Coca Cola International?ın CEO?su Muhtar Kent'ten BUGÜN Gazetesi'ne çarpıcı açıklamalar...

Coca Cola International?ın CEO?su Muhtar Kent, Türkiye?nin marka imajını artırmak için 2023?te dünyanın 10?uncu ekonomisi olma hedefini doğru buluyor. Kent, ?Artık göç veren değil, göç alan konumdayız. Gelecek 10 yılda Türkiye, Orta Asya, Balkanlar ve Ortadoğu?nun girişimci ve işgücü odağı olacak? dedi.

Röportaj: Perihan ÇAKIROĞLU

O, ABD?nin en fazla kazanan 50 CEO?su arasında 34?üncü sırada bulunuyor.Dünyada en üst düzey Türk yönetici olan Coca Cola?nın YönetimKurulu Başkanı ve CEO?suMuhtarKent, geçen yıl 19,2milyon dolar kazandı. 770 bin çalışanını Atlanta?daki firmamerkezinden yönetiyor. Kent?i sadece geliriyle değerlendirmekmümkün değil.Kariyer basamakları incelendiğinde ve çıktığı zirveye bakıldığında o aslında profesyoneller dünyasının bir ?fenomeni?. İşini hayatın içinde yapan bir saha adamı. İlişkiler ve ayrıntılar, başarıya giden yolda en çok önemverdiği enerji kazanma alanları. Zekasını duygularıyla birleştiren ve hayatının her anında bu iki insani özelliğini kullananKent, Türk gençlerinin de idolü.

Tek başına yapamayız

Bir Türk olarak Coca Cola?nın başında olmanız, yönetimde size hangi kolaylıkları sağladı?

Türk yöneticilerinde uzun yıllardır ekonomik alanda yaşanan iniş çıkışlardan ötürü ciddi bir tecrübe birikimi oldu ve kriz yönetiminde oldukça başarılıyız. Buna, hızlı hareket edebilme, karar alabilme ve girişimcilik yeteneklerini de eklerseniz ortaya ciddi bir potansiyel çıkmış oluyor. Ayrıca Türk insanının yaratıcılık ve iyi ilişkiler kurabilme özelliklerini de göz ardı etmemek gerekir.

Türkiye, sizce 2023?te dünyanın 10?uncu ekonomisi olabilecek mi?

Bugün dünyada herkes birmarkayı temsil etmekte. İşletmeler, hükümetler ve gönüllü kuruluşlar hepsi bir ?marka? imajını ve itibarını yansıtıyor. Türkiye de bir ülke olarak, birmarka imajını yansıtıyor. Ülkeler ve şirketler, bir anlamda, aynı kurallarla çalışırlar. Rekabet etmek, büyümek, insanlarına fırsatlar sunmak,markalarını dinamik bir şekilde korumak ve değerini de artırmak zorundadırlar.Hepimizin Türkiyemarkasının geliştirilmesi konusunda oynayabileceği önemli rolleri var. Birçok ülkenin aksine biz kötü küresel itibardanmuzdarip değiliz... Biz daha çok farkındalık konusundaki yetersizlikten muzdaribiz...

Bu konumdan ötürü şu andamarkamız değerinin altında. Ama bunu giderek düzelteceğimize eminim. Açıkça önümüzde yapmamız gereken bir iş var. Ve açıkçası bu işi hiç birimiz tek başına yapamayız. Çözümbulmak için sistematik ve bütünsel düşünmek zorundayız.

Türkiye sevdalısıyız

Ülkemizde ?Türkmalı? söylemi artıyor. Türk marka otomobil, uçak ve helikopter gündemde. Sizce bu başarılara imza atabilirmiyiz?

Türk girişimcilerinin son yıllarda yeni pazarlara açılma konusunda elde ettiği başarılara bir bakın; 2002?den bu yana ihracat rakamları hemen hemen dört kat arttı.Üstelik ihraç ürünlerimizin yüzde 80?i gelişmiş ülkelere ihraç edilen sanayi ürünleri.Gerek ihracatın daha da gelişmesinde gerekse de Türkiye?ye direkt yabancı sermaye akışının hızlanması için önümüzde çok büyük fırsatlar var.Dünyayı saran ticari ve diplomatik ilişkilerimiz, yenilikçi ruhumuz ve Türkiye?ye olan sevdamız ülkemizin büyümesi ve gelişmesi adına harikalar yaratabilir.

İşadamı dünyanın her yerinde

Girişimcilik düzeyimiz bu alanda üst lige çıktı mı?

Bugün dünyanın neresine gidersemgideyim,muhakkak birmüteşebbis bir Türk vatandaşı ile karşılaşıyorum. Geçtiğimiz aylarda Çin?de bir perakendeci ile, Şili?de bir bayi ile, Almanya?da bir lokanta sahibi ile, Dubai?de birmüteahhit ile, Amerika?da bir ithalatçı ile... Bildiğimkadarıyla yurtdışında 1milyondan fazla Türk girişimci var. Bu, çalışan toplamnüfusumuzun yüzde 4?ünü oluşturmakta. Bu, geliştirilmesi, koordine edilmesi ve bağlantılı olması gerekenmüthiş bir ekonomik, entelektüel ve yeniliğe açık bir gücün varlığı demektir. Böyle bir ortamda, yurtdışına beyin ve iş gücü yollayabilen bir ülke olarak her ihtiyacını üretebilen ve hatta üretimini yurtdışına açabilen bir ülke olmamız zaten kaçınılmaz olacaktır.

Yerli içecek markalarını takdir ediyoruz

Türkiye, bir dönem kendi kolasını üretmeyi de denedi. Cola Turka epey de imaj yarattı. Yerli içecek markalarını nasıl buluyorsunuz? Biz Coca-Cola şirketi olarak sağlıklı bir rekabet ortamının bir sektörü paylaşan bütün şirketlerin yararına olduğuna inanıyoruz. Rekabet daha iyi ürün ve hizmetlerin ortaya çıkmasına da yarıyor. Bu yüzden bu anlamdaki her türlü çabayı takdire değer buluyoruz.

Kariyer basamaklarını hızlı tırmandı

1953?te New York?ta doğan Muhtar Kent?in babası Necdet Kent, o dönemde Fransa Başkonsolosuydu. Muhtar Kent, orta öğrenimini Tarsus Amerikan Koleji?nde yaptı, daha sonra da İngiltere?de Hull Üniversitesi ekonomi bölümünü bitirdi. 1978 yılında Coca Cola?ya girdi.

1999 yılına kadar bu şirkette çeşitli görevlerde bulundu. 1999 ile 2005 yılları arasında Efes Pilsen grubunda görev aldı. 2005 yılında Coca Cola Kuzey Asya, Avrasya ve Ortadoğu grup başkanı oldu. 1 Temmuz 2008?de ise Coca Cola?nın CEO?luğuna atandı.

23 Nisan 2009 tarihinde Coca Cola?nın Atlanta merkezinde yapılan yönetim kurulu başkanı seçimlerinde kurul üyelerinin oylarıyla Coca Cola?nın eski yönetim kurulu başkanı Neville Isdell?in yerini alarak Coca Cola?nın Yönetim Kurulu Başkanı oldu.

GÖÇ VEREN DEĞiL GÖÇ ALAN ÜLKEYİZ

Türkiye?de gençlerin çoğu gelecekle ilgili büyük kaygı taşıyorlar. Yeni neslin beyin göçü olmaması için neler yapmalıyız?

Aslında son 25 yıldır Türkiye, göçmen yollayan bir ülkeden göçmen alan bir ülkeye dönüştü. 1970?lerdeki petrol krizi, İran Devrimi, İran Irak arasındaki Körfez Savaşı, Soğuk Savaş?ın bitişi, Yugoslavya?nın bölünmesi ve son Irak çatışması bu göç alımında rol oynayan en büyük sebepler olarak sıralanabilir. Günümüzde Türkiye nüfusunun yüzde 2?si yani 1.3milyondan fazla kişi Türkiye dışında doğmuş göçmenlerden oluşmaktadır. Ben bu rakamın önümüzdeki senelerde hızla artacağına inanıyorum çünkü Türkiye önümüzdeki 10 yıl içinde her anlamda en hızlı gelişen ülkelerden biri olacak ve Orta Asya, Balkanlar ve Ortadoğu?da hemiş gücünün hemde girişimciliğin odak noktası haline gelecek.

2023?te dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmak gibi bir hedefi kovalıyoruz. Ülkemizin ekonomik gücünün artması aynı zamanda refahı sosyal haklarda gelişmeleri, daha iyi yaşam şartlarını getirecek. Yani bir toplumbu özgürlüklere ne kadar çok önemverir, bu alanda ne kadar çok reform yaparsa, eğitimli kesimiçin o kadar çekici hale geliyor. Türkiye?de de böyle olacak.

21?inci yüzyıl kadın YÜZYILI OLACAK

Sizden sonra Coca Cola?nın başına bir kadının geçmesi için hangi özellikleri taşıması lazım?

Kişisel olarak ilgilendiğimen önemli programlardan biri şirketimizde üç yıl önce kurulan ve başkanlığını yaptığım Kadın Liderler Konseyi. Bu görevimde üst düzey kadın yöneticilerle birlikte şirketimizde küresel anlamda daha çok kadının çalışması, gelişimi, yükselmesi ve bu kadınların bizimle devametmesi için çalışıyoruz. Bu çalışma Türkiye?de de yapılıyor ve yakın gelecekte ülkemizden de parlak kadın yöneticileri şirketimizde farklı görevlerinde göreceğimizden eminim. Coca-Cola?daki tümyöneticilerin, işlerine aşkla sarılması beklenir. Biz yöneticiler hiçbir işi tek başımıza yapamayız.

Çözüm önümüzde

Konferanslarınızda, kadınlar ve akıllı ekonomiyi birleştiriyorsunuz. Bu bana çok anlamlı geliyor. Akıllı ekonominin kendinize göre kriterlerini anlatır mısınız?

Önümüzdeki dönemde dünyanın hakiki güçleri Çin, Hindistan, Brezilya ya da başka bir ülke olmayacak. Gerçek güç kadınlarda olacak. İş dünyası, siyaset dünyası, akademik ve kültürel dünyaların kadın liderlerinde.

Bu yüzyılın ?Kadınlar Yüzyılı? olduğunumu söylüyorsunuz?

Aynen öyle. Gelin şu an için ?Çin Yüzyılı?, ?Hint Yüzyılı? ya da ?BRIC Yüzyılı?yla ilgili konuşmaları bir yana bırakalım. 21?inci yüzyılın ?Kadınların Yüzyılı? olacağına inanalım. Dünya umutsuzca küresel ekonomiyi resetleyip yeniden başlatıp için uğraşadursun, gerçek çözümün aslında burnumuzun dibinde olduğu bir gerçek.

Emeklilik planım yok daha yapacak çok işim var

Ne zaman emekli olmayı planlıyorsunuz? Emekli olunca Ayvalık?ta organik zeytinyağı üretmek sizin gibi aktif ve küresel bir yöneticiye yeter mi? Mesela, Kemal Derviş?in başında olduğu Brooking Enstitüsü gibi bir think tank kuruluşu kurmayı düşünürmüsünüz?

Ayvalık?ta yorgunluk atıyorum

Henüz bir emeklilik planından bahsetmek çok doğru olmaz. Sayın Kemal Derviş Brooking Enstitüsü?nde son derece başarılı işlere imza atıyor. Ama benimdaha yapacağımçok şey var. Ayvalık ve zeytin ağaçları bir süre daha enerji depolamaya, yorgunluklardan arınmak için gideceğim bir sığınak olacak.   (Bugün)