TSK ve ABD Münbiç'te ortak devriyeye başladı
TSK ve ABD Münbiç'te ortak devriyeye başladı
Milli Savunma Bakanı Akar, Münbiç'te Türk Silahlı Kuvvetleri ve ABD unsurları arasında ortak devriyenin bugün saat 15.53 itibarıyla başladığını açıkladı. Akar, yeni askerlik sisteminin de gelecek günlerde tamamlanacağını bildirdi.
TBMM
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 2019 Yılı Bütçe Teklifi'ne ilişkin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Münbiç'te gelinen son duruma ilişkin açıklama yaptı.
- Türkiye ABD'nin oyununu bozdu..
- Münbiçliler Türkiye'nin müdahalesini istiyor
- Münbiçlilerden Türk askerine çağrı
- Rusya'dan 'İdlib'den binden fazla savaşçı ayrıldı' açıklaması
- TSK, terör örgütü YPG/PKK'nın mevzilerini bombalıyor
- TSK ve ABD Münbiç'te ortak devriyeye başladı
Bakan Akar, milletvekillerinin sorularını yanıtlarken "Bizim ABD ile beraber Münbiç'te yapmayı planladığımız, eğitimini tamamladığımız ve başlayacak dediğimiz ABD ve TSK unsurlarının müşterek devriyesi bugün saat 15.53'te başlamış bulunuyor." bilgisini paylaştı.
Akar,"Münbiç'te yapılması gerekenlerden bir aşama daha geçildi. Sabırla bu ilişkiyi sürdürüyoruz, bunun sonuçlarının alınmasını bekliyoruz." dedi.
TSK ve ABD Münbiç'te ortak devriyeye başladı http://aane.ws/ayf
Milli Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada da Türk Silahlı Kuvvetleri ve ABD Silahlı Kuvvetleri arasında Münbiç konusunda devam eden faaliyetlerinin "Münbiç Yol Haritası" ve "Güvenlik Prensipleri" çerçevesinde yürütüldüğü belirtildi.
Açıklamada, "Bu kapsamda karşılıklı yürütülen planlama, koordinasyon ve müşterek eğitim çalışmaları sonucunda müşterek birleşik devriyelerin icrasına 1 Kasım 2018'de saat 15.53 itibarıyla başlanmıştır. Devriyeler, Münbiç Yol Haritasında belirlenen hedeflere ulaşana kadar devam edecektir." ifadeleri yer aldı.
Eğitimler 25 Ekim'de tamamlanmıştı
Taraflar, ortak devriye öncesinde yürüttükleri eğitimleri 25 Ekim'de tamamlamışlardı.
Türk ve ABD askerleri çalışmayı Münbiç cephe hattı ile Fırat Kalkanı Harekatı bölgesindeki Cerablus ilçesini birbirinden ayıran Sacu Çayı'nın civarında yürütüyor.
ABD ve Türkiye, 4 Haziran'da YPG/PKK'nın Suriye'nin kuzeyinde Fırat Nehri'nin batısında işgal ettiği Münbiç'ten çekilmesi için mutabakat sağlamıştı.
Yol haritası, 4 Haziran'dan sonraki ilk 3 ay içinde ortak devriyelerin tamamlanıp, ilçe merkezindekiler dahil olmak üzere YPG/PKK'lıların bölgeden tümüyle çıkartılmasını, ardından ilçe merkezindeki askeri ve sivil meclislerin yeniden yapılandırılmasını öngörüyor.
ABD tarafı, yol haritasının henüz başlangıç aşamasında teknik gerekçeler ileri sürerek uzun bir gecikmeye sebep olmuştu.
TSK unsurları, 18 Haziran'dan bu yana 68 kez koordineli/bağımsız devriye faaliyeti icra etti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki Bakanlığının 2019 bütçesinin görüşmelerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Akar, göreve gelir gelmez yaptıkları çalışmalardan birinin uzman erbaşlara orduevi statüsünde tesis kazandırmak olduğunu, Ankara, İstanbul ve İzmir'de bunun çalışmasının yapıldığını söyledi.
Bedelli askerlik, dövizli askerlik veya klasik askerliğe ilişkin soruları da yanıtlayan Akar, bu konuyla ilgili 2-3 aydan bu yana çalışma yapıldığını, bunun henüz sonuçlanmadığını bildirdi.
Çalışmanın çok değişik boyutları bulunduğunu, farklı bakanlıkları da ilgilendirdiğini ifade eden Akar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tarım ve hayvancılık çok önemli bir konu. Bunun üzerinde devamlı duruyoruz. Doğu ve Güneydoğu'yu gezdikçe, oradaki insanlarla konuştukça, görüştükçe, Kürt kardeşlerimiz, Alevi kardeşlerimiz, orada yaşayan insanlarla, Türklerle hep beraber oturup sohbet ettikçe, tamamen samimi ortamda konuştukça ortaya çıkan manzara, bu bir günde ortaya çıkan bir şey değil. Tarım ve hayvancılık şart çünkü öbür türlü fabrika denildiği zaman, 'Ağrı'ya fabrika yapalım', nasıl yapacaksınız fabrika? Hammaddesi, ustası nereden gelecek, mühendisi nerede yatacak, lojmanı nerede, yolu nerede, demir yolu var mı, hava yolu var mı gibi bir sürü sorun çıkıyor. Tarım ve hayvancılıktan başladığın takdirde çok daha rahat ilerleme, gelişme olabilir diye düşünüyoruz. Bu manada oradaki yaptığımız çalışmalarda bunu dedikten sonra, bu sefer Tarım Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı 'Siz böyle diyorsunuz ama çocuklar askerliği yedek subay olarak yapmak istiyor, 6 ay yapmak istiyor bunun için de kimse tarım lisesine, meslek lisesine, tarım ve hayvancılığa bakmıyor, herkes üniversiteye gitmeye çalışıyor' diyorlar.
Diğer taraftan yurt içinde, yurt dışında evlatlarımız, kardeşlerimiz, okuyanlar var, çok önemli görevlerde, çok önemli akademik çalışmalar yapıyor. 20-25 gün gel, git vesaire bunlar ne getiriyor, ne götürüyor? Olaya tamamen objektif şekilde bakıp herhangi bir şekilde takım tutar gibi taraf olmaksızın ne yapabiliriz diye Tarım Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız dahil arkadaşlarımız yoğun şekilde çalışmalarını sürdürüyorlar. Önümüzdeki günlerde bu tamamlanacak ve bundan sonra ülkemizin, kamuoyunun gündeminden mümkünse bu bedellidir, dövizlidir, 6 ay mıdır, 7 ay mıdır, asteğmendir, üst teğmendir lafını çıkarıp bunu bir zemine oturtma gayretimiz sürüyor."
Ay Yıldız Projesi'ne ilişkin de bilgi veren Akar, Genelkurmay Başkanlığı ve kuvvet komutanlıklarının Etimesgut'ta ay yıldız şeklinde yapılacak binada hizmet vereceklerini açıkladı.
"Köşesiz de değiliz"
Özgürlük, demokrasi ve refahın güvenlik olmadan gerçekleşemeyeceğini dile getiren Akar, Türkiye'nin 81 milyonluk bir millet olduğunu, bu milletin birbirine sarılıp güvenliğini, refahını, egemenliğini ve bağımsızlığını sağlaması gerektiğini söyledi. Akar, şöyle konuştu:
"Özgürlük, demokrasi, hepsi eyvallah fakat bizim de bazı şeylerimiz var. Köşesiz de değiliz. Bazı şeylerde köşeliyiz. Bu da nedir? Türkiye'nin güneyinde, Irak'ın kuzeyinde, Suriye'nin kuzeyinde bir koridora asla izin vermeyeceğiz. Bu mümkün değil. Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim. Bunu muhataplarımıza resmi toplantı, gayriresmi toplantı, sosyal faaliyetler, açık ve net söylüyoruz. Bunu göze alın ona göre planınızı yapın. Eğer bu olmazsa olmazımızı açıktan ortaya koymadığımız takdirde herkes yalan yanlış hesaplar yapıyor. Bu sefer herkes kaybedecek. Başından bilin, eğer bunu göze alıyorsanız buyurun. Değilse bir an önce hiza istikamete girin. Biz Irak'ın, Suriye'nin toprak bütünlüğü, siyasi bütünlüğünden yanayız. Bunda hiçbir şüphe yok. Ama oradaki şartları iyi değerlendirmek lazım. Yani hırsızın hiç mi suçu yok? Biz durup dururken Suriye'ye girmedik ki. Durup dururken Irak'a girip çıkmıyoruz ki."
Milli Savunma Bakanı Akar, Münbiç'te DEAŞ'ın etkisiz hale getirilmesi gerektiğini 2014-2015'te ABD'lilerin gündeme getirdiğini belirterek "Amerikalılar, 'Biz buraya gireceğiz, girerken de YPG'yi kullanacağız fakat buradaki faaliyetleri derleyip toparladıktan sonra çıkacağız' dediler, çıkmadılar. 'Yapacağız' dediler yapmadılar. Daha sonra yol haritası yapıldı. Güvenlik prensipleri ortaya konuldu. Buna göre de takvimin gerisinde olmakla beraber bugün yapılması gerekenlerden bir aşama daha geçildi." diye konuştu.
Bu konudaki ilişkiyi sabırla sürdürdüklerini ifade eden Akar, "Sonuçların alınmasını bekliyoruz ve muhatabımız Amerikalı dostlarımıza bir an önce yaptığımız planların gerçekleşmesini tavsiye de ediyoruz, teklif de ediyoruz, gündeme getiriyoruz." dedi.
İdlib konusuna da değinen Akar, şunları kaydetti:
"İdlib bizim için hayati bir sorun. Eğer İdlib'de yaşayan 3,5, kimilerine göre 4 milyon Suriyeli kardeşimiz Türkiye'ye gelirse gelmeye kalkarsa -ki almamak diye bir şey yok- orada ölüm kalım varsa insansınız, nasıl almam diyeceksiniz? Biz daha o seviyeye gelmedik, modern seviyeye gelmedik. 'Almıyorum' diyemiyoruz. Adamları tel örgülerin peşinde bırakamıyoruz. Aldığımız zaman zaten içeride 3,5 milyon misafir etmekten dolayı birtakım külfetler içindeyiz. Bu Avrupalı, Amerikalı dostlarımızın, uluslararası kurum ve kuruluşların verdikleri 3 artı 3 milyar avronun esamesi okunmuyor. Hepsi bizim kendi bütçemizden çıkıyor. Bu nedenle burada biz Ruslarla, İranlılarla konuşmalarımızda dedik ki 'İdlib olmazsa olmazımız'. Burada herhangi bir şekilde rejimin varil bombasıydı, uçaklardı, topçuydu, roketlerdi, buraya tasallut ederlerse buna karşı tavrımızı koyacağız. Bunun üzerine Soçi'de 17 Eylül'de yapılan toplantı sırasında bazı sıkıntılar yaşanması anında Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsi gücü, girişimiyle Sayın Putin ile yaptığı ikili görüşmeyle bu noktaya gelindi."
ABD'nin "PYD/YPG'ye silah vermesine" ilişkin bir soru üzerine Akar, "Uçaklarla, tırlarla oraya silah geldiğini görüyoruz da tabii burada münasebetler, dünyadaki dengeler var. Her şeyi böyle yakıp yıkıp... Herkes kızdığında karısını boşasaydı, herkes bekar kalırdı. Onun için bir şeyleri sürdürmek zorunda kalıyoruz. Dolayısıyla bu bir yere kadar gidecek ama bazı sınırları da kendilerine söyledik, söylemeye de devam ediyoruz." diye konuştu.
Akar, bedelli askerlik konusunda, "Bu konu da daimi olacak. İkide bir bedelli mi olacak, çıktı mı çıkacak mı, geldi mi geliyor mu, üç ay mı beş ay mı, 10 bin mi 5 bin mi noktasına gelmeden öngörülebilir olacak. Herkes bilecek ki bu budur. Burada en güzeli, en rahatı '20 yaşına gelen her erkek vatandaş askerlik görevini yapar' deyip kapatmak ama işte olmuyor. Bir takım ekonomik, siyasi, toplumsal, bireysel, günün getirdiği mecburiyetlerden dolayı böyle bir çözüme gidiliyor. Bu çözümü hiç olmazsa kendi içinde tutarlı, sürdürülebilir, öngörülebilir hale getirebilmek istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Türk askerinin Suriye'den çıkıp çıkmayacağı ve Irak'taki pozisyonlarının ne olacağı" sorusuna Akar, "Suriye ve Irak'ta biz, Türkiye'nin güvenliğine çalışıyoruz. 'Suriye'deki bütün kuvvetleri çekelim, Afrin'de, İdlib'de işimiz kalmadı, çıkalım.' diyebilen var mı? Bu mümkün değil." dedi.
Suriye'de yeni anayasa için çalışmaların sürdüğünü belirten Akar, sonrasında seçimin yapılarak, Suriye'nin kendi idaresine kavuşacağını söyledi.
Irak'ın, Suriye'nin güçlü olmasının Türkiye'yi güçlendireceğini vurgulayan Akar, "Fakat diğer ülkelerle ilgili biraz dikkatli olmamız lazım diye düşünüyorum." ifadesini kullandı.
"2012'de uçuracak İHA yoktu"
Akar, Türkiye'nin Ortadoğu politikasının bir macera olmadığının altını çizerek, "Güvenliğimiz ve savunmamız için gerekli olan neyse, kabine Cumhurbaşkanımızın başkanlığında gerekli kararları alıyor ve uyguluyor." diye konuştu.
Suriye'de Beşşar Esed'in, 1 milyona yakın insanın katili olduğunu belirten ve rejimle herhangi bir temaslarının olmadığını ifade eden Akar, "Suriye halkı bizim kardeşimiz. Anayasa gerçekleşecek, arkasından seçim gerçekleşecek, Suriye'nin gerçek sahipleri duruma hakim olacaklar biz de onlara her türlü saygıyı, hürmeti göstereceğiz." dedi.
"Türkiye'nin insansız hava aracı (İHA) üretmesi ve kullanmasına" ilişkin bir soru üzerine Akar, şöyle konuştu:
"2012 yılında anlaşmasını ve sözleşmesini yaptığımız 10 İHA'mız vardı ve 3'ü arızalıydı. Bizim için çok hayati öneme haizdi. Anlaşması yapılan bu İHA'ların bakım saatleri geldiğinde, Mavi Marmara'dan dolayı, parasını aldıkları halde bakımını dahi yapmadılar ve bizim uçuracak tek bir İHA'mız yoktu. Bunun üzerine, zaten bu işte çalışmakta olan özel ve kamu seferber oldu, bugün bir noktaya geldik. Bu saygıdeğer bir nokta. Bunu saygıyla karşılamak lazım. Şu anda silahlı ve silahsız İHA ihraç edecek duruma geldik. Bütün dost ve müttefik ülkeler talep ediyorlar. Şu anda bize yurt içinde ve dışında yaptığımız terörle mücadele harekatlarında, diğer faaliyetlerde bunların yaptığı katkı çok hayati."
Ege ve Akdeniz'deki gelişmeler
Ege'deki adalarda ve Akdeniz'de yaşanan gelişmelerin de sorulduğu Akar, şunları söyledi:
"Gelin, oturup konuşalım' diyoruz ama tek tek değil. Türkiye ile Yunanistan arasında ne kadar problem var, kim uzmanlar oturun çözün. 'Bugün bunu, yarın onu şeklinde olmasın' diyoruz. Biz, iyi komşuluktan, barıştan, huzurdan yanayız. 'Ekonomik imkanlardan her taraf yararlansın, karşılıklı gidiş gelişler kolaylaşsın' diyoruz. Bunun dışında, Ege'de, Doğu Akdeniz'de, Kıbrıs'ta, Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve KKTC'nin hak ve menfaatlerine karşı her türlü girişime karşıyız. Hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğiz, hiçbir hakkımızın çiğnenmesine müsaade etmeyeceğiz. Dolayısıyla burada biz, barış ve diplomasiyle çözüm bulmak için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz."
FETÖ ile mücadele
FETÖ konusundaki mücadelelerine de değinen Akar, "Yeni bilgi, belge çıktığı takdirde tereddütsüz yapılması gereken neyse o işlem yapılıyor. OHAL komisyonu, mahkemeler tarafından herhangi bir şekilde suçsuzluğuna kanaat getirilen varsa, onlar da tekrar TSK'ya dönüyorlar." dedi.
Akar, FETÖ temizlendikten sonra TSK'nın kendisine verilen bütün görevleri, kalan personelin birbirine güvenmesiyle, inancı, fedakarlığı ve kahramanlığıyla yaptığını vurguladı.
Hulusi Akar'ın açıklamalarının ardından Milli Savunma Bakanlığı bütçesi komisyonda kabul edildi.
Muhabir: Selen Temizer, Ömer Koparan, Mehmet Toktaş, Sarp Özer, Ferdi Türkten, Mehmet Tosun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.