Tezcan'dan 'cumhurbaşkanı adayı' açıklaması
ANKARA
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantının ardından açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Afganistan'ın başkenti Kabil'de meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyerek ve terörü lanetleyerek başladı.
Tüm İslam aleminin Berat Kandili'ni kutlayan Tezcan, barışın, kardeşliğin, dostluğun hakim olmasını diledi.
İşçilerin ve emekçilerin, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutlayan Tezcan, emeğin önündeki sorunların kaldırılması temennisinde bulundu.
CHP'ye milletvekilliği için aday adaylığı başvurularının başladığını hatırlatan Tezcan, görevlendirilen 5 genel başkan yardımcısının aday adaylarıyla ön görüşmeler yapacağını, bu görüşmeler doğrultusunda değerlendirmeler gerçekleştireceklerini bildirdi.
Vatandaşlardan, 2 Mayıs'ta askıya çıkacak seçmen kütüklerini kontrol etmelerini isteyen Tezcan, tatile çıkacak vatandaşların, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalma ihtimaline karşı 8 Temmuz'u dikkate alarak, planlama yapmaları gerektiğini vurguladı.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret ettiğine yönelik iddialara değinen Tezcan, "Bu ziyaretin içeriği Abdullah Gül'e 'aday olma' telkinidir. Bu, yıllar sonra bir yeni Ali Fuat Başgil olayıdır. 1961 yılında Başgil'e aday olmaması yönünde yapılan baskının yıllar sonra bir tekrarıdır. Bu, siyasete askeri vesayet bulaştırmadır. Askeri vesayetle siyasetin planlanmasıdır. Bu, yeni 28 Şubatçılıktır." diye konuştu.
"Millete şikayet ediyoruz"
Tezcan, bugün, yeni bir "28 Şubatçılık" hareketiyle karşı karşıya olunduğunu öne sürerek, şunları kaydetti:
"Bu çok açık biçimde darbeciliktir. Siyasete asker eliyle dizayn verme çabasıdır, darbeciliktir. 20 Temmuz sivil darbesi, bu ziyaretle üniforma giymiştir ve askeri kanadını tamamlamıştır. İzaha muhtaç bir durumdur. Böylesi bir dönemde hatır ziyareti yapılacak günlerden geçmiyoruz. Bu çok açık bir yeni askeri vesayet girişimidir ve Erdoğan, saray iktidarı, tek adam koalisyonu çöküşün eşiğine geldiğini anladığı anda ayakta durabilmek için son çareyi askeri vesayete sarılmakta bulmuştur. Millete şikayet ediyoruz. 24 Haziran'da ve 8 Temmuz'da sandığa gidin ve bu askeri vesayet girişimini çökertin. Yıllardır size gelip 'Askeri vesayete karşıyız' diye oy isteyenlerin gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. Maske düştü, takke düştü, kel göründü. Perde yırtıldı, arkadaki gerçek ortaya çıktı."
Bülent Tezcan, bu görüşmenin haberini yapan gazetecinin işten çıkarıldığını ifade ederek, basının içinde bulunduğu tabloya işaret etti.
Cumhuriyet davasında hukuka aykırı bir şekilde mahkumiyet kararları verildiğini ileri süren Tezcan, mahkemenin gazetecilik faaliyetini mahkum etme ayıbının ve utancının altına imza attığını belirtti.
Tezcan, gelecek süreçte itiraz ve temyiz aşamalarında bunun düzeleceğine inandıklarını bildirdi.
"Fazlaysa kampüsü büyütün"
"Casusluk aranıyorsa, FETÖ'yü kozmik odaya sokarak tarihimizin en büyük casusluk olayına yardım yataklık eden, imkan sağlayan AK Parti iktidarının sorumlularına bakmak gerekir." diyen Tezcan, bunun sorumlularının ellerini, kollarını sallaya sallaya gezerken, FETÖ'ye karşı çıkan gazetecilerin talimatla mahkumiyet kararı aldığını kaydetti.
Tezcan, siyasetin üslubunun bozulduğunu ifade ederek, "Erdoğan'ın, AK Parti Genel Başkanı‘nın konuşmalarına baktığınız zaman, çocuklarımızın o konuşmaları dinlemesinden imtina eder olduk. Ahlakları bozulacak." dedi.
"Siyaseti kirleten anlayışın, siyasetin dilini ve siyaset yapma yöntemini de kirlettiğini" ileri süren Tezcan, siyasette nezaketin kalmadığını belirtti.
AK Parti iktidarının, tek adam rejiminin Türkiye'yi böldüğünü, toplumu kutuplaştırdığını anlatan Bülent Tezcan, şimdi de 11 üniversitenin bölündüğünü anımsattı.
Üniversitelerin, "birikim, geçmiş, tecrübe, kurumsal kimlik" olduğunu belirten Tezcan, "Öğrenci sayısı fazlaymış, olsun. Fazlaysa kampüsü genişletirsin, kontenjanı düşürür, sonraki yıllarda daha az sayıda öğrenci alırsın. Yıllardan bu yana o üniversiteyle bütünleşmiş fakülteleri ayırıp başka yerlere dağıtarak, üniversiteleri bölerek eğitim sistemine ve üniversite anlayışına bir kere daha bu darbeyi vurmakla elinize ne geçecek? Giderken bile tahribat yaratarak gidiyorlar." diye konuştu.
"İki lobi, bir hobi iktidarı"
"AK Parti iktidarı, iki lobi, bir hobi iktidarıdır. Birinci lobi faiz lobisi, ikinci lobi ithalat lobisi. Hobi de yolsuzluk hobisi." diyen Tezcan, Türkiye'nin faiz lobisine terk edildiğini savundu.
AK Parti döneminde 150 milyar dolar yabancı, 650 milyar lira ise içerideki finans kuruluşlarına faiz ödendiğine değinen Bülent Tezcan, Türk çiftçisi ve tarımının ithalat lobisine kurban edildiğini, hububat, et, canlı hayvan, saman, pamuk, mısır, buğdayın ithal olduğunu aktardı.
Tezcan, milletin 24 Haziran'da "iki lobi, bir hobi iktidarına" son vereceğini kaydetti.
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tezcan, "Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, milletvekili adaylığına başvurmayı düşünüyor mu?" şeklindeki soru üzerine, "Benim bildiğim, başvuracak. Kendisiyle konuşmadım ama doğal olan da başvurmasıdır. Genel Başkanımız başvuracak. Nasıl başvuracak? Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili parti kararını verdikten sonra Genel Başkanımız cumhurbaşkanı adayı olursa, tabi ki milletvekili adayı olmayacak ama Genel Başkanımız, partinin yetkili organları önümüzdeki süreçte bir başka cumhurbaşkanı adayı ile çıkacaksa, o zaman doğal olarak Genel Başkanımızın milletvekili adayı olması gerekiyor." yanıtını verdi.
"Ateş olmayan yerden duman tütmez"
"Cumhurbaşkanı adayını ne zaman açıklayacaksınız? İttifak konusunda bir sona ulaşıldı mı?" sorusuna Tezcan, "Cumartesi'yi beklemeden bu hafta ortalarında sanıyorum adayımızla tanışacaksınız. Adayımızı öğreneceksiniz. İttifaklarla ilgili süreç olumlu gelişiyor. Biz, ısrarla 'ilkeler ve demokrasi ittifakı' dedik. Bugünlerde, yakın zamanda ittifaklarla ilgili de bir önemli açıklamayı duyacaksınız." karşılığını verdi.
"Seçim güvenliğine" ilişkin bir soru üzerine de Tezcan, şunları söyledi:
"Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Sadi Güven'in kamuoyu önünde yakınmaktan çok, toplumda seçim güvenliğiyle ilgili bir rahatsızlık varsa oturup hem kendisinin hem de yüksek heyetin bunu düşünmesi gerekir. Ateş olmayan yerden duman tütmez. Dolayısıyla seçim güvenliği konusunda biz, azami dikkat göstereceğiz. Bu konuda bütün alt yapı çalışmalarını yaptık. Biz, sandık güvenliğini sağlayacağız."
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimleri iptal ettirebileceğine" yönelik iddiaların sorulduğu Tezcan, "Milletin gücüne dayanmadan kimsenin 'seçimi kazanamadım' diye iptal edebilme gücü ve yetkisi yoktur. Böyle bir kudreti olamaz, ona fırsat vermeyiz. Hiç kimsenin kaybettiği seçime rağmen orada oturmaya gücü yetmez." yanıtını verdi.
"Önemli görev yaptılar"
"İYİ Parti'ye geçen 15 milletvekilinin CHP'den milletvekili adayı olma sürecinin" sorulması üzerine Bülent Tezcan, arkadaşlarının önemli bir görev yaptığını, ne zaman gerekli görülürse o zaman geleceklerini bildirdi.
Bir gazetecinin "Kayseri'de il başkanları toplantısında sandık kurularak kafalarındaki cumhurbaşkanı adayını yazmaları istenmiş. Hangi isim çıktı?" sorusu üzerine Tezcan, bunu bilmediğini, kapalı zarfların bir torbaya konularak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'na teslim edildiğini vurguladı.
Muhabir: Mehmet Tosun
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.