Tarım işçileri iftar saatine kadar seralarda ter döküyor

Bilecik

Marmara Bölgesi'nin örtü altı tarımda önemli merkezlerinden Bilecik'e gelen mevsimlik tarım işçileri, ramazanda da sıcak havaya rağmen seralarda çalışarak aile ekonomilerine katkı sağlıyor.

Bölgenin sebze ihtiyacının büyük bölümünü karşılaması nedeniyle "Marmara'nın Küçük Antalya'sı" olarak bilinen Söğüt ilçesine bağlı köylerde sabahın erken saatlerinde seraların yolunu tutan tarım işçileri, iftar saatine kadar ekmek parası için çalışıyor.

Günlük 70 lira yevmiyeyle çalışan tarım işçileri, sıcaklığı 40-45 dereceyi bulan seralardaki mesainin ardından çadırlarında oruçlarını açıyor.

"Bölgede yaklaşık 3 bin 500 dönümlük arazide sera bulunuyor"

Yakacık köyü muhtarı Hüseyin Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mart ayının sonundan itibaren Şanlıurfa ve Diyarbakır'dan gelen işçilerin, Sakarya Vadisi'ndeki köylerde bulunan seralarda çalıştığını söyledi.

Seralarda ağırlıklı olarak salatalık, domates ve marul gibi ürünlerin yetiştiğini aktaran Yıldırım, "Bölgede yaklaşık 3 bin 500 dönümlük arazide sera bulunuyor. Yaz sezonunda bölge köylerinde yaklaşık 3 bin tarım işçisi çalışıyor. İşçiler, sabahın erken saatlerinden iftara kadar seralarda çalışıyor. Ramazan ayında olmamız dolayısıyla işçiler oruçlu bir şekilde, sera içinde yaklaşık 40-45 derece sıcaklıkta çalışmak zorunda kalıyorlar." diye konuştu.

"Ekmek davası, çalışmazsan olmuyor"

Hem mevsimlik işçi hem de diğer işçilerden sorumlu olan Ercan Yapan da sıcak havanın kendisini ve işçileri zorlamasına rağmen ekmek parası için çalışmak zorunda olduklarını ifade etti.

Yapan, seraların içinin çok sıcak olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Seranın altı sıcaktır, ramazan ayında zor geliyor ama ekmek davası, çalışmazsan olmuyor. Çalışmazsak geçimimizi sağlayamayız. Ramazan ayı bizi etkiliyor ama çalışmak zorundayız. Sabah 06.00'da işe gidiyoruz, akşam duruma göre iftar saatinden önce veya iftardan sonra çadırlara geliyoruz."

Şanlıurfa'dan Akçasu köyüne gelen Müslüm Akan da serada çalışarak ailesinin geçimini sağladığını anlattı.

Sıcak hava ve fiziksel güç isteyen işlerine rağmen oruç tuttuklarını kaydeden Akan, iftarlarını bazen çadırlarında bazen de sera sahibi tarafından hazırlanan sofralarda açtıklarını sözlerine ekledi.