Üniversitede Zaza, Kurmanci bölümü..
Tunceli Üniversitesi'nde Edebiyat Fakültesi bünyesinde, Zaza Dili ve Edebiyatı, Kurmanci Dili ve Edebiyatı ile Arap Dili ve Edebiyatı ana bilim dallarının kurulmasına onay verildi.
Tunceli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümü bünyesinde, Zaza Dili ve Edebiyatı, Kurmanci Dili ve Edebiyatı ile Arap Dili ve Edebiyatı ana bilim dallarının kurulması için yaptıkları başvurunun kabul edildiğinin kendilerine bildirildiğini söyledi.
Prof. Dr. Boztuğ, üniversite senato üyeleri ile birlikte basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bugün Tunceli Üniversitesi senatosu olarak kamuoyuyla önemli gördükleri bir haberi paylaşmak istediklerini belirtti.
Yükseköğretim Kurulundan (YÖK) dün aldıkları bir yazıyla üniversitelerinin Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümüne, Zaza Dili ve Edebiyatı, Kurmanci Dili ve Edebiyatı ile Arap Dili ve Edebiyatı ana bilim dallarının açılmış olduğunu büyük bir mutlulukla öğrenmiş bulunduklarını açıklayan Prof. Dr. Boztuğ, edebiyat fakültesi bünyesinde Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümünün açılmasında emeği geçen, edebiyat bölümü dekanına, fakülte kurulu üyelerine ve üniversitenin senato üyelerine teşekkür etti.
Üniversite olarak yörede bazı insani ve sosyal sorunlara eğilmelerinin görevlerinin ve mesleklerinin bir gereği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Boztuğ, şunları kaydetti:
''Çünkü yöremizdeki bu tür birikmiş insani ve sosyal sorunlar çözülmeden, biz üniversitemizi geliştiremiyoruz, üniversitemizi kalkındıramayacağımızı anlamış durumdayız. Bu nedenle yöremizde Alevilik Araştırma ve Uygulama Merkezimizi açtık ve başına da müdür olarak çok tanımış bir Alevi Ocağının dedelerinden sayın Ali Ekber Yurt dedeyi atadık. Aynı şekilde yöremizde konuşulan anadillerden, Zazaca ve Kurmancayı da Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümüne 4 yıllık bölümler olarak kurmayı önerdik ve Yükseköğretim Kurulundan da kabul edildi. Ve buralarda Yükseköğretim Kurulunun çerçeve yönetmeliği gereği, doktoralı üçer öğretim görevlisi bulmamız durumunda 4 yıllık eğitim öğretime başlayabileceğiz. Tabii bu konuda ülkemizde iki farklı görüş var. Birinci görüş bu tür faaliyetlerin ülkemizde bölünmeyi, parçalanmayı, ayrışmayı hızlandıracağı, ülkemizin birliğine, beraberliğine zarar vereceği yönünde bir görüş var. Hatta bu görüş mensupları zaman zaman beni şahsımı tehdit eden, hakaret eden, küfürle, ölümle tehdit eden boyutlara varan rahatsızlıklara ulaşmakta bu görüş sahipleri. İkinci görüş ise; ki bu görüşün sahiplerinden birisi de benim; bu tür farklılıklarımızı, anadil farklılıklarımızı, etnik köken farklılıklarımızı, inanç farklılıklarımızı zenginlik görüp, bunlara karşılıklı saygı sevgi ortamında, birbirimizin hakkına hukukuna saygı göstererek, ortak yaşama kültürümüzü geliştirmek ve böylece birliğimizi beraberliğimizi, dirliğimizi, düzenimizi, korumayı pekiştirmeyi sağlamak. Tabii birinci görüşteki arkadaşların düşüncelerine saygı duyuyorum, katılmıyorum. O arkadaşlarımızın da bizim görüşlerimize katılmamakla birlikte saygı duymaları gerekir. Böyle birbirimizi tehditle, hakaretle hiçbir yere varamayız.''
-Kurulan bölümler Türkiye'de bir ilk-
Kurulan bölümlerin Türkiye'de bir ilk olduğunu ifade eden Prof. Dr. Durmuş Boztuğ, şöyle devam etti:
''Bugün Dil Tarih ve Coğrafya Fakültemizde bazı bölümler var, 4 yıllık eğitim veriyor bu bölümler. Bunların olması lazım kabul ediyoruz tabii. Ve bu diller hiç konuşulmayan diller. Mesela Sümer dili, Hitit dili onlarda dört yıllık bölümler var. Gençlerimiz 4 yıl okuyorlar, onlardan mezun oluyorlar Sümer dili, Hitit dili uzmanı oluyorlar ve eskiden konuşulan bu dillerin yazıtlar üzerine, çeşitli kitabeler üzerine eserleri bırakılmış bunları okuyarak günümüzün kültür hayatını zenginleştiriyorlar. Oysa bizim ülkemizde milyonlarca kendi yurttaşımız, Türkiye Cumhuriyet Devleti yurttaşımızın konuştuğu diller bu diller. O nedenle bunların üniversitelerimizde olmaması bir eksiklikti. Bu eksikliği biz Tunceli Üniversitesi olarak gördük, Yükseköğretim Kuruluna arz ettik. Ve teklifimiz kabul edildi. Türkiye Cumhuriyeti Devletimizde bu bir ilk uygulama. Bu ilk uygulamanın da şu özelliğini vurgulamak isterim. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin artık büyük bir devlet olduğunun göstergesidir. Ben geçen yıl Almanya seyahatimde Berlin Teknik Üniversitesinde genel dil bilimleri fakültesinde Zazaca bölümü eğitimi yapıldığını ve doktora eğitimi yapıldığını gördüm. Çünkü Alman devleti büyük bir devlet. Zazacayla hiçbir ilgisi yok ama doktora programı var. Biz de ise gerek Zazaca, gerek Kurmanca milyonlarca yurttaşımızın konuştuğu canlı diller, üniversitelerimizde bunların olmaması birer eksiklikti. Bu eksikliğin giderilmesi de benim görüşüme göre devletimizin, milletimizin büyüklüğünün bir göstergesi, ülkemizde demokrasinin, hukukun, insan haklarının evrenselleşmesinin bir göstergesi. Çünkü ülkemiz artık zenginleşti, büyüdü. Gayrisafi milli hasılası 10 bin dolarları aştı. Artık ülkemizde farklılıklarımız, çeşitliliklerimiz zenginlik olarak görülmeye başlandı. Bunun bir yansımasıdır bu.''
-''Her bölüm için 50 gündüz, 50 gece öğrenci almayı teklif edeceğiz''-
Bir gazetecinin, ''Üniversite bünyesinde seçmeli Zazaca ve Kurmanci dersleri olmasına rağmen bu derslere ilginin yıllar itibariyle azaldığını ve öğrencilerin başvurmadığını belirterek, bunun sebebinin temel ders olmamasından mı kaynaklandığını'' sorması üzerine Prof. Dr. Boztuğ, şu yanıtı verdi:
''Öğrencilerin bir kısmı diyor ki, 'bu benim anadilim niye haftada bir saat olsun. Almıyorum, protesto ediyorum' diyor. Bir grup 'biz bu dersleri alıyoruz ama dersi anlatan hoca hiçbir şey bilmiyor' Bir başka grup diyor ki, 'ben geldim Tunceli'de okuyorum, anadilim Türkçe ama bu yörenin dilini öğreneyim dedim baktım ilgimi çekmedi bıraktım' diyor. İşte bizim şu anda Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümünü kurup burada Zaza Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Kurmanci Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Arap Dili ve Edebiyatı Anabilim dallarını açmamız buradan mezun olacak öğrenciler ileride ülkemizde bu tür seçmeli dersler verilmeye başlandığında o dersleri verebilecek öğretmenler yetişmiş olacak. Ama tabii bu kolay bir süreç değil. Biz bu bölümlere Zazaca, Kurmanca konusunda doktoralı en az üç tane öğretim görevlisi bulmak zorundayız. Ve bunu da ülkemizden bulmak çok zor, imkansız. Yurtdışında Almanya'da doktora yapmış Tunceli kökenli bilim insanları var Zazaca konusunda, özellikle Kurmanca konusunda henüz rastlamadım. Onlardan yardım alıp, onları kadromuza alıp böyle bir eğitim öğretime başlamayı planlıyoruz. Ardından Yükseköğretim Kuruluna her bölüm için 50 gündüz, 50 gece öğrenci almayı teklif edeceğiz.''
Prof. Dr. Boztuğ, üniversite olarak, Alevilik Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Doğu Dilleri ve Edebiyatı Bölümünde Zaza Dili ve Edebiyatı, Kurmanci Dili ve Edebiyatı gibi bölümler açarak öğrenci alabilecek duruma gelebilmelerinin ülkedeki gerek anadil gerekse inanç farklılıklarındaki problemleri sosyal olarak ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler olduğunu bildirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.