'Türkiyenin parçalanma süreci'

'Türkiyenin parçalanma süreci'
 Cumhurbaşkanı ödül verdi, Başbakan şiirini okudu, ama Sezai Karakoç 10 yıllık iktidara adeta muhtıra verdi Türkiye?nin önde gelen mütefekkirlerinden...


 

Cumhurbaşkanı ödül verdi, Başbakan şiirini okudu, ama Sezai Karakoç 10 yıllık iktidara adeta muhtıra verdi

 

Türkiye?nin önde gelen mütefekkirlerinden Sezai Karakoç, gündeme ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. İsrail?in Türkiye?den dilediği özüre ilişkin ?Olay böyle değildir? diyerek perde arkası güçlere dikkat çeken Karakoç, Hükümetin Suriye politikasını da yerden yere vurdu. Yeni süreçlerde dış etkenlere dikkat çeken Karakoç ?Sonuç Türkiye?nin parçalanmasıdır? dedi. Medyanın içinde bulunduğu durumu da işaret eden Karakoç, ?Hükümetten farklı düşünenler ?ihanet? ve ?savaş tamtamcılığı? ile itham ediliyor? değerlendirmesinde bulundu.


Milleti kandıran devlet adamları
Medyanın izlenen politik duruşu yerlere göklere sığdırmamasını aldatmaca olarak değerlendiren Karakoç, ?Önce kendini aldatmayacaksın. Büyük devlet adamının özelliği budur. medya denilen bir güç var. Bu, akı kara, karayı da ak gösterir. Hiçbir zaman gerçeği söylemez, hep aldatır. İnsanları ve toplumları aldatırlar, toplum da medyanın etkisiyle sanki gerçekten zafer kazandığına aldanır. Hâlbuki ki bir mağduriyettir. Milleti kandıran devlet adamları iyi anılmazlar? dedi.
Mütefekkir Sezai Karakoç Türkiye ve dünya gündemini değerlendirdi. Hükümetin izlediği dış ve iç politikayı eleştiren Karakoç önemli tespitlerde bulundu. Konuşmasına ?Önce kendini aldatmayacaksın. Büyük devlet adamının özelliği budur. Kendini aldatmaması bir de milleti aldatmaması. Çağımız tabi propaganda çağı. Bu yüzden medya denilen bir güç var.? diyerek başlayan Karakoç ?Bu gittikçe de teknoloji sayesinde arttı gücü. Bu, akı kara, karayı da ak gösterir. Hiçbir zaman gerçeği söylemez, hep aldatır. İnsanları ve toplumları aldatırlar, toplum da medyanın etkisiyle sanki gerçekten zafer kazandığına aldanır. Hâlbuki ki bir mağduriyettir. Kazançlı zanneder, aldatmacadır. En büyük toplumların ve daha da önemlisi devlet adamlarının özelliği burada bellidir. Eğer insanların bir nevi bu aldanışı özelliğine kanmazlarsa yani başkalarını da aldatamazlarsa o devlet adamları büyük adamlardır. Ve o devlet de devam eder, büyür gelişir. Halkını kandıran devletler, hükümetler milleti kandıran devlet adamları tabi sonradan bunlar ortaya çıkar ve iyi anılmazlar. O devletler de devam edemez. O hükümetler de devam edemez. En büyük devlet adamları her seferinde söylemişlerdi. Diyelim ki bugün insanların, toplumların, devletlerin ve devlet adamların kendilerini aldatmaması, en önemlisi aydınların aldanmaması! Çünkü aydınlar aldanmazsa insanları işin gerçeğine getirirler. Fakat aydın aldanırsa işin içinden çıkılmaz.? dedi.


Hedef Türkiye?nin parçalanmasıdır
Hükümetin PKK ile başlattığı süreci yıkım olarak değerlendiren Karakoç, çözüm iradesinin hükümetin ve PKK?nın elinde olmadığını söyledi. Karakoç ?Güneydoğu meselesinde bayram yapılıyor, bitti çözüldü şeklinde. O kadar ki muhalefet yapmanız ihanet ediyormuşsunuz tepkisine muhatap oluyor. Fakat işin gerçeği henüz askıntıdadır. Çünkü sadece bu PKK ve onun etrafında olanlarla hükümetin elinde değildir çözüm. Ellerinde olsaydı 30 yıldan beri neden çözmediniz diye sorulur. Eğer devlet ile PKK anlaşması ile çözülüyorduysa 10 yıldır hükümet neden çözmedi. Bu kadar ölümden yıkımdan kim sorumludur diye sorulur! Çözüm bu ikisinin elinde değil. Tahrik eden dışarısıdır. Maksat Türkiye?nin parçalanmasıdır. Dış güçler işin içindedir. Meseleye yeni bir boyut getiriliyor. Sonuç hedef Türkiye?nin parçalanmasıdır.

Şimdiki yaygaranın adı sulh, barıştır.
Hem kendilerini hem bizi aldatıyorlar. Ancak yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Biz tarihi, toplumları bildiğimiz için söyleyelim ki; bu böyle çözülmez. Dışarının tesiri vardır. O tesiri etkisiz hale getirmeden çözülmez. Hükümet çıksın desin ki biz bu konuda dışarının sözünü dinlemeyeceğiz, onlarla hiç bir pazarlığa girmeyiz veya karşısı desin; o zaman konuşuruz konuyu. Fakat bunu söyleyemezler. Bu dışarının konuyu yeni bir aşamayla en son ülkemizi parçalanmaya daha uygun bir hale getirme çalışmasıdır. Toplum aldanmasın ilerde de hayal kırıklığına uğramayalım. Geçmişi çok iyi bilip geleceğe çok köklü çok boyutlu bir genel idealle, her kişide her aydında bulunan bir idealle yarına böyle adım atmakla hallolur. Bugünkü gibi aldatmacaları medyanın çıkardığı gürültüler, dışarının bize empoze ettiği, ilerde içyüzü çıkacak olan aldatmalarla değil. Böyle aldatıcı yalancı baharlar, yalancı barışlar ve yalancı anlaşmalarla bir yere varılmaz.? ifadelerini kullandı.


İzlenen Suriye politikası yanlış
Hükümetin Suriye?de yaşananları ilişkin takındığı tutumu da eleştiren Karakoç ?Suriye de insanlar birbirini kırarken; Hükümet halkı, halktan bir kısmı diğer insanları kırarken, bizim bir tarafa yardımcı olmamız değil, bizim bütün bu problemleri yaşayan halkları kardeş bilip neden bu duruma düşüyorlar diye endişelenmemiz, bunu bir tek silah bile ateşlenmeden nasıl çözeriz diye düşünmemiz gerekmektedir. Aynı şey Irak için Afganistan için söz konusudur.? şeklinde konuştu.


İsrail?in özrünün başka bir boyutu var
İsrail?in Türkiye?den dilediği özrü ilişkin eştirilen ?zafer? havasını da eleştiren Karakoç ?Gazetelerin manşetleri ?İsrail özür diledi, bizim hükümetimizde kabul etti?. Bunun doğru olduğunu anlamanız için bizim basına bakmanız gerekmez. Dış basında aynı şekilde veriyorsa o zaman inanın. Ancak onlar bu şekilde vermeyecektir. Olay böyle değildir. ABD Başkanı İsrail?e ?Filistin kurulsun sizde buna razı olun? dedi. Bu diplomatik dildir. Anlamı şudur: Filistinlilere bir statü sağlayalım. Bunun için Türkiye?den de yardım isteniyor. Görüntüde de olsa ilişkilerimiz kesik. Onun için Filistin?e yeni statü verilirken Türkiye yardımcı olacak, olay budur. Bunun için ilişkiler yeniden kuruluyor. Bunlar üst güçler tarafından istenmiş ve bu böyle çözümlenmiştir. Ben derim ki hiçbir zaman kendimizi aldatmayalım. Bizim milletimizin gücü; kendi ulaşacağı, elde edeceği, varacağı derecelerdir, merhalelerdir... Aldanmayalım. Gönül ister bir tek silah daha ateşlenmesin, bir tek kişi daha ölmesin, can güvenliği içinde hür, umutlu, mutlu yaşasınlar. Ama bunun sağlanması bu şekilde olmaz.? dedi.


Milligazete


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.