"Türkiye'de kaosa izin vermeyeceğiz"
Hak-İş Genel Başkanı Arslan "Yolsuzlukların sonuna kadar hesabının sorulmasından yanayız. Bunlara gereken cezayı vermeli ama bunu bahane ederek Türkiye'de kaos ortamı oluşturulmasına da asla izin vermeyeceğiz" dedi.
Hak-İş Konfederasyonu ve Hizmet İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hizmet İş Sendikası Kayseri Şube Başkanlığı tarafından Melikgazi Belediyesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Taşeron İşçileri Bilgilendirme Toplantısı"nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin 17 Aralık'tan itibaren başlayan çok hassas aynı zamanda da çok kritik bir süreç yaşadığını söyledi.
Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada önemli bir ülke olma noktasında ciddi adımlar attığını ifade eden Arslan, şunları kaydetti:
"Türkiye, özellikle bölgesel bir güç olarak kendisini hissettirmeye çalıştığı bir dönemde zaman zaman içeriden veya dışarıdan bir kısım müdahaleler ve operasyonlarla bu gücünden, bu hedefinden uzaklaştırılmak isteniyor. Üzülerek ifade etmek ediyoruz ki uluslararası birtakım çevrelerin Türkiye üzerindeki oyunlarına ülkemizin geleceğini, çıkarlarını tehdit eden içeriden de bir kısım odaklar işbirliği yaparak bu sürece destek vermektedirler. Türkiye bu oyunları geçmişte yaşadı, bundan sonrada yaşayacak. Bizim şanssızlığımız, belki şansımız. Türkiye'nin bulunduğu bu stratejik bölgenin, bu coğrafyanın maalesef tarih boyunca acılarla sıkıntılarla kavgalarla mücadelelerle devam ettiğini biliyoruz. Eğer biz bu topraklarda değil de Norveç'te, Kanada'da olsaydık herhalde bunların hiçbirisini yaşamazdık ama bu coğrafya tarihsel olarak bir misyonu, bir medeniyeti temsil ediyor ama bu medeniyetin temsil edilmesinin üzerimize yüklediği sorumluluklar, acılar, sıkıntılar da var. Onun için Türkiye ne zaman ayağa kalkmak istese, ne zaman önemli bir kısım adımları atmak istese içeriden veya dışarıdan bu engellemelerle hep karşılaşıyor."
17 Aralık ve sonrasında yaşananları açık açık Hak-İş olarak ifade ettiklerini, bu ülkede unvanı, makamı, mevkisi, statüsü ne olursa olsun, kim bu ülkenin yetiminin 1 kuruşuna göz dikmişse yolsuzluk yapmışsa hırsızlık, yanlışlık yapmışsa bunların sonuna kadar hesabının sorulması gerektiğini savunduklarını belirten Arslan, şöyle devam etti:
"Yolsuzlukların, hırsızlıkların, soygunların ne kadar kim yapmışsa bunların sonuna kadar hesabının sorulmasından yanayız. Bunlara gereken cezayı, gereken hesabı vermeli ve sonuna kadar gidilmeli ama bunu bahane ederek Türkiye'de bir kaos ortamı oluşturulmasına da asla ama asla izin vermeyeceğiz. Üç ayrı soruşturmanın aynı anda başlatıldığı bütün medyaya servis yapılarak canlı yayınla operasyonların gerçekleştirildiğini biliyoruz. Peki soruşturmanın gizliliği, soruşturmaya tabi tutulanların masumiyet karinesi, yargı bağımsızlığı nerede kaldı. Dolayısıyla bu süreci Türkiye'ye bir operasyona dönüştürenlerin hissedemediği, tahmin edemediği bir şey vardı. Türk toplumu bu oyunları artık yıllarca seyrede seyrede bu oyunların farkına varmıştır. Onun için Türk toplumunda bugün yolsuzluk operasyonu olarak adlandırılan sürecin aslında Türkiye'nin yolundan saptırılmak istenmesinin operasyonudur. Türkiye gerçekten çok şey kaybediyor. 17 Aralık'tan bu tarafa kim kaybetti, kim kazandı. Döviz lobisi kazandı, birtakım bankalar kazandı, uluslararası güçler kazandı ama Türkiye kaybetti. Türkiye'ye kaybettiren bir operasyonun yapıcıları, bunu sahneye koyanlar bunun hesabını mutlaka vereceklerdir."
"Halk Bankası 2 milyar 600 bin lira zarar etti"
Türkiye'de bir ameliyat yapılmasına sonuna kadar direneceklerini ve buna karşı mücadele edeceklerine dikkati çeken Arslan, Halk Bankası'nın da kendi sendikalarına bağlı olduğunu ve yaklaşık 20 bin işçinin çalıştığını vurguladı.
Çalışanların alın terleriyle Halk Bankası'nı bir yere getirdiğini belirten Arslan, şunları söyledi:
"Halkbank 2002 yılında zarar eden bir bankayken 2012 yılında 2,4 milyar kar eden bir banka haline geldi. Dünyanın en önemli bankalarından birisiydi. Bu operasyonun bir ayağı Halk Bankası'na yapılmış bir operasyondur. Operasyonun hiçbir yerinde Halk Bankası yok ama özellikle Halk Bankası üzerinden bir operasyon yapılıyor görüntüsü verildi. Çünkü Halk Bankası, Hindistan'dan tutun Irak'a, İran'a kadar pek çok ülkenin parasını emanet ettiği önemli bir bankaydı. Bu bankayı çökertmek istiyorlar. ABD'deki bazı lobiler, bazı vakıflar yıllardır ısrarla Halk Bankası'na yönelik bir operasyon istiyor. Bu operasyonu işte ülkedeki uzantıları yaptı. Maalesef son 15 günde Halk Bankası 2 milyar 600 bin lira değer kaybetti, zarar etti. Dolayısıyla bu oyunlara karşı uyanık olacağız. Ülkemizin değerlerine, geleceğine, birikimlerine karşı kim karşımızda durursa onlarla mücadele etmeye ve onları inşallah tasfiye etmeye mecburuz. Çünkü bu ülke sahipsiz değil. Bu ülkenin geleceğini karartmak isteyenler, bu ülkeyi gelecek çıkarları için kullanmak isteyen lobilere Türkiye halkı olarak izin vermeyeceğiz, vermemeliyiz. Çünkü bunlar bizim birikimlerimiz."
Bu ülkenin geleceğine müdahale eden, bu ülkenin geleceğiyle oynayanlara karşı dimdik ayakta mücadelelerini sürdüreceklerini dile getiren Arslan, "Türkiye ne zaman bir kriz yaşasa bu krizin çözümü için halkın müdahil olması gerekiyor. Bunu biz Gezi Parkı'nda da, 12 Eylül referandumunda da gördük. Bu gün de bence Türk milleti müdahil olmuş, el koymuştur ve ülkenin istikrarıyla oynamak isteyenlere karşı 'dur' demiştir. Biz bu ülkenin seçimle gelmiş iktidarına karşı centilmence seçimle göndermenin dışında hiçbir yönteme izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.