Tasarrufta büyük düşüş
Türkiye giderek tasarruftan uzaklaşıyor. Devlet de, hane halkı da yeterli tasarruf yapmıyor. İşte Habervaktim'in ulaştığı resmi verilerle, Türkiye'nin tasarruf karnesi:
Ölçüsüz borçlanma, halkın geleneksel tasarruf alışkanlığını bozdu. Kalkınma Bakanlığı'nın Merkez Bankası ile ortaklaşa hazırlayıp geçtiğimiz günlerde yayınladığı "Yüksek Büyümenin Sürdürülebilirliği: Yurtiçi Tasarrufların Rolü" başlıklı rapor, bu alandaki olumsuz tabloyu gözler önüne serdi.
1980'DEN BU YANA EN DÜŞÜK TASARRUF ORANI
Halkın geleneksel olarak tasarrufa sıcak baktığı ancak değişen ekonomik dengelerle bu özelliğinin azaldığı belirtilen raporda, 2001 sonrasında özel tasarruflarda bir düşüş yaşandığı, ancak bunun makroekonomik kırılganlıklardan kaynaklandığı belirtilerek, takip eden yıllarda ise ters bir durum yaşandığı vurgulandı.
Raporda, "Kredi imkanlarındaki artış, faizlerdeki düşüş ve ertelenmiş tüketim gibi nedenlerin etkisiyle artan özel tüketim, gelir artışının tasarruflar üzerindeki pozitif etkisinin gerçekleşmesine engel olmuştur. Ekonomi normale döndükten, faiz oranları ve enflasyon düştükten sonra, hanelerin tedbir amaçlı tasarruf eğilimleri de azalmaya başladı" denildi. Türkiye'de yurtiçi tasarrufların 2010 yılında GSYH'nın yüzde 12,7'sine kadar gerilediği anlatılan raporda, "Bu oran 1980'lerden beri en düşük orandır. Son yıllarda tasarruf oranlarında keskin bir düşüş yaşanmıştır. Bunun ana nedeni hane halkı tasarrufundaki azalmadır. 2001'den bu yana kredi bulma imkanlarının artması ve ileri tarihe ertelenen tüketimden dolayı özel tüketimin hızlanması belirleyici olmuştur" ifadesi kullanıldı.
GENÇ NÜFUSLU AİLELER TASARRUFTA ZORLANIYOR
Hane halklarının tasarruf eğilimleri incelendiğinde, öncelikle genç nüfusa sahip evlerde tasarruf oranının düşük olduğuna dikkat çekilen raporda, "Çocuk sayısı fazla olan ailelerin cari tüketim ihtiyaçları arttığı için, yüksek genç bağımlılık oranı (hanedeki 0-14 yaş arası çocukların, çalışan hane üyelerine oranı) tasarruflarda düşüşe neden olmaktadır. Aynı zamanda; haneler ya tasarruflarını planlayamamakta ya da gelecekteki harcamaları önceden planlamanın önemini kavrayamamaktadır" ifadesi kullanıldı.
"YASTIKALTI" HALA EN GÖZDE TASARRUF YÖNTEMİ
Kalkınma Bakanlığı'nın raporunda, tasarruf kalemlerine ilişkin de şu bilgilere yer verildi:
"Önemli oranda tasarruf, çoğunlukla altın şeklinde, "yastık altında" saklanmaktadır. Kayıt dışı tasarruf araçları arasında altın, nakit, döviz ve aileye/ arkadaşlara ve işletmelere sağlanan krediler gelmektedir. Mikro düzeydeki veriler göstermektedir ki hanelerin yaklaşık yüzde30'u son bir yıl içerisinde altın, mücevher veya saat satın almıştır. Odak grubu katılımcılarının beyanatları da bankacılık sistemine girmeyen ve daha ziyade altın alımı şeklinde gerçekleşen önemli oranda 'yastık altı tasarrufa' işaret etmektedir. Tasarrufları teşvik etmeyi veya tasarrufları mali sektöre yönlendirmeyi hedefleyen politikaların bu hususu da dikkate alması gerekmektedir."
BÜYÜME OLUMSUZ ETKİLENİYOR
Düşük yurtiçi tasarrufun Türkiye'nin büyüme potansiyelini olumsuz etkilediği kaydedilen raporda, "Yurtiçi tasarrufların düşük seyretmesi neticesinde yatırımlar giderek artan oranda dış sermayeyle finanse edilmeye başlanmış, dış finansmana bağımlılık oluşmuş, bu da cari işlem açığı büyüdüğünden dış sürdürülebilirlik hususunda endişelere yol açmıştır. Yabancı tasarruflara bağımlılık Türkiye'nin sermaye çıkışı riskine maruz kalmasına neden olmuştur. Bu da ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkiye yol açmıştır" denildi. Raporda, vatandaşları tasarrufa yönlendirecek önlemlerle ilgili olarak da şu öneriler getirildi:
"Bankalar tarafından, tüketici kredileri kategorisi altında, sağlanan kişisel ihtiyaç ve otomobil kredileri için vade sınırlamalarının getirilmesi kredi miktarını azaltacak,dolayısıyla da tüketimi frenleyecektir. Mortgage kredilerin de kredi/değer oranının daha da düşürülmesi, otomobil kredileri için de benzer bir tedbirin uygulanması tüketici kredilerindeki büyümeyi azaltacaktır. Kredi kartları için vade sınırlamalarının getirilmesi kredi kartlarının bir borçlanma aracı olarak değil de ödeme aracı olarak kullanımına katkı sağlayacaktır. Kredi kartları için asgari ödeme tutarı, mevcut oran olan yüzde 20'den, yüzde 40'a yükseltilebilir. Hane halkları için toplam kredi kartı limit tavanlarının uygulandığı yıl sayısını artırmak (mevcut 2 yılın üstüne) kredi limitinin hane gelirlerindeki payının azaltılmasını sağlayabilir."
Habervaktim.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.