Ünlülere göre Peygamberimiz - 1

Ünlülere göre Peygamberimiz - 1
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle bu sene belirlediği merhamet teması çerçevesinde ünlülerle yaptığı söyleşiler...AHMET...



Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle bu sene belirlediği merhamet teması çerçevesinde ünlülerle yaptığı söyleşiler...

AHMET TAŞGETİREN

YAZAR

? Merhamet kavramının sizin dünyanızdaki çağrışımları nelerdir?

? Merhamet insanın en insan yanı gibi ifade edilebilir diye düşünüyorum. Sevgi, acıma, merhamet? Dilimizdeki anlamı yeterince anlaşılabilir. İnsanın rahmetle beraber olması anlamında da düşünülebilir. Çünkü Yaratanımızın güzel isimlerinden biri Rahman?dır, Rahim?dir. Kuran?da bir sûrenin adı Rahman?dır ve o sûrenin girişinde de, ?Rahman Kuran?ı öğretti, Rahman insanı yarattı, Rahman insana konuşmayı, beyanı öğretti ve ölçüyü Rahman koydu.? denir. İnsanın yaratılışında da meleklerin bir rezervi var. ?Kan dökecek ve fesat çıkaracak bir varlık mı yaratacaksın?? demişlerdi. İşte tam da burada merhamet, yani insanın kan dökücü yanını insan haline getirebilmek için, bir tür akıllı tasarlayabilen canavardan ayırt etmek için Yaratan?ın insanın içinde duyurduğu bir duygu ve insanı insan yapan duygu oldu. Rahmet ve merhamet insanın olmazsa olmazıdır. Merhamet, acıma gibi tercüme ediliyor ama içinde daha farklı anlamlar barındırdığını düşünüyorum. Merhamete baktığımızda içinde sevgiyi, şefkati görüyoruz. Bütün bunlar merhameti oluşturuyor.

? Merhamet bir ölçü müdür?

? Merhamet ölçülerin özüdür. Merhameti tüm ölçülerin özüne koymak gerek. İnsanlara karşı ilişkide, canlı ve cansızlara karşı ilişkilerde hatta evet cansızları da kapsayan bir ilişki tarzı. Bunların tümüyle ilişkilerde merhamet ölçüdür. Rahman Kuran?ı öğretti. Rahman beyanı öğretti. Rahman ölçüyü koydu. Ölçünün özüne de merhamet ölçüsünü koydu. Allahu Teâlâ?nın başka sıfatları da var Kahhar sıfatı var, Müntakim sıfatı var Cabbar sıfatı var ama ölçüyü bunlar koydu demiyor Kuran?da, Rahman koydu, diyor.

?Merhamet eğitimi yapılabilir mi?

?Yapılabilir. Sanki peygamberlerin inişinin merhamet eğitimi olduğunu düşünüyorum. İnsanı kan dökücü fesat çıkarıcı damarını terbiye etmek Rahman?ın istediği vasata çekmek için peygamber terbiye edilmiş bir insan olarak geliyor. İnsanın o kan dökücü yanını buduyor. İşte Kuran?ın ifadesiyle en güzel yaratılıştaki insan oradan çıkıyor. Oradan çıkamadığı ölçüde de hayvandan daha aşağı bir şekilde nitelenen bir noktaya sürükleniyor. İnsan canavarlaşınca değme canavar insanın eline su dökemez. Çünkü insan tasarlanmış canavarlıklar yapar. Hâlbuki herhangi bir canavarın canavarlığı içgüdüseldir. Oysa insan kendisine bahşedilen akıl ile canavarlıklar yapınca gerçekten onun içinden atomu insana karşı kullanan bir varlık ortaya çıkıyor. Kesinlikle şefkat çerçevesinde terbiye edilmeli insan.

?Sizin dünyanızda Peygamber Efendimiz nerede yer alıyor?

?Birkaç yazı yazdım. ?Tut onun elinden? diye ?Onun izine bas?, ?Onunla birlikte ol? ?Onun merhametini kuşan? isimleriyle. Yani bizim asli işlerimizden biri onunla aynileşmek diye düşünüyorum. Onunla birliktelik duygusu yaşamak. Tasavvufta buna fenafirresul diyorlar. Onun yaşamı yaşadığı zamanda bitmedi. Onu devam ettiğine göre onun elinde tutmak, birliktelik hassasiyeti devam etmeli diye düşünüyorum. Zaman zaman dağılsak da kendimizi toplama duygusu geldiğinde, elimizi O?nun 1400 yıldan beri uzattığı ele uzanıyoruz. Tasavvufta biliyorsunuz rabıta var. Bunun amacı Peygamberin ruhaniyetiyle beraber olmaktır. Bu aynı zamanda terbiyedir aslında.

***

İKBAL GÜRPINAR

SUNUCU

?Merhamet sizin dünyanızda nerede duruyor?

?Merhamet Yaratan?a inanmaktır, yaratandır. Bir annenin çocuğuna duyduğu merhamet Allah?ın merhametinin yüzde birini ancak temsil edermiş. Biz yüzde birinde bile içimiz titreyerek seviyorsak, Yaratan?ın bizi nasıl sevdiğini düşünmektir. Yani merhamet edeceğiz ki bize merhamet edilsin.

?Peki, merhamet eğitimi yapılabilir mi sizce?

?Tabi ki yapılabilir. Bunu çocuğumdan biliyorum. Bir yakınım anlatmıştı. Parktalar bir anneanne çocuğuna çimleri çiçekleri sevmeyi öğretiyor. Bak yavrum bu cici bu canlı biliyor musun diyor. Yan tarafta başka bir anne çocuğu çiçekleri koparıyor ama hiç ses çıkarmıyor. Biz sevmeyi ufacıkken daha öğreteceğiz. Yaratandan ötürü yaratılanı sevmeyi öğretirsek başarılı oluruz. Bir insan hangi fıtratta olursa olsun bu öğretilebilir. Tabi çocukluktan itibaren.

?Sizin dünyanızda peygamberimiz nerede?

?Valla her yerde, elhamdülillah. Gün içinde eğer birisiyle konuşmuyorsam mutlaka içimden salât u selâm okuyorumdur, ayetü?l-kürsi, nas, felak okuyorumdur. Bu bizi hem günahlardan koruyor, ağzımızın kötü şeyler söylemesinden koruyor. Peygamber Efendimiz olmasaydı bizde olmazdık ki, onun hürmetine bütün alem yaratıldığına göre onu unutmak ne mümkün.

Merhamet, baktığım gördüğüm yerde peygamberimi görebilmektir.

***

YAVUZ BAHADIROĞLU

YAZAR

- Sizin dünyanızda merhamet nerede duruyor?

- Merhamet rahmetten doğar. Bu itibarla ilâhî bir kavramdır merhamet. Vicdanın kalple bütünleşmesinden doğar. Allah?tan gelen sevginin özümsenmesinden ve insana yayılmasından meydana gelir. Bu bağlamda düşündüğümüz zaman peygamberimizin sevgiyle bütünlenmiş merhameti sadece Müslümanların değil bütün insanlığın özümsemesi gereken evrensel bir mesaj içeriyor.

Beni çok fazla etkileyen davranışlarından biri mesela çocuğun kuşu ölüyor peygamberimiz taziye ziyaretine gidiyor. Bu çok ince bu çok insanî âdeta insan olmamın ne anlama geldiğini öğreten bir duygunun ürünü. Bugün Efendimiz anlatırken daha ziyade peygamberlik vasıfları öne çıkartılıyor. Biz de taklit edemediğimiz için çok fazla yakın duramıyoruz.

Bizim temel kültürümüzde merhamet var. Efendimizin İstanbul?un fethi üzerine olan hadisi şerifinden etkilenerek harekete geçmişler. Bu bir sünnet devleti. Bu bağlamda şeyh Edebali?nin Osman gaziye nasihatine baktığımız zaman oğul Osman, insanı yaşat ki devlet yaşasın düşüncesi diyor. Osmanlı devleti insanın mutlu yaşayacağı kurumlar oluşturmuş. İnsan dediğimiz zaman bu bütün inançları kapsıyor. Bu insanların kardeş olabileceğine dair bir görüştür. Rodos fethedilmeden önce Mehmet Paşa Rodos?un insan olmayan arka tarafında Kanuni Sultan Süleyman?ı beklerken bazı hayırlı işler yapalım, diyor. Bizim kültürümüzde çevre kültürü, kurt yesin kuş yesin, hepsinden hayır çıkar anlayışı vardır. Bu merhamet düşüncesi Osmanlı?da aşağı yukarı yirmi altı bin vakıf müessesesi inşa etmeye götürdü. Osmanlı devleti bu hayır yarışından öylesine etkilendi ki bizatihi devletin kendisini bir hayır devleti haline geldi. Bir ülke fethedildiğinde ne yapılır? O ülkenin insanları asimile edilmeye çalışılır. Fransızların Cezayir?de yaptığı gibi. Biz Cezayir?de dört yüz sene kaldık, Fransa yüz sene kaldı. Ama Cezayir yüzyıllarca konuştuğu Arapçasını Fransa?dan sonra kaybetti. Osmanlı medeniyeti bir merhamet medeniyetidir. İnfak medeniyetidir. Ben bunu sünnet medeniyeti diye tanımlıyorum. Fakir çocuklara meyve yedirme vakfı, fakir çocukları gezdirme vakfı, gelinlik kızlara çeyiz hazırlama vakfı var. Bakın onun birtakım unsurları hâlâ yaşıyor. Umarım bu durum çok bozulmamıştır. Osmanlının merhametli yüreğinin en azından kırıntılarını taşıyoruz. Mesela iftar çadırları fukaraya merhametin yansımasıdır.

- Peygamber Efendimizle ilgili neler söylersiniz?

- Efendimiz çirkinliklerin içerisinde güzellikleri arayan bir insandır. Çirkinliğin içerisinde güzelliği bulmak peygamber bakışıdır. Biz tam tersini yapıyoruz, sonra da Don Kişot gibi savruluyoruz. Gülden Muhammed?e Muhammed?den Allah?a gidilir.

Söyleşilerin geniş ve kapsamlı halini Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hazırladığı www.merhamet.org sitesinde bulabilirsiniz...

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.