Suriye'den son haber

Suriye'den son haber
Suriye'de yaşanan son gelişmeler dakika dakika bugun.com.tr'de... SURİYE'DEN LÜBNAN'A 7 HAVAN MERMİSİ DÜŞTÜSuriye ordusunun muhaliflere yönelik düzenlediği...


Suriye'de yaşanan son gelişmeler dakika dakika bugun.com.tr'de...

 

SURİYE'DEN LÜBNAN'A 7 HAVAN MERMİSİ DÜŞTÜ

Suriye ordusunun muhaliflere yönelik düzenlediği operasyonlar sırasında attığı 7 havan mermisinin, Lübnan'ın kuzeyindeki Akkar kenti yakınlarına düşmesi sonucu 3 Lübnanlı yaralandı.

Ulusal Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, havan mermileri Suriye-Lübnan sınırından 6 kilometre içerideki el-Bireh ve Hirbet Davud köylerinin yakınlarına isabet etti. Havan topunun ilk kez bu kadar yakın bir bölgeye düşmesinin büyük endişe yarattığı belirtildi.

Havan mermilerinin düşmesi sonucu bir çok evin hasar gördüğü, olayda Meryem el-Zuhbi, Teysir Merheb ve Mahmud Abdulmacid isimli vatandaşların yaralandığı kaydedildi.

Havan mermilerinin bölgede paniğe yol açtığı belirtilirken, köyü terk eden köylülerin çatışmalar sona erdikten sonra evlerine geri döndükleri bildirildi. Köy sakinlerinin olayın tekrarlanmaması için Lübnanlı yetkililerden tedbir alınmasını istedikleri ifade edildi.

SURİYE'DE KÜRT GRUPLAR ARASINDA ÇATLAK

Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (SKUM) Dış İlişkiler Temsilcisi Abdülhekim Beşer
, PKK'nın uzantısı durumundaki Demokratik Birlik Partisi (PYD) ile Erbil'de yaptıkları anlaşmaya değinerek, PYD'nin anlaşmayı çiğneyerek Suriye'nin kuzeyinde tek taraflı hareket ettiğini, kendilerinin bölgeye giremediğini ve Suriye yönemitinin Kürtlerin yaşadığı bölgede varlığını güçlü bibiçimde sürdürdüğünü anlattı.

Irak'ın Erbil vilayetinde yayın yapan Rudaw gazetesine bir röportaj veren Abdülhekim Beşer, Suriye'nin kuzeyinde kontrolün Kürt grupların eline geçmesiyle ilgili olarak, "Hiçbir Kürt kenti kurtarılmadı. Suriye güvenlik güçlerinin her Kürt kentinde varlığı bulunuyor" diye konuştu.

Çeşitli medya organlarında Suriye'nin kuzeyindeki Kobani, Afrin ve Derik gibi kentlerinin Kürt gruplar tarafından ele geçirildiği şeklinde haberler çıktığı hatırlatılan Beşer, "Kurtarmanın kendi sembolleri vardır. Kurtarmak demek Kürt kentlerini Suriye güçlerinden tamamen temizlemek ve bir daha gelmelerine izin vermemek demektir. Şu anda sözde kurtarıldığı söylenen kentler dahil Suriye'nin kuzeyindeki her yerde Suriye güçlerinin varlığı devam ediyor" diye konuştu.

Beşer, şunları söyledi:

"Belli bir siyasi partinin bayrağının hükümet binalarına çekildiği doğru ancak rejim isterse onları buraları terk etmeye zorlayabilir. Devlet daireleri hala Suriye hükümetinin kontrolünde. Hala kendi malzemelerini sorunsuz bir şekilde getirip götürüyorlar. Yani diyebilirim ki, hiçbir Kürt şehri kurtarılmış değildir."

Suriye'nin kuzeyindeki kentlerde bulunan hükümet binalarının hala Suriye rejimi tarafından istenildiği zaman kullanılabildiğine dikkati çeken Beşer, PYD'nin eylemlerinin bölgedeki Kürtlerin itibarına zarar verdiğini söyledi.

Beşer, "Şimdi Kürtler, rejimin ortağı olarak görülüyor. Rejimin devlet binalarını Kürtlere bir çatışma olmadan teslim etmesi, Suriye'deki Kürt çıkarlarına zarar vermiştir ve Kürtlerle Suriyeli devrimciler arasında düşmanlığa yol açmıştır" diye konuştu.

Suriye'nin kuzeyindeki devlet kurumlarının sorunsuz şeklide çalışmaya devam ettiğini kaydeden Beşer, "Çatılara PYD bayrağı çekilmesi dışında bir değişiklik yok. Memurların maaşlarını da hala Suriye hükümeti ödüyor" dedi.

Beşer, Suriye hükümetinin bölgedeki kentleri PYD'ye kendisinin teslim ettiğini dile getirerek, "devlet binaları neden size de devredilmedi" sorusuna, "Bizim o binalara girmemize izin verilmiyor. Eğer o binaları biz alırsak, hükümet bunları bizden güç kullanarak geri alır" yanıtını verdi.

"Halk PYD'ye daha fazla katlanamaz"

Beşer, PYD'nin son eylemlerinin Erbil'de Temmuz ayı başında varılan anlaşmaya uygun olup olmadığının sorulması üzerine şunları kaydetti:

"PYD ile iç savaşın önlenmesi ve bu grubun Suriye rejiminden uzaklaştırılarak Kürtlerin çıkarlarına hizmet etmesini teşvik etmek gibi birçok ortak amacımız var. Bu amaçla Erbil anlaşmasındaki şartlara razı olmamız gerekiyordu. Ama buna uymadılar. Siyasi olarak uyguladılar fakat gerçekte PYD eskiden olduğu gibi davranmaya devam ediyor. Kendilerinin bağımsız bir parti olduklarını ve kimseden emir almayacaklarını söylüyorlar.

PYD'liler istedikleri zaman bölgeye girip çıkabiliyorlar. Ama biz yapamıyoruz. Ben Suriye'ye dönüp rejime karşı mücadeleye orada devam etmek istiyorum. Ama dönersem rejim beni öldürür.

Suriye Kürtleri PYD'nin yaptıklarından ötürü büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Durum böyle giderse Kürtlerin birliği tehlikeye girecek. Kürtler kendilerini korumak için Özgür Suriye Ordusu'na katılmalı. Halk PYD'ye daha fazla katlanamaz. Kız çocukları kaçırılarak tecavüze uğrayan aileler var. Suriye'deki Kürt gençler bizimle temas kurup durum böyle devam ederse Özgür Suriye Ordusu'na katılmaktan başka çarelerinin kalmayacağını söylüyor."

"PKK bölgeye girdi"

Beşer, yaklaşık 2 bin PKK militanının Suriye'nin kuzeydoğusuna girdiği yolundaki haberlerin doğru olup olmadığı sorusuna ise, tam sayıyı bilmediği ancak PKK'lıların bölgeye girdiğinden emin olduğu, PKK'nın güçlerini Suriye-(Kuzey)Irak sınır bölgesinde topladığı yanıtını verdi.

PKK'nın militanlarını Suriye rejiminin PYD'ye devrettiği eski askeri üslerde topladığını öne süren Beşer, örgütün aynı zamanda Suriye'nin Irak sınırındaki köylerde devriye gezdiğini savundu.

Abdülhekim Beşer ayrıca, Suriye rejiminin Kürtlerle aynı bölgede yaşayan Araplara 3500 silah dağıttığını ve amacının Kürtler ile Araplar arasında çatışma çıkarmak olduğunu öne sürdü.

OBAMA'YLA İLGİLİ ÇARPICI İDDİA

ABD Başkanı Barack Obama'nın bu yılın başlarında Suriye'de Beşşar Esed rejimini devirmeye çalışan muhaliflere destek talimatı içeren gizli bir belge imzaladığı öne sürüldü.

CNN ve El Arabiya'nın konuya yakın Amerikalı kaynaklara dayanarak verdiği habere göre, Obama'nın onayladığı, "istihbarat kararı" olarak nitelendirilen talimatla, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) ve diğer Amerikan kurumlarına Suriye Devlet Başkanı Esed'in devrilmesi için muhaliflere destek sağlamasına izin veriliyor.

Obama'nın bu belgeyi tam olarak ne zaman imzaladığı ise bilinmiyor.

Beyaz Saray sözcüsü Tommy Vietor, haberle ilgili yorum yapmaktan kaçındı.

Obama'nın gizli talimat onayladığı haberlerinin ötesinde Washington yönetimi Esed karşıtlarına destek verdiğini açıkça ifade etmişti.

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı, Amerikan hükümetinin Suriye muhalefetine "ölümcül olmayan yardım" için 25 milyon dolar tahsis ettiğini açıkladı.

Bir Amerikalı yetkili bu yardımların daha çok telsiz gibi iletişim araçlarını kapsadığını söyledi.

Bakanlık, ayrıca ABD'nin Suriye halkına insani yardım için 64 milyon dolar ayırdığını bildirdi.

Bu miktarın Dünya Gıda Programı, Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı ve diğer yardım kuruluşlarına yapılan katkıları da kapsadığı kaydedildi.

İKİ TÜRK GAZETECİ SERBEST BIRAKILDI

Şiddetli çatışmaların sürdüğü Suriye'nin Halep şehrinde, PYD tarafından alıkonulan iki Türk gazeteci serbest bırakıldı.

Milli Gazete'den Cihat Arpacık ve Star Gazetesi'nden Kemal Gümüş, Suriye'deki olayları izlemek üzere gittikleri Halep'e bağlı Afrin kentinde, PYD üyesi oldukları kaydedilen bir grup tarafından dün sabah saatlerinde bindikleri aracın yolu kesilerek alıkonulmuştu.

PYD üyesi grup tarafından Borçhayder köyüne götürülen iki gazeteci, akşam saatlerinde buradan bilinmeyen bir yere nakledilmişti.

Gün boyu alıkonulan iki gazeteci, Özgür Suriye Ordusu'nun girişimleri sonucu, sabaha karşı Halep'e yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki Adenen köyünde Özgür Suriye Ordusu'na (ÖSO) mensup güçlere teslim edildi.

İki gazeteci, ÖSO güçleri tarafından Hatay'daki sınır kapısına getirildi. Burada serbest bırakılan iki gazeteci, sabaha karşı Hatay'dan Türkiye'ye giriş yaptı.

Arpacık: ''Sağlık durumumuz iyi''

Milli Gazete Muhabiri Cihat Arpacık, sabaha karşı Türkiye sınırından geçiş yaptıklarını ve şu anda Hatay'da olduklarını belirterek, ''Sağlık durumumuz iyi. Şu anda herhangi bir sıkıntımız yok'' diye konuştu.

Arpacık, kendilerinin serbest bırakılmasında Özgür Suriye Ordusu'nun girişimlerinin etkili olduğunu ve herhangi bir kötü muameleyle karşılaşmadıklarını vurguladı.

JAPON GAZETECİ SURİYE'DE MÜSLÜMAN OLDU

Suriye'deki olayları yakından izlemek için bir süredir Lazkiye'nin Bayırbucak bölgesindeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile hareket eden Japon gazeteci Mitzuyuşi Ivaş, Müslüman oldu.

Mustafa adını alan Mitzuyuşi Ivaş, ÖSO'nun Türkmen taburundaki askerlerin sadakat ve sebatından etkilenerek kendi iradesiyle İslam dinini seçtiğini belirtti.

Ivaş, ''Suriye geçmek için önce Türkiye'nin Yayladağı şehrine geldim. Türkmen gençlerle karşılaştığımda bana bir ihtiyacım olup olmadığını sordular. Suriye'ye gitmek istediğimi söyleyince beni Lazkiye'deki Türkmen taburuyla tanıştırdılar. Onların yaptıklarını taklit etmeye başladım. Abdest aldım, onlarla namaz kıldım. İçlerinden birisi eğer namaz kılmak istiyorsam Müslüman olmam gerektiğini söyledi. Onların telkinleriyle kelime-i şehadet getirdim. Daha önceden de İslam'a karşı Müslümanların iyi insanlar olması, inançlarına bağlı olmalarından dolayı ilgi duyuyordum'' diye konuştu.

SURİYE KARAR TASARISININ OYLAMASI ERTELENDİ

Arap ülkelerinin girişimiyle dün Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu üyelerine dağıtılan Suriye karar tasarısının bugün için öngörülen oylaması yarına ertelendi.

Tasarıda Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed istifaya çağrılıyor. İktidarın geçiş hükümetine devredilmesi talebini içeren tasarıda, Suriye ordusundan da hava saldırılarının durdurulması ve askerlerin kışlalarına dönmesi isteniyor.

Suudi Arabistan tarafından hazırlanan karar tasarısında ayrıca BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye sorununda başarısız olması üzüntüyle karşılanıyor.

193 ülkenin yer aldığı BM Genel Kurulu'nda alınan kararların hukuki yaptırımı bulunmuyor, kararlar sembolik anlam taşıyor.

1 albay ve 1 yarbay ile 27 yaralının bulunduğu 390 Suriyeli Türkiye'ye sığındı

Ülkelerindeki olaylardan kaçan, aralarında 1 albay ve 1 yarbay ile 27 yaralının bulunduğu 390 Suriyeli Türkiye'ye sığındı.

Reyhanlı ilçesine bağlı Kuşaklı, Bükülmez ve Kavalcık köyleri sınırına gelen içerisinde kadın ve çocukların da bulunduğu 390 Suriyeli, Türkiye'ye sığınma talebinde bulundu.

Güvenlik önlemleri altında sınırdan minibüslerle alınan Suriyeliler, Reyhanlı Hac Konaklama Tesisleri'ne getirildi.

Grup içinde bulunan 1 albay ve 1 yarbayın da dahil olduğu toplam 24 asker ve aileleri Apaydın Kampı'na, diğer Suriyeliler ise Şanlıurfa'ya gönderildi.

Halep kentine bağlı köylerde çıkan çatışmalarda silahla yaralandığı belirtilen 27 Suriyeli de sınırdan ambulanslarla alınarak Reyhanlı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

Durumu ağır olan yaralılar ise, burada yapılan müdahalenin ardından Hatay'daki çeşitli hastanelere sevk edildi.

Bu arada, geçtiğimiz günlerde sınıra yaralı olarak getirilen ve buradan ambulansla Reyhanlı Devlet Hastanesi'ne kaldırılan bir Suriyeli ise müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Adı açıklanmayan Suriyeli'nin cenazesinin Reyhanlı Devlet Hastanesi'nden alınarak akrabalarına teslim edileceği bildirildi.

SURİYE'DEKİ AMERİKAN VATANDAŞLARINA ÇEK BÜYÜKELÇİLİĞİ YARDIMI

ABD
, Suriye'deki Amerikan vatandaşlarına Şam'daki Çek Büyükelçiliği aracılığıyla sınırlı hizmet verecek.

ABD Dışişleri Bakanlığı, vatandaşlarına Suriye'yle ilgili seyahat uyarısını yinelerken, Amerikalılara artık Çek Cumhuriyeti'nin Şam'daki Büyükelçiliği vasıtasıyla bazı hizmetleri vereceğini açıkladı.

ABD, bu yıl içinde Suriye'deki Büyükelçiliği'ni kapatmasından sonra Polonya Büyükelçiliği vasıtasıyla hizmet veriyordu, ancak Polonya da Suriye'deki elçiliğini kapattı.

Bakanlığın yeni seyahat uyarısında hala Suriye'de bulunan Amerikalıların ülkeden ayrılması çağrısı yinelendi.

ABD'DEN TÜRKİYE'YE DESTEK

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Patrick Ventrell, Türkiye'nin Suriye sınırındaki askeri hareketliliğine yönelik olarak, ''Türkiye'nin kendi ulusal güvenlik çıkarlarını anlıyoruz. Ama şu anda (durumu) daha fazla askerileştirmenin ilerlenecek yol olduğunu düşünmüyoruz'' dedi.

Ventrell, günlük basın toplantısında, Türkiye'nin sınırdaki askeri hareketliliğine yönelik soruları da yanıtladı.

Suriye konusunda Türk müttefikleriyle düzenli olarak istişare halinde olduklarını belirten Ventrell, ''Durumu daha fazla askerileştirmeyi istememe yönünde düşünmeye devam ettiklerini'' kaydetti.

Ventrell, ''Türkiye'nin kendi ulusal güvenlik çıkarlarını da açıkça anlıyoruz. Ama şu anda, daha fazla askerileştirmenin ilerlenecek yol olduğunu düşünmüyoruz. Ama Türk meslektaşlarımızla tam ve canlı diyaloğa devam ediyoruz'' dedi.

''Türklerden askeri bir operasyon bekliyor musunuz?'' sorusu üzerine Ventrell, Suriyeli muhaliflerin şu anda mesafe katetmeye devam ettiğini ve daha geniş alanı elinde tutmaya başladığını ifade ederek, Suriye'ye acil dışarıdan bir askeri müdahaleye yönelik geniş çağrılar duymadıklarını söyledi.

Ventrell, bir soru üzerine, muhaliflere yardım etme ve organizasyon kapasiteleri ile diğer konularda onlara destek sağlama konusunda Türkiye ile ''aynı sayfada'' olduklarını vurguladı.

Başka bir soru üzerine, ''günlerdir ve haftalardır dile getirdikleri gibi Suriye'de her senaryoya hazırlık yaptıklarını ve bunun yanında, Esed sonrası döneme yönelik de dikkatli planlamalar yaptıklarını'' belirten Ventrell, ama şu anda bulundukları noktanın, mesafe alan muhalefeti destekleme yönünde olduğunu açıkladı.

7 TÜRK TIR'INDAN HALA HABER YOK

Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yılmaz, Bab-al Hawa Sınır Kapısı'nın Muhalif Suriyelilerin kontrolüne geçtiği gün yaşanan çatışmada kaybolan ya da kaçırılan 7 TIR?ın henüz bulunamadığını söyledi.

Suriye?de iç karışıklığın başladığı tarihten itibaren 39 aracın çatışmalardan etkilendiğini ve kurşunlandığını söyleyen Yılmaz, 39 aracın 12'sinin Reyhanlı, 10'unun Antakya merkez, 4'ünün İskenderun, 3'ünün Altınözü, 2'sinin Samandağ, 1'inin Kırıkhan, diğerlerinin ise Isparta, Antalya, Yozgat, Uşak, Diyarbakır, Kocaeli ve Adana?da ikamet edenlere ait olduğu bilgisini verdi.

Suriye?de yaşanan gelişmelerin Hatay ihracatını ve taşımacılık sektörünü olumsuz etkilediğini kaydeden Yılmaz, hükümetin 2012 Nisan ayından itibaren araç başına 1000 USD teşvik vermesiyle beraber önce Mersin?den Mısır?a ve 6 Ağustos tarihi itibariyle de İskenderun - Mısır arası başlayacak olan RO-RO seferleri ile nispeten rahatlama sağlandığını dile getirdi.

19 Temmuz 2012 günü muhalif grupların Bab-al Hawa Sınır Kapısını kontrol altına alması sırasında Türk firmalara ait 9 TIR?ın yakıldığını anlatan Yılmaz, ?Yaşanan olaylarda kapıda bulunan 34 aracımızı Hatay Valiliğinin girişimleri ile Türkiye?ye getirdik. Bunların bir kısmı hasarlı ve yükleri yağmalanmış durumdaydı. 4?ü TIR ve 1 tanesi taksi şoförü olmak üzere 5 Türk vatandaşı da hayatını kaybetti" diye konuştu.

SURİYE İLE ÜRDÜN BİRLİKLERİ SINIRDA ÇATIŞTI

Suriye'nin güneyindeki Ürdün ile sınır kent olan Dera'da, Suriye ile Ürdün birliklerinin sınırda yine çatıştığı bildirildi.

Yerel Kaynaklar, Dera kentinin Tel Şehab beldesinden Ürdün'e kaçmaya çalışan ailelere Suriye birliklerinin Ürdün sınırında ateş açması sonucu iki ordu arasında yoğun çatışmaların yaşandığını belirtti.

Geçen hafta aynı bölgede Suriye'den Ürdün'e kaçmaya çalışan bir aileye Suriye birliklerinin ateş açmasıyla bir çocuk hayatını kaybetmiş, bir Ürdünlü asker de yaralanmıştı.

ÖLÜ SAYISI 139'A YÜKSELDİ

Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü (SHRW), yönetime bağlı ordu birliklerinin muhaliflerin yoğun olduğu kentlere ağır silahlarla düzenlediği operasyonlarda çoğunluğu Şam'ın banliyölerinde olmak üzere ölü sayısını 139'a yükseldiğini bildirdi.

Londra merkezli örgüt, Şam'ın banliyölerinde güvenlik güçlerince açılan ateş sonucunda 58 kişinin yaşamını yitirdiğini ve yüzlerce kişinin de yaralandığını kaydetti.

Örgüt, ülkenin kuzeyinde yer alan İdlib'te 30, Deyru'z Zor'da 14, Halep'te 13, Humus'ta 12, Dera'da 6, Lazkiye'de 3, Hama'da 2 ve Kuneytra'da bir olmak üzere ülke genelindeki operasyonlarda ölü sayısının 139' yükseldiğini belirtti.

Bu arada, yönetimin Halep kentinde tüm telefon bağlantılarını, internet ve elektrikleri kestiğini dile getiren bölgedeki yerel aktivistler, ordunun operasyonlarını kentin Salahaddin bölgesine yoğunlaştırdığını ve bazı semtlerde nizami ordu ile Özgür Suriye Ordusu arasında sokak çatışmalarının yaşandığını aktardı.

Şam'ın Kasyon dağından Mudamiyet eş Şam bölgesini ordunun top ateşine tuttuğunu ve top seslerinin kentin tüm kesimlerinde duyulduğunu dile getiren aktivistler, Seyyide Zeyneb bölgesinde ise şiddetli patlamaların meydana geldiğini ve bölgedeki halkı bir panik sardığını ifade etti.

Başkent Şam'ın Yermuk semtine ve Yelda beldesine güvenlik güçlerinin top ateşiyle saldırdığını ve söz konusu yerlere çok sayıda havan mermisinin düştüğünü aktaran aktivistler, Kadem bölgesinde ise iki ordu arasında şiddetli sokak çatışmalarının yaşandığını anlattı.

Ajanslar

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.