Teröre ve şiddete karşı en net tavrı almış ülkeyiz

Teröre ve şiddete karşı en net tavrı almış ülkeyiz
 Başbakan Davutoğlu, gerekçesi ne olursa olsun her türlü teröre ve şiddete karşı en açık ve net tavrı Türkiye'nin aldığını söyledi. ANKARA...

 

Başbakan Davutoğlu, gerekçesi ne olursa olsun her türlü teröre ve şiddete karşı en açık ve net tavrı Türkiye'nin aldığını söyledi.

 

ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Paris'te, mizah dergisi Charlie Hebdo'nun ofisine düzenlenen saldırıya ilişkin, "Biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak gerekçesi ne olursa olsun her türlü teröre ve şiddete karşı en açık ve net tavrı almış bir ülkeyiz. Bu saldırıyı da bu terörü de en güçlü şekilde kınıyoruz ve bu zor günde Fransız halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum" dedi.

 

Davutoğlu, Savunma Sanayii Müsteşarlığındaki Savunma Sanayii İcra Komitesi Toplantısı'nın ardından gazetecilerin saldırıya ilişkin sorusu üzerine, bu haberden derin üzüntü duyduklarını ve etkilendiklerini belirtti. Davutoğlu, şunları söyledi:

 

"Biz, Türkiye Cumhuriyeti olarak gerekçesi ne olursa olsun her türlü teröre ve şiddete karşı en açık ve net tavrı almış bir ülkeyiz. Bu saldırıyı da bu terörü de en güçlü şekilde kınıyoruz ve bu zor günde Fransız halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.

 

Hiçbir gerekçe bu tarz bir terör faaliyetini mazur gösteremez. Bu faaliyetlerin zaten tırmanmakta olan kültürel gerilim alanlarına, çatışma alanlarına dönüşmesine engel olunması lazım. Bu da hepimizin, ortak şekilde, terör faaliyetleri karşısında tutum almamıza bağlıdır. Şiddet ve terör dilinin dünyada egemen olmaması yönünde bütün ülkelerin ortak tavır alması önemlidir. Aynı şekilde herhangi bir şekilde yabancı düşmanlığı, ırkçılık vs. akımları konusunda hepimizin aynı hassasiyeti göstermesi... Kültürel barışın yaşandığı, kültürel barışın ve karşılıklı saygının egemen olduğu, terörün olmadığı bir döneme geçilmesi konusunda küresel bir işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Bu saldırının daha başka gerilim alanlarının oluşmasına sebep olmaması için elimizden geleni yapmak gerektiğine inandığımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum.

 

Saldırının İslam ile İslam diniyle herhangi bir şekilde irtibatı kurulamaz. İslam dininin yüce değerleri bu tür saldırıları kesinlikle tecviz etmez, bunlara cevaz vermez. İslam ile bu faaliyetler arasında kurulacak her türlü irtibat yanlış olacaktır."

 

Savunma sanayisinde en üst düzey teknolojik araçlara sahip olma hedefi

 

Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Sanayii Müsteşarlığının çalışmalarından memnuniyet duyduğunu dile getiren Davutoğlu, gerek Yüksek Askeri Şura'da gerekse Genelkurmay Başkanlığını ziyarette, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) caydırıcı gücünün ve küresel anlamda etkin rol oynama misyonunun yerine getirilmesi için teknolojik kapasitenin artırılması, savunma sanayisinin en üst düzey teknolojik araçlara sahip olması konusundaki stratejik hedefi ortaya koyduklarını belirtti.

 

Savunma sanayisinin, bir ülkenin bekası, bağımsızlığı ve özgürlüğünü koruması için en önemli alanlardan biri olduğunu vurgulayan Davutoğlu, kendi savunma sanayisini geliştirememiş ülkelerin uzun dönemde çok ciddi savunma problemleriyle karşılaştığını kaydetti.

 

Bu anlamda son dönemde savunma sanayisinde gerçekleştirilen son derece önemli projeleri bir kez daha detaylı şekilde ele almaktan büyük onur duyduklarını ifade eden Davutoğlu, en kısa zamanda Savunma Sanayii Yüksek Koordinasyon Kurulunu da toplantıya çağıracağını ve bütün çalışmaları birlikte gözden geçireceklerini anlattı.

 

Toplantıda öncelikle uydu fırlatma sistemi projesindeki gelişmeleri ele aldıklarını bildiren Davutoğlu, bunun, gerek Türkiye’nin uzay projeleri bağlamında gerek savunma sanayisinde gerek diğer alanlardaki gelişmeler bağlamında son derece önemli bir proje olduğunu bildirdi.

 

"Bu projede gelinen aşama hepimizi memnun etmiştir" diyen Davutoğlu, projenin bundan sonra planlandığı şekilde devamının takipçisi olacaklarını söyledi.

 

Füze savunma sistemi

 

Yine Savunma Sanayii Müsteşarlığınca yürütülen uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi projesinde gelinen son aşamayı ele aldıklarını aktaran Davutoğlu, şu bilgileri verdi:

 

"Tabii bu, kamuoyumuzun da dünyanın da yakından takip ettiği füze savunma sistemiyle ilgili gelişmelerdir. Daha önce Amerikan, Fransız, İtalyan ve Çin şirketlerinin getirdiği teklifler söz konusuydu, bildiğiniz gibi. Özellikle teknoloji aktarımı ve milli üretim konularında Türkiye'nin önem verdiği hususlar vardı. Son gelen teklifleri bir kez daha ele aldık ve bu görüşmelerin devamı konusunda da mutabakata vardık. Bu görüşmeler şimdiye kadar olduğu gibi Türkiye'nin önceliklerini esas alarak, yani milli payın artırılması, teknoloji aktarımı, maliyet ve teslim süresi gibi temel öncelikleri göz önüne alarak, Savunma Sanayii Müsteşarlığımızı, bu görüşmeleri devam etme konusunda yetkilendirdik."

 

Milli muharip uçağın ön tasarımı

 

Başbakan Davutoğlu, toplantıda "çok pratik, tek tek ele alınan kimi tamamlanmış, kimi tamamlanma aşamasında olan veya belli aşamalarında karar verilen beş projeden daha bahsetmek istediğini" kaydederek, şunları söyledi:

 

"Birincisi Milli Muharip Uçak Geliştirilmesi Projesi'dir ki bu Türkiye'nin kendi milli muharip uçağını yapma projesidir. Daha önce bu konuda prensip kararına varılmıştı, şimdi ön tasarım aşamasına geçilmesine karar verildi. Böylece, inşallah en geç 4 yıl içinde ön tasarım aşaması da tamamlanacak ve buradan büyük bir gururla halkımıza ifade etmek isterim ki hedefimiz 2023 yılında milli muharip uçağın ilk prototip üretimini gerçekleştirmektir. Bu konuda bütün imkanlarımızı seferber edeceğiz ve milli muharip uçak konusundaki gelişmeleri her toplantıda tekrar gözden geçirerek, özellikle bu ön tasarım aşaması önemli bir aşamadır, çok ciddi bir mesafe alımıdır, bu konuda bugün karar verdik. Ön tasarım aşamasına geçiyoruz. Bu konudaki ciddiyetimizi, kararlılığımızı bir kez daha ortaya koymuş oluyoruz."

 

F-35'ten dört sipariş daha

 

Projelerden ikincisinin, 2030'a kadar toplam 100 adet tedarik edilmesi planlanan yeni nesil F-35 savaş uçağıyla ilgili olduğunu bildiren Davutoğlu, daha önce 2 sipariş verilen uçaklardan, 4 tane daha sipariş verme kararı aldıklarını aktardı. Davutoğlu, "Böylece, kademeli bir şekilde, en kısa zamanda Hava Kuvvetlerimizin modernizasyonu anlamında, F-35 bildiğiniz gibi en gelişmiş, yeni nesil uçaklardır, Hava Kuvvetlerimizin kapasitesi, bu anlamda en üst düzeyde yenilenecek" dedi.

 

Davutoğlu, üçüncü projenin TSK'nın muhabere kabiliyetinin geliştirilmesi olduğunu bildirerek, Deniz, Hava ve Kara Kuvvetlerinde iletişim ve bu anlamda iletişim teknolojilerinin en üst düzeyde kullanıldığı muhabere kabiliyetlerinin geliştirilmesi kararını verdiklerini söyledi.

 

Milli piyade tüfeğinde seri üretime geçilecek

 

Bunun yanında, "şimdiye kadar tamamlanması gereken" Milli Piyade Tüfeği (MPT-76) Projesinde seri üretime geçme kararı verdiklerini kaydeden Davutoğlu, "İlk aşamada 35 bin milli piyade tüfeği üreteceğiz. Bunun için gerekli kararlar ve şimdiye kadar yapılan çalışmaları değerlendirdik ve bu konuda seri üretime geçme kararı verdik" dedi.

 

Özellikle Hava Kuvvetleri ve nakliye bağlamında, Türkiye için çok önem taşıyan, daha önce alım kararı verilen 6 adet CH-47F - CHINOOK tipi ağır yük helikopterinden 5 adet daha alma kararı verdiklerini açıklayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

 

"Böylece özellikle havadan nakillerde çok ciddi bir kapasiteye ulaşmış olacağız. Toplamda 11'e bu sayıyı çıkarma kararı verdik.

 

Gördüğünüz gibi hem uzay kapasitemizin ve uydu fırlatma sistemi de dahil olmak üzere teknolojinin en sofistike alanlarındaki çalışmalarda çok kritik bir aşamaya geldik, hem kendi muharip uçağımızı üretme konusunda kararlılığımızı ön tasarım aşamasına geçerek ortaya koymuş olduk hem de muhabere imkanlarımızı, iletişim teknolojisindeki gelişmeleri, yakından Türk Silahlı Kuvvetlerimize intibak ettirme konusunda son derece önemli kararlar aldık. Bu kararlar konusunda Savunma Sanayii Müsteşarlığımız yetkilendirildi.

 

İnşallah, muhtemelen Nisan ayına doğru, bu sefer Savunma Sanayii Yüksek Koordinasyon Kurulunu toplayacağız. Bu gelişmeleri tekrar gözden geçireceğiz. Bu konuda çalışmalara katkıda bulunan bütün kurumlarımızı, Genelkurmay Başkanlığımızı, Milli Savunma Bakanlığımızı, koordinasyonu ve sekreterliği yürüten Savunma Sanayii Müsteşarlığımızı tebrik ediyorum. Gördüğüm ciddiyetten, kararlılıktan ve disiplinli çalışmadan çok büyük bir memnuniyet duydum. Bir kez daha takdirlerimi sunuyorum."

 

Milli uçakta "çift motor" seçeneği

 

Başbakan Davutoğlu, bir soru üzerine de milli piyade tüfeğinin seri üretimi için var olan şirket kapasitelerinin gözden geçirildiğini, Makina Kimya Enstitüsü ve özel sektörün de katılımıyla üretimin yapılacağını bildirdi.

 

Milli Muharip Uçak Geliştirme Projesi'ndeki uçak modelinin de tamamıyla özgün bir Türk modeli olacağına işaret eden Davutoğlu, "Daha önceki uçaklardan imitasyon ya da o uçaklardan etkilenme değil, özgün, bizim tercihlerimizin gereklerinden çıkmış bir uçak olacak. En güçlü seçenek üzerinde duruyoruz, çift motor esas olmak üzere" dedi.

 

Davutoğlu, ağır yük helikopterlerinin de temin edilmesinin ardından, bunların Silahlı Kuvvetlerin ihtiyaçları doğrultusunda gerektiğinde devreye sokulacağını, helikopterlerin bir havuzda toplanarak, ihtiyaç olan bölgeye sevkinin sağlanacağını anlattı.

 

Başbakan Davutoğlu, uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemleriyle ilgili bir soru üzerine de yerli üretimin maksimum düzeyde olmasına özen gösterdiklerini işaret ederek, gelen teklifleri, önceki tekliflere ilişkin revizyonları değerlendirdiklerini, görüşmelerin bir süre daha devam etmesine karar verdiklerini söyledi.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.