'Toplantıda ortak payda ülkemizin geleceği idi'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşen Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki kanaat önderleri, görüşmenin son derece olumlu geçtiğini belirtti.
DİYARBAKIR (AA) - Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki kanaat önderleri, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile gerçekleştirdikleri görüşmeyi değerlendirdi.
Toplantıya Mardin'den katılan kanaat önderi Mehmet Timurağaoğlu, AA muhabirine, görüşmede geleceğin inşası, hak, hukuk, eşitlik, birlik ve beraberlik konularının üzerinde durulduğunu, bu konuda Cumhurbaşkanın güzel mesajlar verdiğini belirtti.
"Her tür fedakarlığı yapmaya hazır olduğumuzu söyledik"
Timurağaoğlu, ülkenin ve bölgenin önemli bir süreçten geçtiğini dile getirerek, şöyle dedi:
"Cumhurbaşkanımız, birlik ve beraberlik içinde ülkenin geleceği için gerekli adımları attıklarını ve atmaya da devam edeceklerini belirtti. Toplantıya tüm görüşleri temsilen katılım oldu. Terör kimden gelirse gelsin buna karşı olmamız ve kenetlenmemiz gerekir. Cumhurbaşkanına üzerimize düşen görevi yerine getirmek için her tür fedakarlığı yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. Bu menfur terör olaylarının karşısında durmaya davet ediyoruz."
"Cumhurbaşkanı, bu görüşme ile ülkenin geleceğiyle ne kadar yakından ilgilendiğini gösterdi. Sayın Erdoğan'ın insanları birlik ve beraberliğe davet etmesini takdirle karşıladım. Toplumun içinden gelen insanlara bu kadar değer vererek, bire bir görüşmesi, bu kadar zaman ayırması gerçekten önemli ve değerli" diyen Timurağaoğlu, herkesin görüş ve düşüncelerini rahatlıkla ifade edebildiği bu tür toplantıların devam etmesinin önemli olduğunu vurguladı.
"Toplantıda ortak payda ülkemizin geleceği idi"
Kanaat önderi Yılmaz Altındağ, toplantıya bölgenin hemen hemen her ilinden farklı görüşleri temsil eden kanaat önderlerinin katıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kanaat önderlerini fikirlerini aldığını ifade eden Altındağ, sorunların çözülmesinde bizzat alandaki kişilerin dinlenilmesini son derece faydalı gördüklerini aktardı.
Cumhurbaşkanının bölgeye değer verdiğini, bu toplantıların devam etmesini istediklerini dile getiren Altındağ, "Toplantıda ortak payda ülkemizin geleceğiydi. Bölgeden giden kanaat önderlerini dinlemeyi Osmanlı döneminde tebdili kıyafet giyinip halkın arasına girmek gibi önemliydi" ifadelerini kullandı.
"İlgili yerlere talimat verdi"
Şırnak'tan toplantıya katılan Arslan Tatar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gerçekleştirdikleri toplantıda bölgenin sorunlarını aktarma fırsatı bulduklarını belirtti.
Tatar, "Cumhurbaşkanı bölge halkının huzur ve güven içinde yaşamını sürdürmesi için ne yapılması gerekiyorsa ilgili yerlere talimat verdi. Kanaat önderleri olarak görüş ve düşüncelerimizi aktardık. Güneydoğu'daki kardeşlerimizin terörist olmadığını, vatanlarını ve dinlerini seven bir millet olduğunu ifade ettik" diye konuştu.
"Şiddetin daha da şiddetlenmesine anlam veremiyoruz"
Abdurrahman Tetik, Çözüm Süreci ile bölgede yaşamın normale dönmeye başladığını ancak bölge halkının destek verdiği sürecin sabote edildiğini belirtti.
Son dönemde şehirlerde gerçekleştirilen saldırıların milletin huzuruna yönelik yapıldığını ifade eden Tetik, "HDP barajı aşmamış olsaydı, 'Belki barajı aşmış olsalardı Çözüm Süreci devam eder, barış gelirdi' derdik. Barajın aşılmasına rağmen şiddetin daha da şiddetlenmesine hiç anlam veremiyoruz" şeklinde konuştu.
"Kürt halkını yok etme politikasını yürütmeye çalıştılar"
Lokman Özcan da terör örgütünün hiç bir zaman Kürt temsiliyeti olmadığını, Kürtleri temsil edemediğini, Kürt halkının da onları temsilci kabul etmediğini belirtti.
Özcan, PKK'nın ne istediğini örgütün dahi bilmediğini düşündüğünü dile getirerek, "PKK'nın derdi yabancı devletlerin maşalığını yapıp onların menfaatleri doğrultusunda hareket etmesidir. Barajı aşıp, 80 milletvekili çıkardırlar. Ama ne yazık ki 80 milletvekilinin seçilmesiyle Kürt halklarının geleceğini tesis etmek yerine, Kürt halkını yok etme politikasını yürütmeye çalıştılar. Terör örgütü hiçbir zaman silah bırakmadı, bırakmayı da düşünmüyor. Kürt halkının cahil kalmasını istiyorlar. Kürt halkının inancına bağlılığını bildikleri için de gerek inançlarına gerek ibadet yerlerine yönelik saldırılarda bulunuyorlar. Van'da Kürtçe mevlit yasaklanmış, okutulmuyormuş." ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.