Türkiye-Irak ilişkileri yeniden canlanıyor
Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin Türkiye ziyareti, Irak-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor.
ANKARA (AA) - HALİT GÜLŞEN / AHMET ESAD ŞANİ - Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin Türkiye ziyareti, Irak-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Irak'tan son başbakan düzeyindeki ziyaretin 2010'da gerçekleştirildiği göz önüne alındığında son dört yılda zarar gören ilişkilerin, yeniden ivme kazanması bekleniyor.
Bu kapsamda ilk olarak, son yıllarda iki ülke arasında yapılmayan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantılarının, 2015'te yeniden düzenli olarak gerçekleştirilmesi öngörülüyor.
- Yeni hükümet sonrası temaslar arttı
Irak'ta eylül ayı başında yeni hükümetin kurulmasının ardından eski Başbakan Nuri el Maliki döneminde gerilen ve kısmen askıya alınan ilişkiler, yeniden ivme kazanmaya başladı. Bu doğrultuda kasım ayı başında Türkiye'yi ziyaret eden Irak Dışişleri Bakanı İbrahim Caferi, ikili ilişkilerin onarılacağının ilk işaretlerini verdi.
Caferi'nin ziyaretinin ardından bu kez Başbakan Ahmet Davutoğlu, yine aynı ay içinde Irak'a bir ziyaret gerçekleştirdi ve hem Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani hem de İbadi ile görüştü. Davutoğlu da ziyaretinde geçmişte yaşanan sorunların geride bırakılması gerektiğine dair mesajlar verdi.
İbadi'nin dünkü Ankara temaslarıyla son iki ayda karşılıklı üç üst düzey ziyaret ve verilen olumlu mesajlar, 2015'le ilişkilerin yeniden üst seviyeye çıkarılması yönündeki beklentileri artırdı.
-"Gerilim uzun süre devam ettirilemezdi"
İbadi'nin ziyaretini AA'ya değerlendiren Ahi Evran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhat Erkmen, iki ülkenin de ilişkilerin tamir edilmesine ihtiyacı olduğunu belirterek, "Gerilim uzun süre devam ettirilemezdi. Çünkü iki tarafın da birbirine ihtiyacı var" dedi.
Irak'ta İbadi başkanlığında yeni hükümetin kurulmasıyla karşılıklı ilişkilerde yeni bir döneme girildiğini kaydeden Erkmen, şu değerlendirmede bulundu:
"İlişkiler, 2010'dan itibaren aşamalı olarak gerilmişti ancak sürecin böyle devam etmesi mümkün değildi. Çünkü iki tarafın da birbirine ihtiyacı var. Yeni Irak hükümeti, geçmişte yaşanan hasarı tamir etmek istiyor. Türkiye-Irak arasında 'hassas tamircilik' süreci yaşanıyor."
Petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş nedeniyle Irak'ın ciddi ekonomik sıkıntı yaşadığını anımsatan Erkmen, bu açıdan Türkiye ile ticaretin büyük önem taşıdığını belirtti. Benzer bir durumun Türkiye için de geçerli olduğunu kaydeden Erkmen, "Irak da Türkiye'nin ikinci ihracat pazarı. Karşılıklı çıkar söz konusudur" ifadelerini kullandı.
- YDİK, yeniden toplanmaya başlayacak
Uluslararası Ortadoğu Barış Araştırmaları Merkezi (IMPR) Başkanı Doç. Dr. Veysel Ayhan da İbadi'nin ziyaretiyle enerji başta olmak üzere birçok alanda ilişkilerin gelişmesinin önünün açıldığını belirterek, "İlişkilerde yeni bir döneme girildi. Kendisine çıkış yolu arayan Bağdat yönetimi, Türkiye ile ilişkileri geliştirmek istiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Maliki döneminde en büyük krizlerin enerji alanında yaşandığını ifade eden Ayhan, Türk şirketlerine Irak'ta kolaylık sağlanmasının ve bölgenin hassas bir dönemden geçtiği günlerde verilecek siyasi desteğin önem kazandığını söyledi.
Irak'ta Maliki döneminde çok sayıda kriz yaşandığını dile getiren Ayhan, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısında iki ülke bakanlarının bir araya gelmesinin ilişkileri önemli derecede etkileyeceğini kaydederek, şunları söyledi:
"Her yıl yapılması gereken YDİK toplantısı, son 4 yıl boyunca yapılmadı. Bunlar, teknik içerikli anlaşmalar olsa da konuya siyasi bakmak lazım. Siyasi destek olmadan bu projeler yürümez."
- Irak'a yatırımlar
Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Ortadoğu Araştırmaları Uzmanı Ali Semin, Irak'ın yeniden Türkiye'nin güvenini kazanmak istediğini vurgulayarak, özel sektörün Irak'a yeniden dönmesi yönündeki taleplere dikkati çekti.
Irak'taki büyük projelerde sadece Türkiye'den özel firmaların bulunmadığını anımsatan Semin, "Ancak güneyde Türk iş adamlarına açılmış bir kapı var. Türk işadamları zaman kaybetmeden o bölgelere girmeli, çünkü orası aç bir pazar" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.