Ümit Meriç: Oruç ruhu diriltmek için bedeni öldürmektir

Ümit Meriç: Oruç ruhu diriltmek için bedeni öldürmektir
 Prof. Dr. Ümit Meriç: Oruç ruhu diriltmek için bedeni öldürmektir Sosyolog Prof. Dr. Ümit Meriç’e “Oruç ve teravih nedir?” diye sorduk....

 

Prof. Dr. Ümit Meriç: Oruç ruhu diriltmek için bedeni öldürmektir

 

Sosyolog Prof. Dr. Ümit Meriç’e “Oruç ve teravih nedir?” diye sorduk. Karşımızda, “Ramazanın anlamını unutmuş kullar için Rumeli Hisarı’nda dua eden” bir akademisyen bulduk. Prof. Meriç “Oruç kısa süreliğine denenen, ilahi ve iradi bir intihardır” diyor.

Türkiye’nin sayılı sosyologlarından Prof. Dr. Ümit Meriç ile Ramazan’ı, Ramazan’ın Türkiye’deki dini ve sosyal yönünü konuştuk. Prof. Meriç’in ‘oruç’ tanımlaması ve dinini yaşama şekli bir akademisyen ve vatandaş olarak “Türkiye gerçeğinin aynası” gibi.

-Sizin için oruç nedir?

Oruç ruhu diriltmek için bedeni öldürmektir. Kısa süreliğine denenen, ilahi ve iradi bir intihar. Var olmaya devam etmek için, var olduğunun şuuruna ermek için, varlığını yok etmeyi denemek. Bunu başarmak.

Başardıktan, yani, iradi ve kısmi olarak ölümü tattıktan sonra, hayatla vuslat hakkını kazanmak. Bedenimi seviyorum ama onunla olan geçici aktimizi bana hissettirdiği için orucu daha çok seviyorum. Hatta “Keşke oruç bir ay değil de bütün ömür boyu olsa, o zaman ömrümüzü de ölümümüzü de daha mı çok severdik acaba” diye düşündüğüm oluyor.

ORUCU BU YÜZDEN SEVİYORUM

-Oruç, dini yönünün yanı sıra büyük bir sosyal olay değil midir? Oruç, toplumları nasıl etkiliyor?

Orucun sosyalist bir tarafı var. Villada yaşayanda bekar evinde yaşayanda oruç önünde eşit. İftarda menüler değişse de oruç süresince herkes eşit. Toplumsal farklılıkların sıfırlandığı bir tecrübe. Uçlar törpülendiği için değil, hayat ve ölüm önünde uçlar birleştiği için ‘bir’leştiği için orucu seviyorum.

BİR TÜRKİYE GERÇEĞİ  

-Villa ve bekar evinde yaşayan örneklerini verdiniz. Siz orucunuzu nerede, nasıl açıyorsunuz?

Geçen akşam orucumu tek başıma İstanbul Boğazı’nın kenarındaki bir restoranda açtım. Tanımasalar da yan masadakiler rakı içiyor, ben ise iftar saatimi bekliyordum. İçimden dakikalar boyunca ‘Ramazanı unutmuş kullar için’ dua ettim. Başlangıçta dualarım, balçığa batıyormuş gibi geldi. Ama yılmadım, duaya devam ettim. İftarımı yaptım. Kalkarken, masa komşularımın yanından geçtim. Ve onlara “Afiyet olsun” dedim. Onlarla, garsonların bana gösterdiği dikkatten olsa gerek “Allah kabul etsin” dedi. Türkiye bu. Bu olmalı. Başlangıçta, balçığa saplanan dualarım galiba ve inşallah menzil-i maksuduna vardılar galiba.

TERAVİH İÇİN HİSARDAYIM

-Orucunuzu Boğaz’da açtınız, teravih namazınızı nerede kılıyorsunuz?

Teravih namazı kılıyorum. Gündüz saim (oruçlu) gece kaim (ayakta, namazda) olmak, teravih rahatlamak demektir. Onun için çok hızlı kıldırılan teravihleri sevmiyorum. Onları rahatlatıcı değil, yorucu buluyorum. Ayrıca Hakk’ın huzurundan başka bir yere mi gidiyoruz sanki? Bu sene damadım ile beraber iki kere Anadolu Hisarı’ndaki namazgahta teravih kıldım.

-Neden Anadolu Hisarı, sizin için anlamı nedir bu mekanın?

Buranın sadece benim için değil, bütün İstanbullular için anlamı bambaşka. Türklerin 1395 yılında besmeleli elleriyle inşa ettikleri İstanbul’daki ilk yuvamız burası.

FENİKE KRALİÇESİ DİDO GİBİ

Boğazın en dar olduğu yer. Asya’nın Avrupa’ya en çok sokulduğu yer. Pers İmparatoru Darius, teknelerini yan yana bağlatarak ordusunu Asya’dan Avrupa’ya buradan geçirmiş. Doğu Roma’nın Karadeniz ile irtibatı, Sultan Yıldırım bu Güzelce değil Güzelhisar ile burada kesmiş.

Fatih, ‘Fenike kraliçesi Dido’nun taktiğiyle Avrupa’daki Rumelihisarı’nı ecdadına saygılar sunarak, hemen karşı sahilde inşa etmiş.

Böylece hem Akdeniz hem Karadeniz’in ipleri Türkiye’nin eline geçmiş. Anadolu Hisarı’nda, surun kuleleri ile deniz arasında kalan namazgahta secdeye varmakmış, tarihe dalmakmış gibi geliyor bana. 

Bu ümmeti devlet, mah-ı ramazandır

-Rumeli Hisarı’nda teravih kılarken ne hissediyorsunuz?

Salik mihrapta Sultan Yıldırım var. Ön safhalarda Anadolu’dan gelen Osmanlı aslanları arkada da bizler, İstanbul’un şimdiki misafirleri. Bir de toprağa secde etmeyi, namaz kılarken vücudunla onları kucaklamayı çok seviyorum. Bir gün, bir yıl, on yıl, yüz yıl, kaç yıl olursa olsun, sonunda hepimiz namazda secdelediğim bu toprağın altında olacağız. Toprağın kokusuna şimdiden alışmak, o toprakta bir namaz boyunca bir olmak, bana iyi geliyor. 2010 Ramazanının da bir çok selatin caminde Enderun teravih ve cumhur müezzinliği geleneği yaşatıldı. İstanbul müftülüğünden rica etsek, 2016 Ramazını’nda bu mekanda aynı gelenek canlandırılarak sürdürülebilir mi? Konstaniye, Elhamdülillah Feth edildi. İlk Feth edildiği bu cennet köşesi salavatla, uşak, hicaz, segah, raks makamındaki kıyamlarla ne güzel ihya edilir.

RAMAZAN MANİSİ

Bir Ramazan manisi “Sofrada fakir olsun/ Tabağı çukur olsun/ Karnı doyduktan sonra/ Duayı okur olsun” diyor. Anadolu Hisarı ve Rumeli Hisarı’nda, 2016 Ramazanı’nda duayı okuyan fakirlerden biri olmak ve o hisarlardaki iftar sofralarında karnım doyduktan sonra “Bu ümmeti devlettir, mah-ı Ramazandır bu” diyeyim.  İstanbul’u bize hediye etmiş Yıldırım Beyazıt ve Fatih Sultan Mehmet ile askerlerine, henüz toprağın altına girmemiş bir kul olarak hayır dualarımı yollamak isterim.

Star

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.