Teknolojinin Karanlık Yüzü: Bağımlılık

Teknolojinin Karanlık Yüzü: Bağımlılık
Yaşadığımız dijital çağda başta anne ve babalar olmak üzere hemen hemen tüm yetişkinler teknoloji bağımlılığından dert yanıyor, çözüm arıyor.

Günümüzün en çok konuşulan konularından teknoloji bağımlılığına farklı bir bakış açısı getiren DoktorTakvimi.com Uzmanlarından Psikolojik Danışman Furkan Zenuni, 1-7 Mart Yeşilay Haftası’nda herkesi teknoloji bağımlılığı konusunda farkındalığa davet ediyor.

Teknoloji günlük yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası. Ancak teknoloji bir ihtiyaç olduğu gibi bağımlılık haline dönüşüp zararlı bir hal alabiliyor. Teknoloji bağımlılığına “Oyun, Telefon, İnternet ve Sosyal Medya Bağımlılığı” diyerek farklı bir bakış açısı getiren DoktorTakvimi.com uzmanlarından Psikolojik Danışman Furkan Zenuni, 1-7 Mart Yeşilay Haftası’nda herkesi teknoloji bağımlılığı konusunda bilinçli olmaya davet ediyor.

 

Bağımlılık nedir?

Psikolojik Danışman Furkan Zenuni, teknoloji bağımlılığını daha iyi anlayabilmek için teknoloji ve bağımlılık kavramlarının ayrı ayrı ele alınması gerektiğini belirtiyor. Bağımlılık en genel “Bireylerin, ruhsal ve bedensel sağlığına veya sosyal yaşamlarına zarar vermesine karşın, belirli bir eylemi yinelemeye yönelik karşı konulamaz bir istek duymaları.” olarak tanımlanıyor. Ancak bağımlılık hakkında biraz daha farklı düşünmek gerekiyor.

 

İnsanoğlunun doğuştan gelen bir bağlanma ihtiyacı olduğunu söyleyen Psikolojik Danışman Furkan Zenuni;

“Mutlu ve sağlıklı olduğumuzda bunu çevremizdekilerle paylaşmak isteriz. Ama bunu yapamadığımızda, örneğin travmatize olduğumuz veya soyutlandığımızda bizi rahatlatan bir şeylerle bağ kurma ihtiyacı duyarız. Bu ister akıllı telefonumuzu kurcalamak, ister video oyunları oynamak, isterse de sosyal medyada gezinmek olsun bir şeylerle bağ kurarız. Çünkü bu doğamızda var.” diyor.

 

Kişi yapacak bir şey bulamadığında, engellendiğinde veya soyutlandığında ulaşabildiği en kolay madde veya nesneye ulaşıyor ve bu sayede beynin ödül merkezi uyarılıyor. Madde veya nesne kullanılmaya devam edildikçe ödül merkezi de uyarılmaya devam ediyor ve bir süre sonra tolerans gelişiyor. Kişi bu aşamadan sonra kendini normal hissetmek için kullanıma devam ediyor ve bağımlılık durumu ortaya çıkıyor. Bağımlılık kişinin aile ilişkilerini, sosyal yaşantısını ve kariyerini etkilediği için kendine kapanma, yüzleşmekten kaçınma gibi durumlar oluşuyor. Dolayısıyla kişi zamanının çoğunu tek başına geçirdiği için kendini mutlu edebilmek adına zamanının büyük bir bölümünü bilgisayar veya telefon başında harcıyor.Asıl amacı yaşamı daha kolay hale getirmek olan teknoloji ise Oyun, Telefon, İnternet ve Sosyal Medya olarak ayrı ayrı incelendiğinde hem bağımlılık hem de kullanıcı hakkında daha detaylı bilgiler veriyor.

 

Ebeveynler teknoloji bağımlılığına temel oluşturuyor

Psikolojik Danışman Fukan Zenuni, Oyun, Telefon, İnternet ve Sosyal Medya bağımlılığının diğer bağımlılıklardan en temel farkının ebeveynlerin çocuğun beynindeki ödül merkezini uyararak, bağımlılığa sebep nesneyi kendi elleriyle vermeleri olduğuna dikkat çekiyor. 0-6 yaş temel gelişim döneminde çocuk için en güvenli varlık olan anne tarafından “oyalansın, ağlamasın, uyusun, yemek yesin” gerekçeleriyle çocuğunun önüne veya eline telefon-tablet verilmesi, çocuğunun zihnine bu cihazların güvenilir cihazlar olarak kodlanmasına sebep oluyor. İlerleyen yıllarda özellikle de ders çalışma konusu öne sürülerek “bırak artık şu telefonu-tableti” söylemi çocuğun kafasında sorgulamaya neden oluyor ve çocuğun bu sorgulaması mantıklı bir açıklamayla giderilemediği takdirde çatışma ve itaatsizliğe dönüşüyor.

 

Sadece 1 dakika kitap okuyoruz

Küçük yaşlardan itibaren sınırsız ve kontrolsüz telefon, tablet, video ve oyun kullanımı çocuklarda ruhsal ve bedensel bir takım rahatsızlıkları ortaya çıkarıyor. Her yıl yayınlanan Global Dijital Raporun 2017 yılı Türkiye verilerine göre, Türkiye’de yüzde 13 artışla 54,33 milyon aktif internet kullanıcısı ve yüzde 6 artışla 51 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı bulunuyor. Ancak TÜİK 2017 raporuna bakıldığında günlük ortalama kitap okuma süresinin yalnızca 1 dakika olduğu göze çarpıyor.

 

En etkili çözüm bağımlılıktan korunmak

Diğer bağımlılık türlerinde çözüm süreci bireyi bağımlı olduğu maddeden tamamen uzaklaştırarak ve arındırarak ilerliyor. Oyun, Telefon, İnternet ve Sosyal Medya Bağımlılığının çözümünde ve sonrasında kişiyi bağımlı olduğu nesneden tamamen uzaklaştırmak, çevresel şartlar yüzünden mümkün olamıyor. Dolayısıyla Oyun, Telefon, İnternet ve Sosyal Medya Bağımlılığı, diğer bağımlılık türlerine nazaran çözümü handikaplı bir bağımlılık türü olarak öne çıkıyor. Psikolojik Danışman Furkan Zenuni, bu sebeple kişinin kendini ve çocuklarını Oyun, Telefon, İnternet ve Sosyal Medya Bağımlılığından korumanın çözüm aramaktan daha kolay ve mantıklı olacağını belirtiyor.

 

Psikolojik Danışman Furkan Zenuni’nin önerileri ise şöyle;

  • Ailelerin çocuklarının zihinsel ve duygusal tatminlerini sağlamaları çok önemlidir.
  • Çocuğun suni mutluluk kaynaklarına ihtiyacı kalmayacak şekilde yetiştirilmesine özen gösterilmelidir.
  • Oyun, Telefon, İnternet ve Sosyal Medya kullanımı var olan çocuklar sistematik bir şekilde tüketen taraftan üreten tarafa yönlendirilmeli, ellerindeki teknolojik imkanları; öğrenmek, gelişmek ve üretmek için kullanmaya teşvik edilmelidir.
  • Çocuğun kodlama öğrenmesi, program veya uygulama yazabilmesi, web tasarımı bilmesi ona ileride hangi mesleği yaparsa yapsın başarı getirecektir.
  •  

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.