ama en azından 5.0’ı kaçırmayalım. 6.0’ı kaçırmayalım. Ben inanıyorum ki bu güzel hocalarımızla, öğrencilerimizle, ülkemizin gençleri bunu yakalayacak.” dedi.

Dr. Osman Coşkun: “Önümüzdeki dönemde bilgi teknolojileri öne çıkacak”

Geçmişte daha çok sanayi kuruluşları öne çıkarken günümüzde hizmete yönelik istihdam alanlarının öne çıktığını kaydeden Dr. Osman Coşkun, “Amazon’un dükkanları yok. Önümüzdeki dönemde bilgi teknolojileri öne çıkacak. Kaybolmaya yüz tutan meslekler var. Eskiden kapıdan kapıya satış yapan çalışanlar vardı. Şimdi internet üzerinden satış yapan uygulamalar var. ”dedi. Dr. Osman Coşkun, geleceğin meslekleri olarak da büyük veri uzmanları, yapay zeka ve makine öğrenimi uzmanları, e-ticaret ve sosyal medya uzmanları gibi farklı alanlarda pek çok yeni mesleğin bulunduğunu söyledi.

Dr. Osman Coşkun: “Gözünü sadece meyveye dikenler teknoloji üretmezler”

Üniversite öğrencilerine tavsiyelerde de bulunan Dr. Osman Coşkun, “Bir ağaç düşünün. Kökü ve gövdesi temel bilimler ve sosyal bilimler. Dalları mühendislik, meyvesi teknoloji. Şu anda bizim yaptığımız şu: Bir yerde bir teknoloji var. Bu teknolojiyi tersine mühendislikle çocuklarımız çözüyorlar. Ama bu kalıcı değil. Dolayısıyla biz hep başkalarına bağımlı hale geliyoruz. Bizim en zeki öğrencilerimizin temel bilimler, sosyal bilimler, felsefe konusunda, mühendislik ve tıp bilimlerinde yetişmesini ve teknolojinin sonra ortaya çıkacağını ifade etmek isterim. Gözünü sadece meyveye dikenler teknoloji üretmezler, sadece teknolojiyi kullanırlar.” dedi.

Dr. Osman Coşkun: “Gençler raptiye kuralına göre yetişmeli”

İş dünyasında talep edilen becerilere de dikkat çeken Dr. Osman Coşkun, “Batı’da raptiye kuralı vardır. ‘Her şeyden bir şeyler, bir şeyden her şey bilmek’ diyorlar. Çocuklarımız iyi bir psikolog olacak ama diğerlerinden de ihtiyacı kadar bilgiye sahip olması önemlidir. Çocuklarımızı böyle yetiştirmek durumundayız. Çünkü iş dünyası artık sizden bunu bekliyor.” dedi. Pandemide online eğitimin öneminin anlaşıldığını ifade eden Dr. Osman Coşkun, gelecekteki eğitim modeli Eğitim 4.0’da inovasyona yönelik öğrenmenin önemine işaret etti. Dr. Osman Coşkun, geleneksel eğitimin zenginleştirilerek yüz yüze ve online eğitimin karma halde verilmesi gerektiğini söyledi.

Profesörlüğe yükseltilen akademisyenlere cübbeleri takdim edildi

Yeni Akademik Yıl Açılış Töreni kapsamında Akademik Yükseltme ve Cübbe Giyme merasimi de düzenlendi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dr. Osman Coşkun, Tarhan Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Tarhan, Üsküdar Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Zelka, Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Muhsin Konuk, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan ve Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay’ın da aralarında bulunduğu akademisyenler tarafından cübbeler giydirildi.

Doçentlikten Profesörlüğe yükseltilen Prof. Dr. Aptullah Haholu, Prof. Dr. Barış Erdoğan, Prof. Dr. Deniz Demirci, Prof. Dr. Fatih Taşkesen, Prof. Dr. İbrahim Berk Bellaz, Prof. Dr. İsmail Barış, Prof. Dr. Mehmet Özgür Habeşoğlu, Prof. Dr. Mert Dumantepe, Prof. Dr. Mustafa Kıraç, Prof. Dr. Mustafa Kul, Prof. Dr. Gül Eryılmaz, Prof. Dr. Cumhur Taş ve Prof. Dr. Müzeyyen Uyanık’a cübbeleri giydirildi.

Doçentliğe yükseltilen akademisyenler cübbe giydi

Törende Dr. Öğretim Üyeliğinden Doçentliğe yükseltilen Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal, Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, Doç. Dr. Can Diker, Doç. Dr. Esennur Sirer, Doç. Dr. Habib Erensoy, Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, Doç. Dr. Pınar Aslan, Doç. Dr. Pınar Öz, Doç. Dr. Tolga Erkan, Doç. Dr. Özlem Kızılkurt ve Doç. Dr. Vildan Enisoğlu Atalay’a cübbeleri giydirildi.

Dr. Öğretim Üyeliğine yükseltildiler

Araştırma ve Öğretim Görevliğinden Dr. Öğretim Üyeliğine yükseltilen Dr. Öğretim Üyesi Arzu Eylül Yalçınkaya, Dr. Öğretim Üyesi Ayça Ferda Kansu, Dr. Öğretim Üyesi Bahise Aydın, Dr. Öğretim Üyesi Damla Yılmazoğlu, Dr. Öğretim Üyesi Yıldız Burkovik, Dr. Öğretim Üyesi Zeynep Başabak Bhais, Dr. Öğretim Üyesi Melike Boztilki, Dr. Öğretim Üyesi Yasemin Ozan, Dr. Öğretim Üyesi Denizcan Kabaş, Dr. Öğretim Üyesi Fatma Turan, Dr. Öğretim Üyesi Hazal Ayas, Dr. Öğretim Üyesi Maral Yeşilyurt, Dr. Öğretim Üyesi Ömer Faruk Karasakal, Dr. Öğretim Üyesi Selami Varol Ülker ve Dr. Öğretim Üyesi Şükrü Güler de cübbelerini törenle giydi.

Tören sonunda Dr. Osman Coşkun’a Prof. Dr. Nevzat Tarhan tarafından “Hisseden İnsan” heykeli takdim edildi. Program ÜÜTV ve Üsküdar Üniversitesi YouTube hesabından da canlı olarak yayınlandı.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.