Teknolojiler üreten bir zihniyete geçilmeli
Başbakan Davutoğlu, "Taklit eden, çabuk intibak eden ve çabuk tüketen bir anlayışın yerine, evet intibak eden ama o teknolojiye katkıda bulunan, daha sonra da bu teknolojiyi yeni teknolojiler üreten bir zihniyete geçişi sağlamak zorundayız" dedi.
ANKARA (AA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Taklit eden, çabuk intibak eden ve çabuk tüketen bir anlayışın yerine, evet intibak eden ama o teknolojiye katkıda bulunan, daha sonra da bu teknolojiyi yeni teknolojiler üreten bir zihniyete geçişi sağlamak zorundayız" dedi.
Vilayetler Evi'nde gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Davutoğlu, devletin makro stratejik hedefleriyle yeni bir bilimsel zihniyetin gelişmesi, bu bilimsel zihniyetin bir teknolojiye dönüşmesi anlamında, devletin makro stratejik hedefleri ile üniversitelerin kendi alanlarında ortaya koydukları performans ve özel sektörün ihtiyaçları arasında optimum bir denge bulmanın zorunlu olduğunu söyledi.
Başbakan Davutoğlu, Ar-Ge harcamalarında 2002 yılına göre gözlenen gelişmenin aslında gelinen düzeyi son derece iyi bir şekilde yansıttığını ifade ederek, "2002 yılında 3.9 milyar tutarında bir Ar-Ge harcaması vardı, şimdi 16 milyar Türk lirası tutarında. Bu, Gayri Safi Milli Hasılaya oran itibariyle de yüzde 0.55 idi, şimdi yüzde 0.95. Yüzde 1 düzeyine çıktık. En kısa zamanda bunu yüzde 1,5-2 düzeyine çıkarma kararlılığımız var. Çünkü ancak buralarda yeni bir teknolojik alt yapı kurabiliriz" diye konuştu.
Davutoğlu, 2002'de 2 olan teknopark sayısının 41'e ulaştığına işaret ederek, "Sanayimizin geliştiği önemli şehirlerimizde mutlaka üniversitelerimizi ve sanayimizi buluşturacak, sadece İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük merkezlerde değil, diğer merkezlerde de üniversite, sanayi işbirliğini teşvik edecek ve yeni teknolojilere intibakı sağlayacak ki çok güzel örneklerini Anadolu'yu ziyaret ettiğimde görüyorum, teşvik edecek şekilde teknoparkların sayısını hem artıracağız hem niteliksel bir dönüşüm yaşaması konusunda da elimizden gelen katkıyı yapacağız" ifadelerini kullandı.
Bu yolla yeni patent müracaatlarında tescil edilen Türk patentlerinin sayısında artış olduğunu ve şimdiye kadar 10 kat olan artışın daha da hızla artacağına inandıklarını dile getiren Davutoğlu, "Bir anlamda bilimsel düşüncenin üniversitelerde üretilmesi, bilimsel düşünceye dayalı teknolojik dönüşümün Ar-Ge'lerde sağlanması, bu teknolojik dönüşümün mutlaka ekonomide en uygun şartlarda değerlendirilmesi süreçlerinden geçen bir ekosistem ve bir bütüncül bakış, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulunun en önemli çalışma alanlarından biri olacak" dedi.
-"Zihniyetleri değiştireceğiz"
Kurulun 1983 yılında kurulduğunu ve şu ana kadar 28. toplantısını yaptığını anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"1983'ten 2002 yılına kadar Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu sadece 9 kez toplandı. 83'ten 2002'ye, takriben 20 yıl, 9 kez. Yani iki yılda bir. 2002'den bugüne kadar ise 19 kez toplanmış. Bu da bizim bilim ve teknolojiye verdiğimiz önemi ve bu toplantılara bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın da Başbakanlığı döneminde kendisinin katılmış olması, şimdi de benim ilk toplantıya başkanlık yapıyor olmam hep şunun işareti; bilim ve teknolojideki gelişme, bilim ve teknolojide sağlayacağımız dönüşüm bizim için en stratejik meselelerden biridir. Bir zihniyet meselesidir. Bir çok kez vurguladığım gibi temel bilimlerin üniversitelerde daha derinlemesine okutulması ve temel bilim alanının güçlenmesinden başlayan bir zihniyet devrimidir. İki, bir stratejik devrim ve stratejik tercihtir."
Zihniyetleri değiştireceklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, "Taklit eden, çabuk intibak eden ve çabuk tüketen bir anlayışın yerine, evet intibak eden ama o teknolojiye katkıda bulunan, daha sonra da bu teknolojiyi yeni teknolojiler üreten bir zihniyete geçişi sağlamak zorundayız" diye konuştu.
Bunun stratejik bir mesele olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Çünkü bilim ve teknoloji altyapısını güçlendirmeden insan kaynağımızı niteliksel olarak dönüştüremeyiz. İnsan kaynağımızın niteliksel dönüşümünü sağlamadan da ülkemizin hedeflediği 2023 hedeflerine ulaşabilmesi mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.
Davutoğlu, bütün bu perspektifle teknoparkların, Ar-Ge'lerin, bilim merkezlerinin yaygınlaştırılacağını, üniversitelerin altyapısının, laboratuvar şartlarından temel bilim altyapısına kadar en güçlü şekilde tahkim edileceğini dile getirdi.
Bu anlamda, özel sektör ile işbirliği halinde üniversitelere gerekli desteğin sağlanacağını aktaran Davutoğlu, "Özel sektörümüzün taleplerini biz Hükümet olarak, devlet olarak, kamu kurumları olarak gözönünde bulunduracağız. Ama özel sektörümüzden de tüketime dayalı bir teknolojik anlayış yerine, Türkiye'de geliştirilen teknolojilerle bezenmiş, inovasyonu güçlü ve gelecek nesilleri o anlamda 'Türk Malı' damgasına alıştıran bir anlayışı yaygınlaştırmak" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, bugün bütün bu hususlarda kapsamlı istişarelerde bulunacaklarının altını çizerek, şunları söyledi:
"Bu masanın ve bu salonun içinde katılımcıların kompozisyonuna bakıldığında da aslında ne kadar doğru bir tercih yapıldığı, ilgili bütün bakanlarımızın, ilgili bütün kurum temsilcilerimizin, Meclisimizden gelen temsilcilerimizin, işadamlarımızın, özel sektörümüzün, üniversitelerimizin bir masa etrafında buluşması, her şeyden önce şunun işaretidir; biz bu meselenin önemini müdrikiz ve o meselenin çözümü konusunda da gerekli adımları atmaya kararlıyız. Ben tekrar çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Bütün bu faaliyette emeği geçen arkadaşlara da bir kez daha teşekkür ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.