Bağımsız Ülkücüler Platformu adına açıklama yapan Adnan Baran, "Er ya da geç barış ve kardeşlik kazanacaktır." dedi.

Adnan Baran, yaptığı açıklamada, Hakkari'nin Çukurca ilçesinde, PKK terör örgütü tarafından şehit edilen 24 asker için tek yürek olan Türkiye'nin dört bir yanından yükselen 'teröre inat sağduyu'nun kendini gösterdiğini söyledi. Adnan Baran şunları söyledi:

"Terör, Şemdinli saldırısıyla adeta zirve yaptı. Bu saldırıyla birlikte şehitler kervanına 24 vatan evladı daha katıldı. PKK terör örgütünün, dış güçlerin taşeronu olduğu artık ayan beyan ortadadır. Ülkemizde yeni bir gelişme ve önemli kararlar alınmasının arefesinde mutlaka terör saldırısıyla karşı karşıya kalmaktayız. Büyük terör olaylarını, geriye dönüp incelediğimizde bunu rahatlıkla görebiliriz. Hiçbir Türk ya da Kürt evladı, asırlardır bir arada kardeşçe yaşayan bu milletin evlatlarını karşı karşıya getirmek için böylesine haince eylemler yapmazlar. PKK terör örgütü, asla kürt kökenli kardeşlerimizin ne temsilcisi ne de savunucusudur, bu şer odağı, Kürt ve Türk halkını karşı karşıya getirmek için her birisi birer ajan Lavrens gibi çalışmaktadırlar."

BDP yönetimine de seslenen Baran, terör örgütüyle arasına açık ve net mesafe koymadığı sürece, terör örgütünün uzantısı olmaktan öteye geçemeyecklerini dile getirdi. Geçmişteki devletin aklının, bölgede kürt halkına karşı baskı ve asimile politikası izlediğini belirten Baran, şunları ifade etti:

"Ancak bugün Kürt halkına baskı ve asimile politikasının devam ettiğini iddia etmek gerçeklere karşı kör olmaktır. Sivil ve demokratik bir anayasa hazırlığının başladığı bu günlerde böylesine provokatif eylemlerin yapılması çok manidardır. Yıllardır anayasal haktan, eşit yurttaşlıktan bahseden çevreler, ülkedeki yaşayan herkesi kucaklayacak farklılıkları yasal teminat altına alacak. Anayasa hazırlığının başladığı günümüzde, bu tür eylemler yaparak yeni anayasa hazırlığını sabote etmektedirler. Kendilerini Kürt halkının temsilcisi, barış elçisi gibi lanse edenler bilmelidirler ki artık maskeleri düşecek, meydanlara sürdükleri o insanları da daha fazla istismar edemeyeceklerdir. Er ya da geç barış ve kardeşlik kazanacaktır."