Türkiye, İran ve Rusya üçlü zirvesi, ABD'ye karşı bölgesel bir koalisyonu şekillendirecek mi?

Türkiye, İran ve Rusya üçlü zirvesi, ABD'ye karşı bölgesel bir koalisyonu şekillendirecek mi?
Ray el Yevm Baş Editörü Abdulbari Atvan, "Erdoğan'ın Nusra Cephesi'nin Yok Edilmesine Yeşil Işığı" başlıklı yeni makalesinde, Türkiye'nin Nusra Cephesi'ni beklenmedik ve sürpriz şekilde terör listesine alma kararının nedenleri ve sonuçlarını ele aldı.

Türkiye, İran ve Rusya üçlü zirvesi, ABD'ye karşı bölgesel bir koalisyonu şekillendirecek mi?

Ray el Yevm Baş Editörü Abdulbari Atvan, "Erdoğan'ın Nusra Cephesi'nin Yok Edilmesine Yeşil Işığı" başlıklı yeni makalesinde, Türkiye'nin Nusra Cephesi'ni beklenmedik ve sürpriz şekilde terör listesine alma kararının nedenleri ve sonuçlarını ele aldı.

Ray el Yevm Baş Editörü Abdulbari Atvan, "Erdoğan'ın Nusra Cephesi'nin Yok Edilmesine Yeşil Işığı" başlıklı yeni makalesinde, Türkiye'nin Nusra Cephesi'ni beklenmedik ve sürpriz şekilde terör listesine alma kararının nedenleri ve sonuçlarını ele aldı.

Yazıda şöyle deniliyor: Türkiye Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla cuma günü Heyet-i Tahrir eş Şam veya eski adıyla Nusra Cephesi terör örgütünü listesine alındı. İdlip kenti ve çevresinin yüzde 60'tan fazlasını işgali altında tutan bir grup hakkında Türkiye'nin aldığı bu karar, bu örgütün yok edilmesinin kabul edilmesi ve onunla olan gizli ya da açık olmak üzere her türlü bağlantının kesilmesi anlamına geliyor."

Yazar, Türk yetkililerinin Nusra Cephesi'ni terör örgütü ilan etmek suretiyle Ankara'nın bu örgütü desteklediğine dair tüm suçlamaları kendinden uzaklaştırarak, Rusya ve Suriye koalisyonunun İdlip'e çok yakın olan saldırı ve bu terör örgütünün bastırılması ve İdlip vilayetindeki işgaline son vermek için yeşil ışık yaktığını belirtti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdğan, Rusya'nın ABD ile çatışmayı bile göze alarak İdlip'e saldırıyı desteklemek için kendi siyasi ve askeri gücünü devreye aldığını anladığına dikkat çeken Atvan; bu nedenle Türkiye'nin Rusya'nın yanında yer alarak, bu saldırıya engel olmadığını vurguladı.

Atvan ayrıca, Erdoğan'ın NATO'daki müttefiği ve ortağı ABD'ye kendi kararını kesinleştirdiği mesajını güçlü şekilde gönderdiğini ve en azından Suriye konusunda silahını ABD üzerinden alarak Rusya üzerine bıraktığını belirtti.

Erdoğan Ve Putin Arasındaki Pazarlık

Ray el Yevm yazının devamında, Türkiye cumhurbaşkanı ve pragmatik ve ittifak ve pozisyon değiştirme konusundaki verimli geçmişini bilenler için Türkiye'nin strateji değiştirmesinin sürpriz olmadığını çünkü bunun Türkiye, kendi partisi ve kişisel çıkarlarıyla örtüştüğünü belirtti.

2 Sene önce Rusya ve Suriye'nin Halep'e saldırıyı kabul ederek, oradaki terör örgütlerine sırt çeviren kişinin Suriye'de terörle mücadelede en önemli ve son savaşa yaklaşılırken aynı şeyi yapacağının belli olduğunu çünkü en az ödül olarak, İdlip'in yeniden inşasında en fazla pay almak istediğini yazan Ray el Yevm; Erdoğan'ın siyasi ve ekonomik olarak Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilişkilerini kesemediği ve İdlip ajandasına karşı bir pozisyon alamadığı gibi, Rusya Devlet Başkanı'nın da Erdoğan'ı yanına almadan bu saldırıda başarılı olmasının imkansız olduğunu kaydetti.

Bu nedenle Rusya ile Türkiye arasında bu bağlamda bir anlaşma yapılmış olacağını ve yakından bunun ayrıntıları örğrenebileceklerini yazan Atvan; Erdoğan'ın ABD ile ilişkisinin kötüleştiği ve Trump'ın Türkiye ekonomisini çökertmek için şiddetli ekonomik savaş başlattığı bir sırada bunun muhtemel olduğunu vurguladı.

ABD'nin Türkiye'ye karşı ekonomik savaş başlatmasının en önemli nedenlerinden Erdoğan'ın Rusya'nın tarafını tutması, ikili ticaretin 100 milyar dolara çıkarılması için Ankara ve Moskova'nın anlaşma imzalaması, Rusya doğalgaz hattının genişletilmesi ve S-400 füzelerinin alımı ve Türkiye'de yerli hala getirilmesi ve Türkiye'nin ABD'nin ekonomik yaptırımlarına karşı İran'a desteklemeye açık şekilde bağlı kalması olduğunu belirten Ray el Yavm yazarı; Erdoğan birkaç gün önce ülkesinin Suriye'de terörle mücadele ve bu ülkede yeniden istikrarın sağlanması için kararlı olduğunu açıklayarak, Türkiye'nin Nusra Cephesi ile ilişkisinin resmen ve aleni şekilde kesilmesi için zemin sağladığını böylece bu bağlamda Ankara'nın belirsiz pozisyonuna son verdiği gibi, en önemlisi Nusra Cephesi teröristleri ve yüzlerce bin Suriyeli göçmene kapısının açması olmak üzere çok yakın olan bu saldırının sonuçlarına katlanamayacağını ortaya koyduğunu belirtti.

Gazete, Türkiye'nin Rusya ve Suriye koalisyonunu ajandasına katılmakla Suriye'de 10 bin kiralık unsurunun yok edilmesine karar verdiğini, bu kararın bölgesel ve uluslararası anlaşmalara uygun olduğunu yazdı.

Tahran Zirvesinde Bölgesel Koalisyon Kuruluyor

Ray el Yevm'de kaleme aldığı yazıda Atvan şöyle yazdı: Erdoğan'ın Rus ve İranlı mevkidaşlarıyla birlikte katılacağı 7 Eylül'de Tahran'daki 3'lü Liderler Zirvesi'nde "birleşik ve yeni Suriye"nin yol haritasının çizileceğini, ulusal barış sürecinin başlaması ve Beşar Esad'ın yıllarca belki de onlarca yıl daha iktidarda kalmasının bunun gündem maddelerinden sayıldığını vurguladı.

Yazar, bu zirvede ayrıca "Yeni ve Gayri Mezhepçi Ortadoğu Koalisyonu"nun yol haritasının çizileceğini, Trump'ın Ekim Konferansı'nda Washington'da resmen kuruluşunu ilan edeceği ve Fars Körfezi'nin 6 Arap ülkesi, Ürdün, Fas ve olasılıkla Mısır'ı içereceği ve İsrial'in de gizli ortağı olduğu "Sünni Ilımlılar" denen bloğun karşısında bu koalisyonun yer alacağını de belirtti.

Terörizmi Destekleyen Medya İdlip Harekatı İçin Sessiz

Atvan ayrıca, Suriye ordu birliklerinin Halep ve Doğu Guta'ya daha önce gerçekleştirdiği saldırılarının aksine bu kez Selefi ve İhvancı akımlar tarafından İdlip savaşına karşı siyasi ve medyatik saldırıların ya hiç olmadığı ya da çok zayıf olduğunu hatırlatarak, Suriye  savaşlarının anası denen bu savaşın vuku bulması halinde kurbanlarının sayısının çok fazla olacağını belirtti.

Türkiye ve müttefiklerine bağlı medya ve de el Cezire televizyon kanalının İdlip savaşı karşısında sessiz kaldığını dikkat çeken Atvan, sosyal ağların da bu savaşa karşı oldukça alışılmadık şekilde bu savaş konusunda sessizliğini koruduğunu kaydetti.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun Rus mevkidaşı ile yaptığı görüşmede Lavrov'un İdlip harekatını şiddetli şekilde savunduğunu açığa çıkarmasının bu saldırının kesin olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Atvan, ilerleyen günlerde İdlip'te insani koridorlarının sivillerin tahliyesi için açılabileceğini, böyle Rusya ve Suriye'nin bu kente yönelik hava saldırıları için zemin sağlanmış olacağını vurguladı.

Atvan'a göre, her hangi bir sürpriz olay yaşanabilir. Bu Nusra Cephesi'nde iç anlaşmazlık olabilir. Kendi durumlarının belirlenmesi ve Suriye yönetimiyle uzlaşmak isteyen Suriyeli silahlı unsurlar son anlarda yabancı unsurlardan saflarını ayırabilirler.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.