'Tuğamiral sivillere ateş ediyordu'
ANKARA
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 sanığın yargılandığı Genelkurmay "çatı" davasına devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tanıklar dinlendi.
Tanık Uzman Çavuş Mahmut Demir, olay tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Karargahında, Basın Halkla İlişkiler Merkezinde görev yaptığını söyledi.
Demir, nöbette olduğu sırada tatbikat olacağı, sanık eski emir subayı yarbay Levent Türkkan'ın emriyle 1A kapısında nöbet tutulmayacağına dair telsizden anons geçildiğini belirtti.
Bir süre sonra görüntü izleme merkezine gelen sanık eski yarbay Gökhan Eski'nin tatbikat yapıldığını söylediğini aktaran Demir, bu sırada silah seslerinin gelmeye başladığını kaydetti.
Endişelenmeleri üzerine yarbay Eski'nin eğitimlerde kullanılan manevra mermilerinin atıldığını iddia ettiğini anlatan Demir, sanık eski tuğgeneral Mehmet Partigöç'ün, Albay Cengiz Aydın'a "Tatbikat bu" dediğini duyduğunu ifade etti.
İlerleyen saatlerde darbecileri protesto için toplanan vatandaşların karargaha girdiklerini gördüğünü belirten Demir, "Bunun üzerine komutanlarımız bize silah alıp olay yerine gitmemizi emretti. Silah alıp komuta katına çıkınca tuğamiral Sinan Sürer ve binbaşı Abdürrahim Aksoy sivil halka ateş ediyordu." dedi.
Demir, sabah darbenin püskürtülmesinden sonra darbeci askerlerin polis tarafından alındığını sözlerine ekledi.
"Bu hain FETÖ'nün darbesidir"
Tanık Kurmay Albay Rafet Kılıç da olay tarihinde Genelkurmay İstihbarat Karşı Koyma (İKK) Şube Müdürü olduğunu ancak İrtibat Ofisi Başkanı olarak geçici görevle Somali'de bulunduğunu ifade etti.
Yurt dışı görevi yapmasına rağmen temayüllere aykırı şekilde Somali'ye gönderildiğini belirten Kılıç, yurt dışına gitmesi halinde "paralel yapı"ya karşı mücadelenin akamete uğrayacağını dilekçeyle bildirmesine rağmen cevap alamadığını kaydetti.
MİT ve emniyet istihbaratla kurduğu iyi ilişkiler nedeniyle "paralel yapı"nın hedefi olduğunu, kendisini karargah dışında tutmaya çalıştıklarını ifade eden Kılıç, "Çünkü paralel yapıya ilişkin yoğun bilgi akışı benim görev yaptığım zamanda başladı. Bu durum da FETÖ'yü rahatsız ettiğini düşünüyorum." dedi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşamı, olağan dışı gelişmelerden haberdar olmasından hemen sonra ulaşabildiği personele, "Bu yapılan paralel yapının darbe girişimidir. Buna karşı duracağız." şeklinde mesaj gönderdiğini ifade etti.
Amiri Tuğgeneral Atilla Gökesaoğlu'na ulaşamayınca sanık yüzbaşı Metin Demir'i aradığını söyleyen Kılıç, "Metin'e bunun hain FETÖ darbesi olduğunu söyledim. Ona, 'Başarılı olurlarsa ilk talan edecekleri yer orasıdır. Sakın orayı bırakma. Canın pahasına oraya FETÖ'cü sokma' dedim. O da elinde geleni yapacağını söyledi ancak olay sonrası Somali'den çağrılıp aynı göreve döndüğümde yapılan idari tahkikat sonucu Metin yüzbaşının olay gecesi bana söylediğinin aksine tel örgüden atlayarak kaçtığı ortaya çıktı. Bana 'Silahım var.' dediği halde video kayıtlarında silahı olmadığını gördük." ifadesini kullandı.
Muhabir: Tanju Özkaya
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.