Talebe İdik Öğrenci Olduk

Talebe İdik Öğrenci Olduk

Zaman geçtikçe okullar, üniversiteler artıyor. Bununla birlikte öğrenci sayısı da büyük bir artış gösteriyor. İnsanların eğitim seviyesi ne kadar yükselse de başarı oranı bilgi seviyesi, ahlak seviyesi düşüyor. Neden mi? Çünkü eskiden "TALEBE " idik ( طلب) ilmi biz talep ediyorduk / istiyorduk araştırıyorduk öğretilenlerle yetinmiyorduk,

“Talebe, hakikatler peşinde koşmayı meslek edinen insandır, gayesi manevi olgunlaşma olan bir mesleğin insanıdır, mekteplerin diploma müşterisi ve istikbalin mevki dilencisi değildir..” (Nurettin Topçu)

Şimdi ise "ÖĞRENCİ " olduk. Sadece verileni alıyoruz, öğretileni öğreniyoruz, sorgulamıyoruz, araştırmıyoruz. Ne yazık ki çaba harcamıyoruz ilim öğrenmek için . Tüm çalışmalar diploma alma uğruna yapılıyor. Diplomalı cahil olarak dolaşıyoruz sokaklarda.

Oysa nice uzak diyarlardan yürüyerek yahut at üzerinde zorlu şartlara rağmen ilim aşkına yolculuk eden sahabîler, tabiînler, âlimler vardı. İmkân azdı ama iman vardı çünkü İslam'ın ilk emri "oku" bunu çok iyi idrak etmişlerdi. Ya bizler... Kütüphane mi yok, İnternet mi yok hangi bilgiyi istersek anında ulaşma imkânımız var. Peki tüm imkânlar mevcutken nedendir bu isteksizliğimiz, dünyaya kazık çakacakmışçasına dünyalık işlerden kafamızı kaldırmaktan aciz oluşumuz?

İlme, bilgiye, Kur’an’a sırt dönüşümüz? Kendimize gelelim... Yazık ediyoruz gençliğimize. Zira Zaman kılıç gibidir biz onu kesmezsek o bizi kesecek. Vesselam!

Feyza YÜCE