'Suriyelilere çalışma izni verilmesi ilave bir yük getirmeyecek'
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Suriyelilere çalışma izni verilmesine ilişkin, "Türkiye'deki işsizliğe ilave bir yük getireceği gibi bir beklenti, durum yok" dedi.
İSTANBUL (AA) - Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Suriyelilere çalışma izni verilmesine ilişkin, "Türkiye'deki işsizliğe ilave bir yük getireceği gibi bir beklenti, durum yok. Kayıt dışı çalışanların kayıt içine alınmaları önemli. Kendi vatandaşlarımıza dönük bir problem beklemiyoruz" dedi.
Akdoğan, Habertürk televizyonununda katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Doğrudan vatandaşa dokunan işleri yapmanın siyasetçi açısından tatmin sağladığını ifade eden Akdoğan, Suriye'deki çatışmaların doğurduğu insani krizleri anlattı.
Türkiye'nin insani yardımda dünya birincisi olduğunu dile getiren Akdoğan, mayıs ayında BM'nin Dünya İnsani Zirvesi'nin İstanbul'da yapılacağını ifade ederek, bütün devlet ve hükümet başkanlarının Türkiye'ye geleceğini bildirdi.
"Hepsini aynı kategoriye koymamak gerekir"
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, Sultanahmet'teki terör saldırısını gerçekleştiren teröristin Suriyeli olduğu yönündeki soru üzerine, Suriyeli etiketi altında hepsini aynı kategoriye koymamak gerektiğini söyledi.
Bu insanların oradan ölümden kaçarak, canlarını kurtarmak için Türkiye'ye sığındığını, bunların büyük kısmının kadın ve çocuk olduğunu belirten Akdoğan, "150 bin bebek burada dünyaya gelmiş, burada evlilikler oluyor, büyük dram yaşamışlar. Yani bu insanlar masum durumdalar. Biz onlara kucak açtık, Türkiye'nin şefkat eli çerçevesinde burada hayat kurmaya çalışıyorlar" diye konuştu.
Türkiye'de 700 bin çocuğun okul yaşına geldiğini, bunların şu anda 300 bininin okula gittiğini, bu insanların bir şekilde burada yaşamlarını idame ettirmeye çalıştıklarını aktaran Akdoğan, bu insanların Türkiye'ye yük olmadığını, çalışmak istediklerini söyledi.
Bu kapsamda Suriyelilere yönelik çalışma izninin Bakanlar Kurulu'ndan çıktığını anlatan Akdoğan, bunun Türkiye’deki istihdam alanını daraltacak gibi görülmemesi gerektiğini vurguladı.
Bunun Türklerin iş alanını daraltacak bir husus olmadığını dile getiren Akdoğan, şöyle konuştu:
"Tam tersi etkiler yapacaktır ve burada bir olumsuzluk getirmeyecektir. Bunlar mazlum insanlar çoluk çocuk bir sürü insan buraya geldi. Bir Suriyeli birisinin gerçekleştirdiği eylem sebebiyle Suriyelilere böyle genel bir algıyla bakmak, terör yapan insanlar gibi bakmak son derece yanlış olur. Suriye'de şu anda bir sürü insan birbiriyle savaşıyor. Bunların hepsi Suriyeli. Ilımlı muhalefet, radikal örgütler, DAEŞ, farklı farklı yapılar var. Bunların hepsi Suriyeli. Bu yüzden sadece Suriyeli kategorisiyle hepsini tanımlamamız doğru olmaz. Burada eylem yapan Suriyeli olmayıp başka bir ülke mensubu da olabilirdi. Mesela Fransa'da da DAEŞ eylem yaptı Suriyeli değildi, Fransa vatandaşı. Fransa vatandaşı diye Fransa dövünüp duruyor mu kendi vatandaşım vs diye. Bunları birbirinden ayırt etmek lazım. Burada yaşayan Suriyeli kardeşlerimize farklı bir nazarla, kem gözle bakmamak lazım."
Suriyelilere çalışma izni verilmesi
Suriyelilere çalışma izninin verilmesine yönelik soru üzerine Akdoğan, bu konuyla ligili Çalışma Bakanlığı'nın gerekli çalışmayı yaptığını anlattı.
Şu anda Suriyelilerin bir kısmının çalıştığını dile getiren Akdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Buna rağmen fazla oldukları şehirlerin istihdam oranları nedir? İşsizlik oranlarında bir artışa sebep oldu mu diye baktığımızda, olmadığını görüyoruz. Bu kardeşlerimiz orada iş alanına girdiler ve işsizlik arttı gibi bir veri yok elimizde. Bunların kayıt içine alınması başlı başına bir kazançtır. Avrupa ülkeleri, sürekli açıklamalar yapıyor ve belli kategorilerde Suriyelileri kabul ediyorlar ve nitelikli iş gücü. Türkiye'nin ihtiyacı olan alanlar da var. Ya da nitelik kısmı biraz daha düşük olanların da çalışacağı bir takım alanlar var. İŞ-KUR duyuru yapıyor; 'Şu konularda elemana ihtiyacım var' diye, başvuru olmuyor. Yani farklı alanlarda değerlendirilebilir ve biz bu çalışma iznini getirmeseydik o zaman nitelikli iş gücü zaten başka ülkelere gidecekti. Bizim elimizde daha farklı bir tablo kalacaktı. Bu yüzden bunun Türkiye'deki işsizliğe ilave bir yük getireceği gibi bir beklenti, durum yok. Kayıt dışı çalışanların kayıt içine alınmaları önemli. Kendi vatandaşlarımıza dönük bir problem beklemiyoruz."
"Türkiye hep haklı çıktı"
Geçmiş dönemlerde bir takım hükümetlerle ilgili eleştirilerinin olduğunu anımsatan Akdoğan, "Ne oldu sonra. Türkiye hep haklı çıktı. Irak'ta da haklı çıktı. 'Burada Irak bütünlüğünü koruyamaz, farklı senaryolar uygulanıyor' dedik. Ne oldu DAEŞ girdi birçok yerde Irak’ın da başına bela olmuş. Irak da adeta üç parçaya bölünmüş, tamamen istikrarını kaybetmiş durumda. Farklı komşu ülkelerin nüfuzları altında bir takım farklı vesayet savaşları verilir hale gelmiş durumda" şeklinde konuştu.
Akdoğan, Rusya konusunda Türkiye'nin NATO bağlamında gereken desteği gördüğünü belirterek, uluslararası toplumunda Türkiye'nin haklılığını ortaya koyduğunu aktardı.
Türkiye'nin tek başına da güçlü bir ülke olduğunu ifade eden Akdoğan, bölgede bir nüfuz mücadelesinin olduğunu kaydetti.
Muhabir: Fikriye Susam Uyar
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.