Tarhan: “Şiddetin önlenmesi için aile kurumuna yatırım yapılmalı”

Tarhan: “Şiddetin önlenmesi için aile kurumuna yatırım yapılmalı”
İstanbul’da eski erkek arkadaşı Kemal Ayyıldız tarafından öldürülen akademisyen Dr. Aylin Sözer’in ölümüyle ülkemizdeki kadın cinayetleri bir kez daha gündeme geldi.

Kadına şiddet nasıl son bulur?

Tarhan: “Şiddetin önlenmesi için aile kurumuna yatırım yapılmalı”

İstanbul’da eski erkek arkadaşı Kemal Ayyıldız tarafından öldürülen akademisyen Dr. Aylin Sözer’in ölümüyle ülkemizdeki kadın cinayetleri bir kez daha gündeme geldi. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu tip suç işleyenlerin genellikle kişilik bozukluğuna sahip kişiler olduğuna dikkat çekti. Yakın ilişkilerde şefkat ve nezaket kavramlarının önemini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Günümüzde yakın ilişkilerde ve yaşantılarda iki kavram çok çürüdü: Biri şefkat diğeri de nezaket kavramı. Şefkatsiz, nezaketsiz, saygısız ve hoyrat bir insanla hayat yolunda ilerlenemez” dedi. Bu tip şiddet olaylarıyla mücadelede caydırıcı cezaların yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aile kurumunun en öncelikli proje olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Toplumun yapı taşı ailedir. Sıcak aile ilişkileri kurmayı başaramazsak bu tarz olaylar daha da artacak. Onun için aileye yatırım yapmamız gerekiyor” uyarısında bulundu.

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, eski erkek arkadaşı olduğu öne sürülen Kemal Ayyıldız tarafından boğazı kesilerek yaşamına son verilen akademisyen Dr. Aylin Sözer’in ölümü ve şiddete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Olayı “çok vahşi bir cinayet” olarak değerlendiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Olay tasarlanmış, planlanmış gibi gözüküyor. Önceden boğazını kesiyor daha sonra delilleri kaybetmeye çalışırken polisin gelmesiyle yakalanmış gibi gözüküyor. Böyle cinayetlerde psikiyatrik açıdan genellikle iki şeye bakıyoruz. Bu kişi hasta mı yoksa bu kişi kötü mü buna bakılıyor. Bu kişi hastaysa eğer muhakkak geçmişinde hastalıkla ilgili davranışlar, belirtiler vardır. Bir kişi böyle planlı bir cinayeti işlemeden önce muhakkak öncüllerini vermiştir. Bazı ipuçları vermiştir, sağda solda söz etmiştir. Bunlar neden ortaya çıkmadı, neden yakalanmadı ayrıca araştırmak gerekiyor” diye konuştu. 

Narsistik kişiler bu tip suçlara yatkın oluyor

Cinayet işleyenlerin genellikle akıl sağlığı bozuk kişiler olmadığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bu kişilerin narsistik ve egoları yüksek kişiler olduğunu ifade ederek “Bu kişiler genellikle büyük ölçüde kişilik bozukluğu olan kişiler oluyorlar. Narsistik ögeleri ve egoları çok yüksek kişiler. Kendisine hayır dendiğinde çılgına dönüyorlar. Öyle ki duygusal, romantik bir ilişkisi olan bu tip bir kişi, kendisine hayır dendiği zaman karşı tarafı hayır deme hakkı yokmuş gibi görüyor, karşısındaki kişiyi kendi uzvu gibi görüyor. Koluna kalk deyince kalkar in deyince iner, karşısındaki kişiyi de öyle görüyor. Kadını ayrı bir birey olarak görmediği için ve uzvu olarak gördüğü için zarar vermeyi hakkıymış gibi düşünüyor” dedi. 

Bu tip kişilere hayır demeyi bilmek gerekiyor

Bu tip kişilerde ego şişmesinin son derece yüksek olduğunun görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bunun için gençlere benmerkezci kişilerle arkadaşlık veya duygusal ilişki yaşadıklarında efendi köle ilişkisi yaşama ihtimallerinin olacağını söylüyoruz. Böyle bir ilişkiyi kabul edebiliyorsan devam et. İlişki bu noktaya gelmeden önce bu kişiye daha sorunlar küçükken hayır denilebilmesi çok önemli. Buradan hareketle bütün genç kızlarımıza şunu söylüyorum: Şu anda ABD’de gerçek sevgi bekler diye kampanyalar var. Bir ilişkinin başında bu kişinin sınırsız ve ölçüsüz davranışları olduğu zaman hayır demek gerekiyor. Bazı ilişkilerde kişi, karşısındaki kişiyi kaybetmekten korktuğu için ses çıkarmıyor, itiraz etmiyor, kabulleniyor. Hâlbuki o kişi yanlıştır, kaybedersen kaybet demek gerekiyor. Bu derece karşı tarafı esir alan, köleleştiren kişilerle ilişki sürmez. Bir müddet sonra seni sadece kadın gibi, insan gibi değil hayatındaki bir engel gibi, yolda önüne çıkan bir engel gibi görmeye başlıyor.  Bunun sonunda da vahşi, acımasız cinayetler işleyebiliyor” diye konuştu.

Küçük hayırlarla test etmek gerekiyor

Bu tip cinayetleri işleyen kişilerin anti sosyal özelliği olan acımasız kişiler olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Böyle kişilerle yakın ilişkiye girmemek gerekiyor. Eğer bir samimiyet ve yakın ilişki olduğu zaman muhakkak o kişinin test edilmesi gerekir. Küçük hayırlarla test etmesi gerekir. Test edilmeyen ilişki kalıcı olmaz. Bazı konularda güzellikle hayır diyerek onu test edelim. Böyle durumlarda şiddete meylediyorsa o kişi yanlış kişidir, bu kişiyle yolunu ayırması lazım” dedi.

OECD ülkeleri arasıında şiddette ilk sıradayız

OECD istatistiklerine göre Türkiye’nin şiddet konusunda ilk sıralarda yer aldığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “2019 yılında kadına ya da beraber yaşanan partnere yönelik şiddette OECD ülkeleri arasında birinciyiz. OECD’nin 2019 istatistiğinde böyle gösteriyor. İkinci sırada ise ABD geliyor. Üçüncü Yeni Zelanda, dördüncüsü Litvanya, beşinci Danimarka, Finlandiya, Birleşik Krallık şeklinde sıralanıyor” diye konuştu. 

Hayatınıza giren kişileri iyi tanıyın

Bu tip cinayetlere karşı hem bireylerin hem de kurumların alabileceği önlemler olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kişinin hayatına giren kişiyi çok iyi tanıması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:

“Bireysel çareler var, toplumun yapacakları var, devletin yapacakları var. bireysel olarak şunu söyleyebilirim. Evine girecek kadar yakın ilişkilere girmeden önce o kişileri iyi tanıması gerekiyor. Bu kadın için de erkek için de geçerli. Mesela o kişi yalan söylüyorsa, sözünde durmuyorsa çok sevmesi yetmiyor. Çok sevebilir, âşık olabilir ama sevginin dürüstlükle beraber olması gerekiyor. Şu anda bakıyorum yakın ilişkilerde ve yaşantılarda iki kavram çok çürüdü. Biri şefkat biri de nezaket kavramı. Bu iki kavrama uyulmayan ilişkilerde genç erkek ve genç kızlar, evlilik öncesi olanlar kesinlikle girmesin. Şefkatsiz bir insanla hayat yolunda ilerlenemez. Onun için nezaketsiz, saygısız, hoyrat bir kişiyle hayat yolunda ilerlenmez. Bu iki özelliği taşımayan insanlarla aynı dolmuşa bile binilmez. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. Gençlerin buradan çıkaracağı ders benim hayat arkadaş ya da samimi arkadaş olarak istediğim kişide bu iki özellik var mı yok mu?  Sevgi genellikle şu anda modernizm efsanesidir. Sevgi varsa her şey olur diyorlar. Olmuyor arkadaş. Eğer iyi bir iş birliği kurulabilirse aşk devam ediyor yoksa buharlaşıyor. İyi iş birliği kurmanın temelinde sevgi artı dürüstlüktür. Yalan söyleyen, saygısız birisine yaklaşmak çok ciddi cahilliktir.” 

Aile en önemli proje olarak ele alınmalıdır

Bu tip şiddet olaylarıyla mücadelede caydırıcı cezaların yeterli olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aile kurumunun en öncelikli proje olarak ele alınması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Toplumun yapı taşı ailedir. Sıcak aile ilişkileri kurmayı başaramazsak bu tarz olaylar daha da artacak. Onun için aileye yatırım yapmamız gerekiyor. Bu konuda karar vericilerin de önemli sorumlulukları var. TÜİK’in verilerine girdim kadına şiddete yönelik istatistiklerinde en son 2014 yılını buldum. 2014’ten sonra yok. İstatistik öyle bir şey ki varsa geçmişi anlarız, geleceği planlarız ve bugünü yönetiriz. İstatistik olmadan bir şey yapamayız. TÜİK bir an önce bunun istatistiklerini yayınlamalı. Biz de görelim ve ona göre planlamalarımız yapalım” diye konuştu.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.