Türkiye Avrupa?nın meyve bahçesi olacak

Meyvecilik kazandırıyor

ADANA- Türkiye?nin meyvecilik alanında en kapsamlı hizmet veren kuruluşlarından Beta Fidancılık?ın sektöre katkısı giderek artıyor. Ülkenin ilk özel sektör araştırma kuruluşu unvanını elinde bulunduran Beta, meyveciliğin yaygınlaştırılması konusundaki çalışmalarını uzman kadrosu eşliğinde sürdürürken, yatırımcılara desteğini esirgemiyor.

Beta Sulama ve Fidancılık, sadece meyve fidanı üreten veya sulama sistemi kuran bir firma değil. Beta?yı başarılı yapan en önemli özelliği ise üreticiyi yönlendirip, onlara kurumsal anlamda danışmanlık hizmeti sunması. Meyveciliğin bölge ve Türkiye genelinde yaygınlaştırılması konusunda yoğun bir çaba gösteren firma, meyvecilik üzerine dünya çapındaki gelişmeleri yakından takip ediyor ve uyguluyor. Yaptığı çalışmalar ve sunduğu hizmetlerle sektöründe önemli mesafeler alan Beta, biyoteknoloji laboratuvarları, ıslah merkezleri, uzmanlaşmış doktor, yüksek mühendis ve bio-teknolog kadrosu ile meyve yatırımcılarının yanında olmak istiyor. A?dan Z?ye meyvecilik konusunu konuştuğumuz Beta Fidancılık?ın AR-GE ve İş Geliştirme Müdürü Yüksek Ziraat Mühendisi Dr. Emine Tanrıver, üreticinin doğru yönlendirilmesi halinde Türkiye?nin gelecek yıllarda Avrupa ve Rusya?nın meyve bahçesi olabileceğini söylüyor. Meyveciliğe olan ilginin son dönemlerde arttığını belirten Tanrıver, meyveciliğin tarla bitkilerine göre üreticisine 3 kat daha fazla kazandırdığına dikkat çekerken konuşmasını şöyle sürdürdü. 

MEYVECİLİK  DIŞ PAZARDA KAZANÇLI

?Günümüzde sağlıklı beslenmenin ön plana çıkmaya başlamasıyla insanların meyve tüketimi de hızla artıyor. İklimsel ve bölgesel faktörler meyve yetiştiriciliğini sınırladığı için meyvecilik her yerde ekonomik olarak yapılamamaktadır. Böylece hızla artan talep karşısında kaliteli ürün her zaman yüksek ekonomik değer kazanmaktadır. Meyvecilik hem iç pazarda hem de dış pazarda oldukça kazançlıdır. Şu anda ürettiğimiz tonajlar ancak kendi ihtiyaçlarımızı karşılamakta. Özellikle erken ve geç turfanda ürünler iç piyasaya bile yetmemektedir. Bu ürünlerin yetişemediği Rusya gelecekte bizim için iyi bir meyve pazarı olacaktır. Meyvecilik tarla bitkileriyle karşılaştırıldığında üreticiye yaklaşık üç katı daha fazla kazanç sağlamaktadır. 

 AVRUPANIN İLK TURFANDA MEYVELERİ BÖLGEMİZDE

10 yıl öncesine kadar bölgemizde yoğun olarak pamuk ve turunçgil yetiştiriciliği yapılıyordu. Ancak değişen iklim ve piyasa koşulları nedeniyle üreticiler alternatif ürün arayışına girdiler. Sert çekirdekli meyve grubuna giren birçok tür de bölgemiz erken turfanda yetiştiricilik açısından ön plana çıktı. Bugün sadece Türkiye?nin değil Avrupa?nın da ilk turfanda meyveleri bölgemizde üretilmektedir. Ülkemiz için yeni bir tür olan Japon grubu eriklerin birçok çeşidi bölgemiz ekolojisinde hızla yayılmaya başlamıştır. Ayrıca bölgemizde Toros dağlarında bulunan birçok yayla geç turfanda meyvecilikle ön plana çıkmaktadır. Türkiye?nin en geç şeftalisi Mersin?in Aslan köy yaylasında, en geç kirazı Adana?nın Kılan ve Tufanbeyli ilçesinin yaylarında üretilmektedir. Ayrıca yine birçok yaylamızda yüksek kaliteli elma ve armut çeşitleri yetiştirilmektedir. Türkiye?de yetiştirilen sert ve yumuşak çekirdekli meyveler bugün İngiltere, Almanya ve Hollanda gibi Avrupa ülkelerine, Rusya ve Irak?a ihraç edilmektedir. Ülkemiz entansif meyve bahçeleriyle erken ve geç turfanda meyve yetiştiriciliğinde ön plana çıkmakta ve dünyada söz sahibi olma yolunda ilerlemektedir? dedi.