Türk ve Çinli Akademisyenlerden Karantinada Ebeveyn-Çocuk İlişkisi Araştırması
Türk ve Çinli anne-babaların, COVID-19 karantina sürecinde çocuklarıyla yaşadıkları deneyimlere ilişkin yapılan araştırmada çalışan ebeveynlerin, çocuklarının bugüne kadar hayatlarının merkezinde olmadığını fark ettikleri ve karantina sonrasında çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmek istedikleri ortaya çıktı.
Profesyonel iş hayatında yer alan Türk ve Çinli ebeveynlerin, COVID-19 karantina sürecinde çocuklarıyla yaşadıkları deneyimlere dair yapılan araştırmada, çocuklarıyla ilk kez bu kadar uzun süre vakit geçirme imkânı bulan ebeveynlerin, çocuklarının bugüne kadar yaşamlarının merkezinde olmadığını fark ettikleri ortaya çıktı.
- Oruç Tuttuğunuzu Doktorunuzdan Gizlemeyin!
- Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Taşova'dan koronavirüs değerlendirmesi:
- Kovid-19'a karşı ilaç geliştirme çalışmaları sürüyor
- Türk ve Çinli Akademisyenlerden Karantinada Ebeveyn-Çocuk İlişkisi Araştırması
- Koronavirüs Hava Kirliliğine Sebep Olan Katı Parçacıklara Tutunuyor
- worldometers.info/coronavirus/
- Salgına karşı dünya hangi önlemleri aldı, Türkiye neler yaptı
- Dünya genelinde Kovid-19'dan iyileşenlerin sayısı 960 bini geçti
- Dünya genelinde Kovid-19'dan ölenlerin sayısı 220 bini aştı
- Türkiye'de Kovid-19'dan iyileşen hasta sayısı 44 bin 22'ye ulaştı
- Koronavirüs salgınında son 24 saat
İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Toran’ın koordinatörlüğünde yapılan araştırmanın Türkiye bölümünde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ramazan Sak ile Doç. Dr. İkbal Tuba Şahin Sak görev alırken, Çin ayağında da University College London’dan Dr. Yuwei Xu ve East China Normal University’den Dr. Yun Yu yer aldı. Araştırma, yaşları 32 ile 45 aralığında değişen gönüllü 13 Türk ebeveyn ile 11 Çinli ebeveyn arasında yapıldı. Çocukları 3 ile 6 yaş aralığındaki ailelerle gerçekleştirilen online görüşmeler sonucunda ise ilginç verilere ulaşıldı.
Özellikle karantina sürecini tanımlamada iki ülke ebeveynleri arasında fark var
Nitel yöntemle yapılan araştırmanın detayları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Mehmet Toran, karantina sürecini tanımlama, çocukla olan ilişkiler ve karantina sonrasına ilişkin düşünceleri açığa çıkarmayı hedefleyen sorulardan oluşan görüşmelerde, ilk bulgulara göre ilginç sonuçlar elde edildiğini kaydetti. Özellikle karantina sürecini tanımlamada Türk ebeveynlerin karantina sürecini anlamaya çalıştıkları, yoğun olmayan bir şok içerisinde oldukları, karantina sürecinin belirsizliği ile kendilerini 'kapatılmış', 'hapsedilmiş' hissettiklerinin tespit edildiğini söyledi. Doç. Dr. Toran, Çinli ebeveynlerin ise daha çok karantina ile baş etme, karantina sürecinde neler yapabileceklerine odaklanma, aile üyeleri ile nasıl vakit geçirileceğine ilişkin planlama yapma ve sosyal izolasyonu korumaya yönelik stratejiler geliştirdiklerini kaydetti.
Her iki ülke ebeveynleri de yetersizlik duygusuna kapıldı
Araştırmanın sonuçlarına göre çalışan Türk ve Çinli ebeveynlerin çocuklarıyla ilk kez bu kadar uzun süre aynı evde yaşadıklarını ifade ettiklerini belirten Toran, “Ebeveynler, çocuklarıyla ilişkilerinde olumlu ve olumsuz değişiklikler yaşadıklarını dile getirdiler. Olumlu yönünden bakıldığında; hem Türk hem de Çinli ebeveynlerin çocuklarını yeniden tanımaya başladıklarını, çocuklarıyla nasıl ilgileneceklerine yönelik beceriler geliştirdiklerini, çocuklarıyla oyun oynamayı öğrendiklerini belirttiler. Ebeveynlerin çocuklarıyla olan ilişkilerindeki olumsuz değişimlere bakıldığında ise bunun da hem Türk hem de Çinli ebeveynlerde ortak olduğu gözlemlendi. Bu sürecin kendileri için oldukça yorucu olduğunu, çocuklarıyla ciddi disiplin sorunları yaşadıklarını, çocukların beklentilerini karşılayamadıklarını dile getiren ebeveynlerin, yetersizlik duygusuna kapıldıklarını söylemeleri de dikkat çekici bir diğer nokta.” diye konuştu.
Karantina çocukları hırçınlaştırdı, ebeveynlerine aşırı bağımlı hale getirdi
Araştırmada, çocukların davranışlarıyla ilgili kayda değer bulgular saptandığını da ifade eden Doç. Dr. Mehmet Toran, “Ebeveynlerin gözlemlerine göre hem Türk hem de Çinli çocukların bu süreçte evde bulunmaktan sıkıldığı, hırçınlaştığı, salgın karşısında çok kaygılandıkları, ebeveynlerine aşırı bağımlı hale geldikleri ve evde yapılan aktivitelere odaklanamadıkları sonucuna ulaşıldı. Bunun dışında çocukların uyku ve beslenme düzenlerinde de değişiklikler olduğu gibi aşırı düzeyde TV, tablet karşısında zaman geçirmek istedikleri de yine ebeveynlerin gözlemleri sonucunda ulaşılan veriler arasında yer alıyor.” dedi.
Ebeveynler, çocuklarının yaşamlarının merkezinde olmadığını fark etti
Doç. Dr. Toran, “Araştırmanın öne çıkan bulgularından biri de hem Türk hem de Çinli ebeveynlerin karantina sonrası çocuklarıyla daha çok vakit geçirmek istemeleri. Karantina öncesi süreçte çocuklarının, yaşamlarının merkezinde olmadıklarını fark eden anne ve babalar, karantina sonrası çocuklarını yaşamlarının merkezine almak istediklerini belirtti." dedi.
Türkiye ve Çin özellikle seçildi
Araştırma için vakanın ilk ortaya çıktığı ve karantinanın ilk uygulanmaya başlandığı ülke olması nedeniyle Çin’i, karantinanın son uygulanmaya başladığı ülkelerden biri olması nedeniyle de Türkiye’yi seçtiklerini dile getiren Doç Dr. Mehmet Toran, “Araştırmamıza ilişkin, şu an yalnızca ön bulguları paylaştık. Araştırmanın tüm verilerini detaylı analiz ettikten sonra, nihai sonuçları kamuoyu ile ayrıca paylaşacağız.” diye açıklamada bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.